Toplam yorum: 3.075.924
Bu ayki yorum: 2.800

E-Dergi

Mustafa Öztürk Tarafından Yapılan Yorumlar

15.02.2011

Anı kitabı değil. Kenan Mortan'la yapılmış bir söyleşi. Bu tarz kitapları ilgili kişilerin ilmi birikimlerini anlama adına faydalı buluyorum. Özellikle bilgi-yoğum ama buna kıyasla verdiği ürün sayısı az olan kişiler için (Kazgan'ı dışarıda tutuyorum)...

Kitabın bir iktisatçı gözüyle içeriği, var olan ve geçmişte uygulanmış ekonomi politikalarının eleştirileri adına yararlı... Özellikle sosyalist bakış açısı, 1980 sonrası genelde dünya, özelde ise Türkiye'de uygulanan politikalara önemli eleştiriler yönelten bir mahiyete sahip. Sadece 1980 sonrası mülakat bile kitabı ayrıcalıklı kılıyor.

Bunun yanında Gülten Kazgan'ın ilmi kişiliğine yakıştıramadığım bir takım ön yargıları mevcut. Özellikle muhafazakar çevre ve Anadolu insanı mevzu bahis olunca bu ön yargılar kendini fazlasıyla ve rahatsız edici düzeyde hissettiriyor. İkinci gruba dahil ettiği insanları anlama adına Yakup Kadri'nin eseri "Yaban"ı örnek göstermesi; siyasi meseleler hakkında serdettiği görüşlerin yanına "dinci", "gerici", "dar kafalı", vs. gibi ifadeleri eklemesi ben de bir burukluk bıraktı. Hocanın son dönemde yayınladığı gençlik araştırmalarını bu bakış açısıyla yazdığını düşünmek istemiyorum ve böyle olmadığını varsayıyorum.

Bu derece donanımlı bir insandan daha objektif bir anlayış beklerdim.
27.12.2009

İnanın bu yoruma ağzım açık kaldı. Kitabın tamamını geçtim, girişi okuyan hiç kimse bu kitabın değerini yadsıyamaz. On küsür sayfada bir dünya yatıyor, muazzam bir tarih felsefesi kendini gösteriyor.

Tarihle uğraşan herkese ilk bu kitabı tavsiye ederim. İlim nasıl yapılır, soru nasıl sorulur, araştırma nasıl yapılır, kaynaklar nasıl taranır ve tetkik edilerek nasıl yazıya geçirilir..? Bu kitabı okuyan fazlasını bulur eminim.

Sizin bu kanıya nasıl vardığınızı bilmiyorum. Ama ciddi bir gözle okusaydınız, kitabın hazinelerini tespit edebilirdiniz. Şahsım adına, sadece girişi 5 sefer okudum.
31.07.2009

Dostoyevski'nin eserlerinde mutlu sayılabilecek bir sona alışmadığımdan olsa gerek, kitabın sonu bana yabancı geldi. Şu ana kadar okuduğum kitapları içerisinde kahramanlar kitabın sonunda, ya kendilerini ya da ideallerini kaybetmiş vaziyetteydiler. Ezilmişler ve Aşağılanmışlar'da durum farklı.
Dostoyevski üzerinde Gogol'ün etkisinin bittiği kitap olarak değerlendiriyor bu kitabı E.H. Carr "Dostoyevski" kitabında. Gogol'ün etkisi görülsede, Dostoyevski'den başka çok az yazarda bulunan insan tabiatının derinliklerine hakimlik, kitabın ayırıcı özelliği oluyor. Herhalde bu kitabı da önemli kılan taraf burasıdır.
02.04.2008

Arka kapakta kitapla ilgili yorumlara bakarak - önemli sayılabilecek kimselerin yazıları mevcut-, biraz da kitapçımın tavsiyesi üzerine aldığım bu eseri iyi buldum dersem kendimi ve tarihimi yalanlamış olurum.
Yazar oryantalist kimliğini ve belki de Türk düşmanlığını hiç saklama gereksinimi duymadan yalan yanlış bilgilerle kitabını süslemiş. O bunu yaparken, bizim "aydınlarımız" da sanki kayıp bir hazineymiş gibi kitabın üzerine atlamışlar. Tüm bunların yanında kitabın okunacak yerlerinin olduğunu da söylemem gerek. Ama sırf bir kaç bölüm için bu kitabı alıp okumaya değmez. Eğer alıp okunacaksa çok dikkatli okunmasını tavsiye ederim.
28.03.2008

Yazar, yazdığı romanlarında işlediği konunun terminolojisini en iyi kullanan kişilerden biri olarak kabul edilmektedir. Kitabın içerisine ustaca yerleştirilmiş olan teknik terimler romanlarını daha da özel kılmaktadır. Son çıkan kitabı "Suskunlar" da bu minvalde kaleme alınmış bir romandır. Yalnız okuyucuların kitabı eleştirel bir gözle okumalarını tavsiye etmeliyim. Çünkü kimi bölümler, ustaca yedirilmiş, kanımca, yanlış bilgilerle dolu.
Son yıllarda uslûp ve tarz açısından kayde değer farklılıklar taşıyan bir eser olmasından dolayı okunmaya değer.