E-Dergi

Enno 11 yaşında, arkadaşları 6.sınıfa giderken o 4.sınıfa gidiyor çünkü arkadaşlarına göre bazı konuları öğrenmekte zorluklar yaşıyor.

Enno’nun annesi oğlunun bir “beceriksiz” olduğunu hissettirmekten kaçınmıyor. Babası ise oğlunun sorunlarını görmezden gelip psikolog ile görüşmesine engel olan, yoğun iş temposu arasında oğlunu sevmekle ihmal etmek arasında kalmış bir ebeveyn. Enno’nun bir de Çetinceviz adında bir öğretmeni var ki…

Enno işte tüm bu “engelci yetişkinler” arasında kendini “karahindiba” sanan ama aslında kırılgan bir “orkide çocuk”. Yaşıtlarına göre öğrenme zorluğu yaşayan ama oldukça duyarlı ve farklı açıdan bakabilen, harika bir hayalperest.

“Farklı” çocuklarımızın iş bilmez ebeveyn ve öğretmenlerin elinde nasıl heder olduğu; bir çocuğun yeteneklerinin nasıl kalıplara sokma uğruna heder edilebileceğinin en güzel yansımalarından olan bu çocuk kitabını tüm yetişkinlerin mutlaka okuması gerekir.

Kitap şiir türünde yazılmış bir romandır. Kitapta çocukları Sali için yerleşik hayata geçen Çingene bir ailenin hayat mücadelesi ve sonrasında da Sali’nin büyüme hikayesi anlatılmaktadır.
Sali ailesine destek olmak için keman çalarak para kazanmaya çalışırken klarnet çalan, kendisiyle yaşıt Gani’yle tanışır. İkili arasındaki dostluk güzel bir yol alırken Sali’nin başına gelen bir talihsizlik onun müzik hayatına son verir ama Gani arkadaşı için hep ümit doludur…

Yalvaç Ural’ın usta yazarlığı, Haslet Soyöz’ün harika çizimleriyle birleşmiş ve ortaya bir şaheser çıkmış.
Çingene bir ailenin hikayesi yazarın şair ruhu sayesinde şiirsel bir anlatımla aktarılmış. Sözcükler akıp giderken Sali ve Gani’nin hüzünlü ama umut dolu müziklerinin kulağınıza dolduğunu hissedeceksiniz.

Unutulmaya yüz tutmuş ama bir şekilde hatırda kalmak için direnen tüm o eskide kalan çocukluk duygularımız, yaşantılarımız bu kitapta Sevgi Mahallesi’nin sokak aralarında yeniden canlanıyor.

Hep geçmişin tarihini yazan yazarımızın bu kitabı okuyan çocuk-yetişkin herkesi iyiliğe, güzelliğe sevk edeceğine inanıyor ve geleceğin tarihini yazacağını düşünüyorum.
Tabi ne kadar nasiplenmeyi dilediğimiz de önemli…

İyilik iyiliği çeker misali “Söz konusu iyilikse en büyük sayı birdir.” düsturuyla yola çıkan bu çocukların neler başardığına şahit olacak ve kendiniz için “neden olmasın?” demekten kendinizi alamayacaksınız.

Anlatımın hikaye türünde olduğunu sanıyordum ama şiir türündeymiş. Bittikten sonra ağzınızda tadı kalıyor diyeceğim bir eser olmuş. Aile olmayı, arkadaşlığı ve hayallerin peşinden gitmeye dair harika bir konu harika bir anlatımla birleşmiş. Konunun bir çingene aile üzerinden kurulması da farklılık açısından çok hoşuma gitti. Çizimleri harikulade… 5. sınıftan itibaren herkese hitap ediyor

Başkalarına sınırsız şefkat sunarken kendimize bunu ne kadar yapabiliyoruz?
Öz şefkatin öz saygıyı pekiştirip depresyon ve endişeyi azalttığını ve öz şefkati nasıl sağlayabileceğimizi uygulamalarla anlatan güzel bir yardımcı kitap. Anlatımı anlaşılır ve akıcı. Asla yoran bunaltan bir havası yok. okurken bile kendinizi sarıp sarmalamaya başlayabilirsiniz.
“Aslında öz şefkat duygusu acıya direnç gösterme içgüdüsünden daha baskındır ama bastırılmış ve unutulmuştur.” Hatırlamak için okuyunuz