E-Dergi

Fahri Erdinç, iki arkadaşıyla beraber Bulgaristan'a kaçarlar ve sorguya alınırlar. Bulgaristan askerinin, Türkiye'den neden kaçtınız sorusunu sormasıyla roman başlar. Kurtuluş savaşı sonrası, Cumhuriyetin ilk yıllarında Ege'nin bir kasabasında tütüncülük yapan bir ailenin içinde 30 yıllık yaşamdan kesit sunar. Ülkemizin siyasi, toplumsal ve halkımızın yaşamsal yapısının nasıl olduğunu eleştirel bir dille anlatıyor. Yazarın anılarına dayanarak, Türkiye'nin o dönemki insan manzaralarını, samimiyetle, alçakgönüllü, açık yüreklilikle ve akıcı bir dille ortaya koymuş. Adı "Acı Lokma" olan bu romanı okurken, bazen gülerek, bazen ağlayarak okuyacaksınız. Acı Lokma'nın bu kadar tatlı yutulacağını düşünemeyeceksiniz. Sabahattin Ali'nin kitaplarını seviyorsanız, Fahri Erdinç'in bu romanını mutlaka okumanızı tavsiye ederim.

Kitap on üç öykü ve dört masaldan oluşmaktadır.Öyküler; Portakal, Beyaz Bir Gemi, Katil Osman, Böbrek, Cıgara, Millet Yutmuyor, Bahtiyar Köpek, Çilli, Dekolman, Hakkımızı Yedirmeyiz, Cankurtaran, Kurtla Kuzu. Masallar; Bir Aşk Masalı, Devlerin Ölümü, Koyun Masalı, Sırça Köşk."Bu dünyada çobansız da, köpeksiz de yaşanabilirmiş,. Ama bunu anlamak için her defasında bu kadar kanlı kurbanlar verecek olursak pek çabuk neslimiz kurur. Bari siz gözünüzü açın da, ilerde başımıza yeniden itler, hele kendilerini kurt sanan palavracı itler musallat olursa, sürüyü canavarlara paralatmadan onları defetmeye bakın!" Birbirinden güzel bu öykü ve masalları seveceksiniz. Özellikle masalları çok beğendim. Sonuçta yazan Sabahattin Ali olduktan sonra bize sadece okumak düşer.

Uğur, İstanbul'da doğup büyümüş ve 19 yaşında Tokat Üniversitesi öğretmenlik bölümünü kazanmıştır. Olurda bir gün bir kız ile konuşursam bilin ki o kız benim evleneceğim kız olur diyen bir görüşe sahiptir. Ta ki sınava yetişmek için bindiği minibüste "Notları alabilirmiyim?" diyen Zülâl'i görünceye kadar.Uğur'un Zülâl'i görmesiyle başlayan ve yıllarca sürecek olan bir aşk hikayesi. Özellikle, Uğur'un öğretmenlik yaşamını anlatıldığı bölümler çok hoşuma gitti. Ortalama 2-3 saatte bitirebileceğiniz, sizi içine çeken, şiirlerin de yer aldığı, güzel bir aşk romanı. Yazarın eline ve kalemine sağlık.

Sabahattin Ali, 1928 yılında devlet eliyle okutuldu ve 1948 yılında devlet eliyle öldürüldü. Yazdığı her kitabında hapis yatan, dergilere yazdığı her yazıda mahkemelik olan bir yazar. Kitabı okuduğunuzda, ülkemizin bulunduğu durumu, siyasi yönetimin tutumunu, yazmanın suç olduğu, hükümete karşı yazı yazan yazarların hapislere atıldığı bir döneme şahitlik edeceksiniz. Sabahattin Ali'yle 1928 yılında eğitim görmek için Almanya'ya gittiği ve 1948 yılında öldürüldüğü zamana kadar geçen yılları beraber yaşayacaksınız.Osman Balcıgil'in okuduğum ilk kitabıydı. Anlatım tarzı sade, akıcı ve mükemmel bir kitap olmuş. Yazarın kalemine ve eline sağlık. Mutlaka okumanızı tavsiye ederim.

Abnora, Ziyad'ın hayatta kalan tek oğlu. Bir Berberi. On beş yaşında müslümanlara esir düştü ve köle oldu. Yirmi beş yaşına geldiğinde Müslüman oldu, Tarık Bin Ziyad ismini aldı, kölelikten azad edilip İslamın kahraman bir savaşçısı oldu. 7000 askerle gönderildiği Cebelitarık bölgesinden İspanya'da 700 yıllık hakimiyet süren İslam medeniyetinin kurucu unsurlarındandır. İspanya'yı fethetmek için gemileri yakan ve Cebelitarık dağına adını veren bir kahramanın romanını okumaya hazır mısınız? Emrullah Özdemir'in Tomris kitabından sonra okuduğum ikinci kitabı. Yazarın anlatım tarzı o kadar sade ve anlaşılır ki, kitabın nasıl bittiğini anlamıyorsunuz.
Yazarın eline sağlık. Muhteşem bir roman.