E-Dergi

Kitap Lovecraft ve ondan etkilenmiş yazarların öykülerinden oluşuyor. Bu kitap lovecraft'ın alanındaki tartışılmaz yerini kanıtlıyor. Kitapta cthulhu mitosundan yaratıklar bulacaksınız. Hikayelerde yaşadıkları zaman ve mekanlar çok iyi tasvir edilmiş. Her zamanki gibi Lovecraft vari bir şekilde yazarlar kişilere fazla önem vermemiş, bu yüzden fazla karakter ve konuşma cümlerleri yok. Hatta adlara bile yer verilmemiş bir öykü var. Yazarlar (lovecraft dışında, asla nasıl öldüklernin tam olarak açıklamadı) karakterleri ölümlerini iyi düşünmüşler. Bir anda etrafta cesetler bulmuyoruz, nasıl öldüklerini de görüyoruz. Öykülerin hepsi iyi bir sonla bitmiyor, bu da çeşitlilik ve de birbirine bağlantılı hikayeler yaratılmasını sağlamış. Kitapta Lovecraft'a ve lovecraft'ın başka yazarlara adadığı öyküler de mevcut. Korku ve gotik öykülerden hoşlananların mutlaka okuması gereken bir kitap.

H.P. Lovecraft bu kitabında kendi kurmuş olduğu cthulhu mitosunun temellerini yaratmaya çalışmış. Evet kurgu olarak bunu başarmış, eskilerin nasıl geldiğini,savaşları, yok olmalarını anlatmış,ancak kendisi bir korku yazarı ve okuyunca anlayacağınız gibi bu kitabı bizi ürpertmiyor. Alıştığımız yazar değil. Bence bu kitabında yaratıttğı tanrıların temelini oluşturmaya çalışmış sadece. Cthullu mitosu Öyküleri 3'ün önsözünü okuduysanız oradaki eleştirmenin de benimle aynı fikirde olduğunu( Kesinlikle önsözden etkilenerek yazmıyorum) görürsünüz. Ama sizde benim gibi cthulhu mitosuna ilgi duyuyorsanız mitonun temellerini öğrenmek biraz daha bilgi sahibi olmak için okumanız gereken bir kitap.

Gerald Messaide'nin kitabın başında önsözde yazdıklarını okuduysanız çoğumuzun düşünemediği ama doğru olan düşünceler olduğunu fark edeceksiniz. Örneğin kötülüğün yaratıcısının Şeytan değil Tanrı olması gibi.
Gerald Messaide'nin ateist olduğunu anlamak çok zor değil.O da bu özelliği! sayesinde yazılarını daha rahat yazmış. Kitabını okuduğunuz zaman dinlerin herzaman sosyal ve politik olaylar sonucu doğduğunu çıktığını göreceksiniz. Dinler daha çok Mezapotomya civarında doğmuştur. Yaptığı araştırmalarda şeytanın üç büyük dinde çıktığını söylüyor, ama esas vurguladığı şeytanı yaratanın insanlar olduğu. Çünkü ona göre dini kitaplar uydurma(On emir için verdiği örnek şaşırtıcı) ve ona göre Şeytan diye bir melek yoktur. kitap inancı yazıf insanları daha da ateist yapabilecek bir kitap bence. Mutlaka okunmalı!

Bir kadın gözüyle yazılmış kitap.
Kahramanımızın işlediği suçlar haklı gösterilmiş. Eşini aldatmasının sebebi artık onu anlayamaması, tatmin edememesi gibi gösterilmiş, düşüncesizce yapılmış başka bir erkeğin cazibesine kapılması gibi gösterilmemiş. Cem ile ilişkiye girdikten sonra diğer erkeklerin konuşmalarının sıkıcı ve aptalca olduğunu düşünmeye başlıyor. Bunu anlayabilmesi için bir başkasıyla daha mı yatması gerekiyordu? Anlamsız! Bence sadece kahramanımızı haklı göstermek için yazılmış bir anlamsız bir sebep! Sanırım bu da Ahmet Altan'ın kadınlar tarafından sevilmesini sağlıyor! Sizce bir ilişki bu kadar çabuk yok edilebilir mi?

Sodom!Sadistçe oyunların döndüğü 120 günlük bir kale!Ailelerinin yanından kaçırılan, istenmeyenlerin Türk bir korsana verildiği Venüs tanrıçası kadar güzel(sade'ın tabiriyle) kızların olduğu kale.Bu güzel kızların 120 gün boyunca sodomist ve sadist işkencelere maruz kaldığı veya öldürüldüğü kale! okurken inanmayacağınız düşüncelere kapılacaksınız.Sadece kendi zevkleri için daha doğrusu hazlarının doruklarına ulaşmak için yapılan binbir sadist eğlence.Kötülüğü savunan mutlaka olmasını gerektiğini savunan felsefeleri ile kahramanlarımız. Sade bu felsefeyi öyle iyi kurmuş ki siz bile okurken bunların doğruluğunu kabul etmek zorunda kalabiliyorsunuz. Kitaptaki insanlar gibi davranırsanız kazanacağınız, Tanrı'dan yana olup iyi ve güzel davranırsanız kaybedeceğinizi söylüyor Sade. Evet o düşüncelerinde bir sadist ama bazı konularda haklı değil mi sizce. Sizce de iyliğin var olması için kötülüğün şart olması doğru değil mi.Kesinlikle doğru!Bir şeyin var olması onun tersinin de var olmasına sebep verir. Sade bunu söyleyip yazdığı için deli oldu, kadınlara kötü davrandığı için hapse atıldı.Bence o sadece düşüncelerini savundu bu yolda gerekenleri yaptı.O şu ana kadar okuduğum en cesur yazardır. Gündelik hayatta yaptıklarınız işleri ne uğruna yaptığınızı düşünün, daha sonra bu kitabı okuyup daha farklı düşünceler içinde yapın belki bu düşünceler hareketlerinizi değiştirir!