Toplam yorum: 3.075.924
Bu ayki yorum: 2.800

E-Dergi

ws35 Tarafından Yapılan Yorumlar

20.07.2014

Yazarın daha önce Deja Vu romanını okumuştum. Aynı edebi dili -ki bu roman çok daha özenli tercüme edilmiş- kullandığını gördüğüme çok sevindim. Karakterleri ve karakterlerin yaşamları son derece gerçek. Olaylar da sizi bu da olur mu dedirtmeden şaşırtıyor. Özellikle hikayenin düğümü çözüldüğünde şaşıracağınıza eminim. Kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.
20.07.2014

bir günde okudum. sanırım bu beğenimle ilgili açıklayıcı bir şeydir. bu kadının yazma şeklini ve hikaye anlatışını gerçekten seviyorum. tıpkı "söylemeyeceğine söz ver" kitabında olduğu gibi sonun sizi şaşırtacağına garanti verebilirim.
20.07.2014

şizofren kitabının devamı niteliğinde olmasa da ana karakterin aynı olması nedeniyle bana o hissi verdi. açıkçası sonunda şaşırdım. ama yazarın diğer iki kitabını okurken aldığım keyfi aldığımı söylemem zor. ayrıca kitabın tercümesi de diğer iki romana nazaran çok daha özensiz. okunmasını tavsiye ederim. ama yazarı tanıyanlar beklentiyi biraz alçakta tutmalı.
20.07.2014

kitabın başlarda daha özgün hissettirdiğini söylemem gerekli. aslında ilk kitabı da okuduğum için bir devamı olacağını düşünmüyordum. bu durum -yani kitabın devam olması, daha önce bir eleştirisini okumadığım için- beni şaşırttı. ilk birkaç bölüm sadece iki kitapta da yer alan polisin -ya da polislerin- geçmişinden etkilenmesinden ibaret olsa da, kitap sonraları pek çok film ve kitapta karşımıza çıkan benzer bir hikayeyle devam kitabı olduğunu ve hatta devamın da devamı olacağını açıkça belli ediyor. özgünlükten bahsetmiştim. kitaptaki pek çok olgu bana kuzuların sessizliğinden, the follovinge kadar pek çok hikayeyi hatırlattı. özellikle the follovingin birinci sezonu gözümde canlanmadı dersem yalan olur. orada da poe hayranı bir edebiyat profesörünün, poe hikayelerinde yer alanlara benzer seri cinayetlere başlaması, yakalanması, ona hayran olanlar tarafından kurulan bir tarikat yardımı ile -kendini yakalayan fbi ajanını da olayların içine çekerek- dışarıda bir cinayet furyası başlatmasını konu alıyor. hatta kitap sonunda yer alan x koğuşu patlaması ile profesörün ikinci sezona kadar öldü sanılmasını sağlayan patlama -hatta kalan kanıtlar- da oldukça benzer. ama bu yanlış anlaşılmasın. artık bu konularda o kadar çok yazılan kitap, onlarca film, yüzlerce bölüm dizi var ki. dolayısı ile baktığınızda size bunlardan birini çağrıştırmayacak bir şey bulmak neredeyse imkansız.

Bu arada yine de değinmeden geçemeyeceğim. bazı bölümlerde kanıt dizisinde sevil atasoy'un verdiği bilgiler gibi -ki bu kitabın aksine, dizide çok hoş duruyordu- uzman bilgileri içeren, uzman olmayanlarca yapılan konuşmalar var. bunu yadırgamadım dersem yalan olur. ayrıca yazar kitabın bir bölümünde bir karakter olarak kendine de yer vermiş. ve buradaki diyalog neredeyse kitabın konusundan uzak bir uzman röportajı niteliğinde. ben okurken ana karakter olan polisin bu uzmana neden bu soruları sorduğunu anlayamadım.

bu arada emin olmamakla birlikte valilerin -görev ve yetkileri listesinde olmadığından- tutuklama emri çıkarma yetkileri olduğunu sanmıyorum. sanırım bu soruşturma savcısının işi. -gerçi burası türkiye-
16.06.2014

yayınevinin kitabı basarken gösterdiği özensizliğine rağmen kitabı okumayı başardım. yarım kalıp alt satırda yeni paragraf olarak devam eden cümleler, e-posta yerine yüzlerce e-e-posta yazılı olması ve daha niceleri bana engel olamadı. kitabın sonunda şaşırmadığımı söylersem yalan olur. anlatımını da sevdim. kesinlikle sıkıcı değildi. polisiye sevenlere tavsiye ederim.