E-Dergi

Boleyn ailesinin küçük kızı Mary'nin evli bir kadın olmasına rağmen ailesinin kazançları uğruna Kral Hanry'e yakınlaştırılması ve yaşadıkları ilişkiden hamile kalması sonucunda kız kardeşi Anne ile kral arasındaki yakınlaşmayı ele alan, kısaca Tudorların zaaflarının derinlemesine işlendiği bu kitap serinin kurgu bakımından en iyisi. Başlarda olay örgüsü oldukça akıcı, ortalarda durağan ve sonlara doğru yeniden akıcı bir hal alıyor. Kitap severlerin beğeniyle okuyacağı bir roman.

Babasının intiharının ardındaki sır perdesini aralamak isteyen Verda'nın, aile geçmişi hakkında edindiği ve bilmediği gerçeklerle yüzleşmesinin yalın bir dille anlatıldığı bu romanı pek sevmedim.

Cennetteki tüm nimetlere rağmen sol yanında duyduğu tuhaf hissin merakıyla bir ağaç gölgesinde uykuya dalan Adem, uyandığında aşkın vücut bulduğunu görür. Çekingen, ürken fakat bir o kadar da tanıdık olan bu cennet nimetine bir isim verir: Havva...Böylece bilindik en eski aşk hikayesi başlar.
Akıcı bir anlatım, yalın bir dil ve ustalıkla yapılmış betimlemesiyle okurunu büyüleyen bu romanı elinizden düşürmeyeceğinizden eminim.

Dinlemeden duymak, bakmadan görmek, dokunmadan hissetmek...Kendisiyle aynı kaderi paylaşan çocuklara yardım eden kör bir eğitmen, olağan üstü güçlerinden habersiz hayata tutunmaya çalışan genç yürekler, güçlerini şeytani amaçlar için kullanan kötü insanlar... Heyecan adına ne ararsanız kesinlikle bulabileceğiniz olağan üstü etkileyici bir kurguya sahip bu romanı kesinlikle tavsiye ederim.

Dülger Sinan'dan Mimar Sinan'a kadar değişmeyen tek gerçek, Sinan'ın Mihrimah'a olan aşkı. Aşkını taşlara desen desen işleyen Sinan, yalnızlığını ve çaresizliğini eserleriyle anlatıyor. Elinizden düşürmeyeceğiniz tarih kokan bir eser.