E-Dergi

Stefan Zweig en sevdiğim yazarlardan biri kitapları kısa olmasına rağmen inanılmaz derin. Kendinizi kitap karakterinin yerine koyup hislerini en yoğun şekilde hissediyorsunuz. Bu kitabı da diğerleri gibi çok güzeldi.

Öyle bir dünya hayal edin ki herkes erkek çocuğu sahip olmak istiyor ve bunun içinde gerek kocakarı ilaçları gerek bilimin son icadını kullanıyorlar. Es kaza kız çocuğuna hamile kalanlar kürtaj yaptırıyor veya doğar doğmaz kız çocuklarını öldürüyorlar. Kitap bunu yapanlara neden diye sorulduğunda "Kadının seçme hakkı" olarak tanımlarlar diyor. Git gide artan erkek nüfusu bir süre sonra korkunç bir dengesizliğe yol açıyor ve dünyada insan neslinin devamını tehdit etmeye başlıyor. Bütün bu olup biteni durdurmak insanları uyarmak için bir grup aydın Bilgiler Şubesi'ni kuruyor. Kurucularının arasında el ele mücadele eden bir böcek bilimcinin gazeteci sevgilisinden dünyaya gelen kızları Beatrice'in hayatlarına da konuk oluyoruz.

Yazar J.D. Salinger'ın geçen sene okuduğum Franny ve Zooey adlı romanıyla benzerlikleri oldukça fazla özellikle Salinger durum tespitleri ve betimlemelerde çok iyi olan bir yazar. Kitap yazmak isteyenler için yol gösterici olabilir bu konuda, işlediği konular fazla ilgi çekici olmamasına rağmen kitabı okumaya başladığınız andan itibaren bi şekilde sizi içine çekiyor.

Evet tamda arka kapakta yazdığı gibi ''İnsan bu kitapta anlatılanların yaşanmış olduğuna inanmak istemiyor.'' İlk 150 sayfasını göz bebeklerim büyüyerek, elim ayağım buz keserek, şiddetli kalp çarpıntıları, mide bulantısı ile okuduğun Bosna savaşında Müslüman bir Boşnak kızı Zehra ve ailesinin yaşadığı dehşet verici hikayesi ile başlıyor.İlk 150 sayfadan sonrasını daha fazla dayanamayacağımı düşünerek okumayı bırakmayı düşünmedim değil. Ancak Zehra'nın İspanya'ya kaçmasıyla beraber kitap daha farklı bir seyir izliyor. Zehra'nın hikayesi. Okurken kitaptan güzel alıntılar yapmıştım onları da tekrar paylayacağım. Yaklaşık 17 yıl önce yanı başımızda yaşananlar gerçekten dehşet verici bilmek öğrenmek için okumak gerektiğine inanıyorum. Ancak kitap belli bir noktadan sonra sıradan bir hikaye olarak devam ediyor. Zaman zaman Zehra karakterini anlamakta oldukça zorlandım. İlk başlarda çok sağlam bir karakter çizerken sonlara doğru oldukça nankör ve umursamaz bir hal aldı. Belkide bunca zor şey yaşamış bi insanın duygularının ve duygusallığının körelmiş olduğu normaldir.

200 küsür sayfa olarak görünen ancak sadece tek sayfası dolan enteresan bana göre boşa kağıt israfı olan gereksiz bir tasarımı var kitabın. 2 saat içinde bitirdim , Ne iyi diyebiliyorum ne de kötü belki kısa yolculukları değerlendirmek için okuyabilirsiniz.