E-Dergi

Bana göre:Ahmet Altan'ın anlatmak istediği aldatmak kavramı ile toplumun anladığı aldatmak kavramı biraz farklı.Bir romancı kendi yazı dünyasında kendi kavramları ile hareket edebilir.Kitabı büyük bir keyifle okudum.

Kitabı okurken Almanya ve Türkiye'deki mekanlarda hissediyorsunuz kendini.20.yüzyılın ilk yarısını Türkiye'ye gelin olarak gelen bir Alman kadının kaleminden okuyun.Kitabı bir oturuşta okudum ve çok beğendim.

Mehmet Altan son yıllarda özellikle kendisinin üzerinde durduğu Max Weber'in ''Kent Dindarlığı''kavramını kitaplaştırmış.Değişik bir bakış açısı.Kitabın sonundaki eklerde farklı görüşteki entellektüellerin konu hakkındaki düşüncelerini içeren yazıları ayrıca bir renk katmış kitaba.Ama benim size naçizane tavsiyem:bu konulara meraklı iseniz Ali Bulaç'ın bu konularda yazdığı kitaplarıda okumalısınız.

Bu okuduğum ikinci Orhan Pamuk romanı.Özellikle Şair Ka'nın iç hesaplaşmaları,aşka ve memlekete bakışı,iman ile inkar arasındaki gelgitleri beni okurken çok etkiledi.

Ahmet Mithat ve Ahmet Rasim kadar güçlü bir kalem olmasa da yayınlandığı dönemde ve daha sonra çok sayıda baskı yapan bir eserin okunması gerekir.Farklı bir zaviyeden de bakarsak:Yeşilçam filmlerinin klasik senaryolarının araklandığı bir başyapıt aslında.