Toplam yorum: 3.077.321
Bu ayki yorum: 4.200

E-Dergi

Kitap, ihtiyaçtır... Tarafından Yapılan Yorumlar

İbrahim Tenekeci’nin son dönem şiirlerinden oluşan ‘Ağır Misafir’ üç bölümden oluşuyor. Kitapta yer alan ‘Hayat Şartları’ şiiri şöyle: “Zor mudur, zordur, ilk günlerde/ Doyamamışken kendine bile/ Atılmak, bir adım ileriye...// Sağlıklı insanlar, kız olsun erkek olsun/ Nefessiz kalır kısa zamanda:/ Bu can nereden bulaştı bana!// Usanç kapısıdır bu, açıktır herkese./ Dün gibi gözümün önünde;/ İnsanın canı, demişti dedem/ Değişik şeyler çekiyor bazen.// İnsansınız işte, anlarsınız;/ Konuşkan el, ısrarcı göz, fırsatçı dudak/ Giden bunlar, kalırsınız...// Kar yağarken serçeleri seyrettim,/ Çocuklarım geldi birden aklıma;/ Sabırsızlanıyorlar büyümek için,/ Gelmeyin, burası derin!”

Nihat Gür’ün derlediği ‘İstanbul’un İçinde Bir Boğaziçi’, İstanbul’un kuşkusuz en gözde yerleşim yeri olan Boğaz’ı anlatıyor. Bu yazılarda Anadolu ve Avrupa yakalarında Boğaz’a kıyı semtlerin tarihi; Boğaziçi’nde gündelik yaşam; boğazın etnik, dinsel ve sınıfsal çeşitliliği; günümüz İstanbul’unun ne denli zengin bir mirasa ev sahipliği yaptığı gibi zevkli ayrıntılar yer alıyor. Kitabın asıl çerçevesini, Server İskit’in Yeni Tarih Dergisi’nde yayımlanan bir tefrikası oluşturuyor. İskit, ‘Boğaziçi’nde Bir Tetkik’ başlığını taşıyan bu tefrikasında, adım adım Boğaziçi’yi dolaşıyor, boğazı boğaz yapan özellikleri ve her iki yakasına dizilmiş semtlerini anlatıyor.

Aziz sözkonusu romanında, İttihat ve Terakki dönemini hikâye etmişti. Yazarın elimizdeki romanı ‘Aşkale Yolcusu Kalmasın’ da tarihi bir kurguya dayanıyor. Romanda, İsmet İnönü’nün “Milli Şef” olarak iktidarda bulunduğu sıkıntılı dönem hikâye ediliyor. Naziler, ırkçılık, Varlık Vergisi, halkın iktidardan gördüğü baskılar, Almanya’nın İkinci Dünya Savaşı’ndan yenilgiyle çıkması nedeniyle Türkiye’nin Amerika’yla yakınlaşması, Demokrat Parti iktidarının ilk yılları ve Kore Savaşı, kurgunun asıl çerçevesini oluşturuyor. Aziz bu eseriyle de, tarihi kurgu türündeki eserlerine kaldığı yerden devam ediyor.
Yavuz Özmakas ‘Metropolit Efendi’de, Rum Metropoliti Hrisostomos’un İzmir günlerini anlatıyor. Hrisostomos, dönemin Yunan milliyetçiliğinin simge isimlerindendi. Yunan milliyetçiliğinin yükselişine destek vermiş, Osmanlı’dan kopuşu desteklemiş, Ortodoks düşünce ve milliyetçilik ideolojisini harmanlayarak topluma yaymaya çalışan bir din adamı olan Hrisostomos, Türklerin İzmir’i geri almalarından sonra yargılanmış, idamla cezalandırılmış; fakat cezası infaz edilmeden milliyetçi bir kalabalık tarafından linç edilmişti. İşte Özmakas’ın bu çalışması, Hrisostomos’u anlatırken İzmir tarihine, bir dönemin ideolojik çatışmalarına ve kurumlararası ilişkilere de odaklanıyor.

Ergenekon soruşturması kapsamında hâlen tutuklu bulunan Doğu Perinçek, ‘Gladyo ve Ergenekon’da, Türkiye’de Gladyo ile Ergenekon örgütünün doğuşunu, çalışmalarını ve etkilerini anlatıyor. “Bizlerin Gladyo ile çarpışmaları, 1971 12 Mart darbesinin işkencehane ve hapishanelerinde başlar; Kontragerilla’yı açığa çıkaran kampanya- larla devam eder; 12 Eylül hapishanelerinden geçer; devlet içindeki CIA-MOSSAD ekibinin ve Susurluk çetesinin yakasına yapıştığımız günlerin başarılarıyla boyutlanır ve bugünlere gelir.” diyen Perinçek, Gladyo-Türkiye savaşının, gerçekçe ABD-Türkiye savaşı olduğunu savunuyor. Kitapta ayrıca, Perinçek’in Ergenekon’a konusunda emniyet ve savcılığa verdiği ifadeleri de kapsıyor...