E-Dergi

9 kış gecesinde geçen, herkesi/varlıkları kendi diliyle , nakkaş Zarif Efendinin ölümünün sır perdesini yıllarca nakkaşlık yapan usta bir nakkaş gibi anlatan Pamuk, nasıl roman yazılır ve tasvirler nasıl anlatır öğretiyor okura.
tek kelimeyle Bravo!

Osmanlı üzerine zihnimize kazılmış/kazıtılmış tabuları kıran romanlardan biri. Yazarın ilk okuduğum romanı olan Şah ve Sultan, Sultandan ziyade Şah üzerine daha çok yoğunlaştığı ve Sultan,Şah ve Taçlı için biraz abartılı aşk romanı. bunlara rağmen tarihsel olark doyurucu, okuyucu için ise akışkan bir roman özelliği taşıyor. romanda geçen 80 binlik ordunun 10 binin Bitlisli İdris'in öncü birliklerinden olması; iki halkın neden binyıldır bu topraklarda kardeşçe yaşadığını en güzel anektodu olarak zihne kazılan artı bir ayrıntı. Kaliteli ve tartışılmaya açık bir kitap olarak okunmaya değer diyorum.

Çakmakcıyan/istanbuliyan ile Kazancı ailelerinin ilk akrabalığından itibaren birbirlerinden kopan gizli bağın roman sonunda tekrar birleştiğini görünce "tekrar okuyacaksın!" hissi veren ve aile sırlarının cesur anlatımlarıyla romana ayrı haz katan yazarımızın romanı mutlaka okunmalı

kişisel bir içtenlikle duygularını, hayatından parçalar(okurken biraz sıkılıyor bu kısımda) röportajlarını ve romanları hakkında ilginç detaylarını anlattığı sıradanlaşmış kalıplar ve daha önce sanki duymuşum/okumuşum hissine kapılacağımız gözlem kitabı. ..

kırmızı bisiklet; baba ogul ilişkisinden ziyade gençliğe karşı tedbir konusunda yogunlaşmıs. geleceği geçmişin çerçevesinde yakalıyor yazar. mantılklı örnekler kitaba ayrı tat vermiş..okunmaya değer bir kitap bence.