E-Dergi

Ve şimdi de 3. cilt. İkinci Kira ortaya çıkmaya başlıyor, yani Misa. Gerçekten muhteşem bir kurguya doğru çekiiyorsunuz arkadaşlar, dikkatli olun! :)

Animeyi izlememe rağmen, uzun aralıklarla tüm ciltleri satın alıp uzun vadede okumayı planlıyorum. Her ay 1 cilt gibi. Kesinlikle kütüphanemde olmasını istediğim manga serilerinden biri.

Mükemmeldi bu da. Animeyi izlemiş olmama rağmen, ilk kez okuyormuşçasına keyifle ilerliyorum mangada da. Raye Penber'in nişanlısı kısmındaki Light'ın stratejisi ile, bu karşılaşma öncesindeki Raye Penber'den dosyayı alma kısmı da mükemmeldi.

Sadece hikayeyi hızlıca okumayın dostlarım. Muhteşem çizimlerin ince ayrıntılarına da dikkat edin. Her kareden emek ve kurgu fışkırıyor.

Arkadaşlar, sizin için en genel geçer yorumu yazmaya çalışacağım.

1- Sıradan ve gereksiz bir Best Seller değil. Öyküsü oldukça keyifli ve merak uyandırıcı.

2- İlk 140 sayfada sıkılabilirsiniz. Sabredin! Cİnsel betimlemelere fazla takılmayın -eğer sizi rahatsız ediyorsa tabii- ve okumaya devam edin. Bir noktadan sonra kurgunun şekillenmesi iyice belli ediyor kendini ve sürükleyici kısımlar başlıyor.

3- Kitabı bitirdikten sonra da vakit kaybı ya da kütüphaneye yeni bir Best Seller kattım diye düşünmeyeceksiniz inanın. Ben açıkçası çok satan kitaplarda çoğu zaman tereddüt ederim ve çok düşünürüm. Bu eserde de böyle olmuştu, ve şimdi diyorum ki keşke daha evvel alıp okusaymışım.

4- Tarihi olaylar vb. şeyler söylenmiş. Öyle muazzam şeyler öğrenmeyeceksiniz. Kurgu dahilinde Amerika ve kısmen de olsa küresel boyutta olayların nasıl şekillendiğine tekil boyutlardan değinilecek.

5- Sonu yarım kalmış diyen okurlar var. İlgisi yok. Tam da bitmesi gereken yerde bitiyor. Okuyun, anlayacaksınız zaten ne demek istediğimi.

Sonuç: Alın. Okuyun. 8.0/10'luk bir roman sizleri bekliyor. Keyifli okumalar dilerim kitap dostları(m).

Beni sarsan İskender'in 15 yaş sornası yaşam dilimi değil, Pembe Kader'in hüzünlü öyküsü oldu. Pembe ve Cemile'nin arasındaki muhtemeşm bağdan oldukça etkilendim. Kitabı okuyup bitirdikten sonra, hiçbir iz bırakmadan sizden uçup gitmiyor; öykü oldukça zekice kurgulanmış, ve her zamanki gibi dil ve edebiyatta da Elif Şafak'ın ustalığını görüyoruz. Teşekkürler E.Ş. Bir kez daha.

İyi İngilizcesi olan bir kişi için çok da ağır bir dilde sayılmaz. Ancak öyküye ve kurguya vereceğim maksimum puan 6.5 / 10 olacaktır. Gerekli bir eser olduğunu düşünmüyorum. Askerlik süresince İngilizcem körelmesin diye kitapçıdan temin ettiğim sıradan bir tercihti; ancak yine de bende daha fazla iz bırakmasını umardım. Okursanız sizde çok büyük izler bırakmaz, ancak vakit kaybı bir eser de değil. Orta seviye bir keyif almak ve 124 sayfalık İngilizce bir eser okumak isterseniz, buyrun.