E-Dergi

Bilgilendirici bir çalışma. Herkesin bilinçlenmesi için gerekli.

Metis ajandalarini cok seviyorum. Hem defter gibi kullaniyor hem de kitap gibi okuyorum :)

Stefan Zweig'in ince gozlem yetenegini yapitlarina yansitisini okumayi seviyorum. Yordam Kitap'tan cikan bu uc oykusunu esasen ilk oyku olan "Sahaf Mendel"i okumak icin almistim ama diger iki oykuyu de cok sevdim. Hatta "Bir Kadinin Yirmi Dort Saati", bir grup icindeki bireylerin aralarinda olmayan biri hakkinda yargida bulunurken, tum o cogunluga karsi bir kisinin kendi fikrinin kabul gormeyecegini bile bile fikrini savunmasini "12 Ofkeli Adam" filmine benzettim. 11 kisiye karsi fikrini yilmadan savunup o 11 kisiyi sonunda ikna etmeyi basaran bir adamla, bu novellanin ana karakteri arasinda hos benzerlikler kesfettim. Her zamanki gibi ufuk acici bir secki. Cevirisi de cok basarili.

Ilginc bir konusu var. Monarsiyi savunan bir baronun cavdarmahmuzu isimli bir tahil parazitinin insanlar uzerinde dini duygulari kabarttigini, bir cesit inanc coskusu yarattigini kesfetmesiyle tehlikeli bir deneye baslamasi uzerine sekilleniyor. Tahil yetistirilen cografyalardaki dinci hareketleri, ornegin Avrupa'da hacli seferlerini o bolgelerde uretilen tahila ve dolayisiyla bu parazite bagliyor. Bu paraziti dini, milliyetci vb duygulari kabartan bir hastalik olarak nitelendiriyor ve bir bakima bu duygulari yogun yasayanlari hasta ilan ediyor. KItabin NaziAlmanya'sinda yasaklanmis olmasini da hatirlatalim.Kitabin adina gelecek olursak, orijinalinden cevirisi St. Petree's snow. Buradaki snow esasen kari anlatmiyor, bu parazitin bulastigi bitkilerin beyaza donmesine gonderme. Esasen burada da bir metafor goze carpiyor. Beyazlasmanin tektiplesme ile iliskilendirilmesi yanlis olmaz kanimca. Anlatim olaraksa akici bir kitapti.

Zaman uzerine yazilmis bir sozde "cocuk/genclik" kitabi ama asla degil. Bircok agir kitabin anlatmaya calistigi seyi masal tarzinda soylemek, kisacasi az sozle cok sey soylemek iste boyle bir yetenek olsa gerek. Ende'nin kabiliyetine sapka cikarmamak elde degil. Uzun sure etkisinden kurtulamayacagim bir kitap daha. Beni uzun uzun aldigimiz kararlar uzerine dusundurttu. Bazi kisisel cikarlar nedeniyle kapitalizmin carklari arasina nasil da gonullu olarak kendimizi sıkıştırdıgımızı idrak ediveriyor insan. Eski zamanlari neden ozledigimizi de anlamami sagladi, cunku zamanimizi deger verdigimiz seylere daha cok ayirirdik, insanlar komsulariyla muhabbet ederdi, kimse kosturmazdi, surekli bir yerlere yetismeye calismazdi. Elimizden giden zamanin sonuclari agir oldu.