Toplam yorum: 3.122.295
Bu ayki yorum: 3.740
E-Dergi
Muzosist Tarafından Yapılan Yorumlar
Şeker kamışı tarlalarında başlayıp, Havana'da devam eden, New York'a göç edip ömrünün sonuna kadar sıla hasretini içinde yaşayan Julian Mesa'nın hayatını okuyoruz Gerçek Hayat'da. Sömürenin acımasızlığına, sömürülenin çaresizliğine her sayfada şahit oluyoruz. Aslında çoğu Latin ülke insanlarının yaşadığı acının, hayat mücadelesinin, var olma çabalarının, bir yere ait olma isteğinin genel bir özeti gibi Julian Mesa'nın yaşadıkları.
Aynı zaman da Küba'nın yakın tarihine de ışık tutan bir eser. Fidel Castro'nun Küba'da gerçekleştirdiği devrime, Amerika'nın göbeği New York'da sevinen mazlum insanların öyküsü Gerçek Hayat...
Latin Edebiyatı meraklılarına kesinlikle tavsiye edebileceğim, benim için oldukça hüzünlü ve anlamlı bir romandı. Kesinlikle okuyunuz...
Halldór Laxness, 1955 Nobel Edebiyat Ödülünü kazanan bir yazar. 1998'de ki ölümüne kadar elli'den fazla eser kazandırmış. Ama maalesef dilimize çevrilen üç kitabı var yalnızca. Keşke daha fazla kitabını okumuş olsaydık dediğim bir yazar oldu benim için. Kuzey Edebiyatını hep sevmişimdir, gerçekten oralardan oldukça nitelikli yazarlar çıkıyor. Laxness'da yine Kuzey'den İzlanda Edebiyatı'ndan bir kitap...
Özgür İnsanlar, İzlanda kırlarında yaşayan, çiftçilik ile yaşamını idame ettiren, her daim kaybedenlerin kitabı. Romanımızın ama karakteri Bjartur. Özgürlüğüne düşkün, kimsenin işine karışmamasını seven, konu kendi özgürlüğü olduğunda daima kendi kararlarını uygulayan bir çiftçi. Tipoloji olarak kendi yurdumun çiftçilerine çok benzettim. Kitabın sonu da beni oldukça tatmin etti.
Farklı ülkelerin edebî eserlerini okumak isteyenlere kesinlikle tavsiyemdir Özgür İnsanlar. Edebiyatın toplum için yapılmasını savunanlara da güzel bir örnek. Kesinlikle okuyunuz efendim...
Necip Fazıl İlk Eserler ödülünü kazanmış bir kitap Dördüncü Dilek... Masallar ile ilerleyen, zaman geçişlerinin sıkça görüldüğü farklı bir roman. Açıkcası kurguya girmekte çok zorlandım. Yazarın üslubu, okuyucu ile sohbet eder gibi, bu nedenle bazen kurgu da bütünlüğü koruduğunu düşünmüyorum. Yine de edebiyatımıza dair farklı bir kitap okumak isteyenlere tavsiyemdir. Okuyunuz efendim...
Uzun bir okuma serüveninin son kitabı da bitmiş durumda. 10 kitap 4024 sayfalık uzun bir yolculuğun, bitmesiyle oluşan bir hüzün yaşıyorum. Pardayan asla unutulmayacak bir kahraman. Ve kahramanlar asla ölmezler. Okuyunuz efendim...
Ömer F. Oyal'dan okumuş olduğum dördüncü kitap Bahara Bir Hediye... Konusu aslında oldukça rahatsız edici ama yazar konuyu öyle güzel bir dille işliyor ki, bu rahatsızlık kurgunun içinde zamanla kayboluyor. Bu da yazarın edebi dilinin ustalığı ile açıklanabilir bir durum sanırım. Rahatsız ve huzursuz edici konu ensest, platonik ve takıntılı bir aşk hikayesi. Belki bu duruma aşk demek biraz abartı da olabilir hayranlık ifadesinin daha doğru olacağını düşünüyorum. Söylemekten çekinilen, tabulaşmış duyguların dışavurumu. Bu arada Divan edebiyatından mısraları da kitapta bolca göreceksiniz. Belki de konunun rahatsız ediciliğini azaltan bir durum da bu olabilir.
Nurcihan, Füsun, Firdevs ve romanın ana kahramanı Nâci etrafında dönen, kurguda geriye dönük anlatımın bolca olduğu, insan psikolojisinin dehlizlerinde sürekli dolaşan farklı ve cesur bir kitap.
Uzun lafın kısası okumaktan rahatsız olmam diyenlere tavsiye ediyorum. Okuyunuz efendim...