E-Dergi

Victor Hugo'nun 26 yaşında (1829) yazdığı bir gençlik yapıtı olan romandır. Adam öldürmek suçundan İdam Cezası verilen bir mahkum. 5 hafta boyunca idamdan kurtulma umudu ve mucizesi ile yaşar. Gardiyanların onu almaya geldiği gün tüm umutları tükenir. Aklına üç kadın gelir. Annesi, karısı ve minik kızı. En çok minik kızı Marie için üzülürken, kızını son kez görmesi için hücreye getirilir. Büyük bir özlemle kızını kucaklayan mahkuma, kızının bayım yavaş olun canımı acıtıyorsununuz demesiyle şaşırır. Marie babasını tanımaz. Mahkum baban nerde diye sorduğunda küçük kız Babam öldü der. Mahkumun bu durumdan sonra yüreğindeki son sevgide yok olmuştur. Greve Meydanına idam için getirilen mahkumun son sözleri; Ah! Sefiller! Sanırım merdivenden çıkıyorlar. Bir idam mahkumunun mahkumiyetinden, giyotinle idam edileceği zamana kadar iç dünyasında yaşadıklarını yansıtan ve okuyuca sonu na kadar yaşattıran bu muhteşem eseri mutlaka okumanızı tavsiye ederim.

Sabahattin Ali'nin askerdeyken kolu çatlak halde yazdığı bşr romandır. Sabahattin Ali bu romanını, Andrea Del Sarto imzalı "Madonna delle Arpie" tablosundan ilham alarak yazmıştır. Ankara'da yaşayan 25 yaşındaki Rasim, çalıştığı bankadan kovulur ve işsiz kalır. İş aramaya devam ederken okul arkadaşı Hamdi'yle karşılaşır. Hamdi'nin çalıştığı şirkette irtibat memuru olarak işe başlar. Rasim, iş yerinde aynı odada çalışacakları Raif Efendi'yle tanışır. Raif Efendi yaşlı, sessiz, sakin, içine kapanık ve arada sırada hastalanan biridir. Raif efendi bu sefer çok hastalanır. Rasim'den iş yerindeki çekmecesinden eşyalarını getirmesini ister. Rasim çekmecede eşyaların yanında kara kaplı defter bulur. Raif efendinin hayatını yazdığı bu defteri okumasıyla gerçek hikaye başlar.

George Milton ve Lennie Small Amerika’da çiftliklerde çalışan toprak işçileridir. Lennie uzun boylu, çok güçlü, ruhen çocukşu ve zihinsel engellidir. George ufak yapılı, aklı başında, güçlü kişilikli ve Lennie’ye göz kulak olan bir kişidir. George ve Lennie’nin hayali, çiftliklerde çalışıp biriktirdikleri parayla bir arazi satın almaktır. Bu arazide tarımla uğraşmak ve çeşitli hayvanlar beslemektir. Lennie’nin en büyük zaafı olan yumuşak olan ne varsa okşamak istemesidir ve bundan dolayı başları hep belaya girer. Başlarına gelen son olaydan sonra George ve Lennie Californiada yeni bir çiftlikte işe başlarlar. Bundan sonra olaylar trajedik bir şekilde gelişmeye başlar. George, kişisel çıkarları ve dostu arasında Lennie bir seçim yapmak zorundadır. Amerikadaki Buhran döneminde tarım işçilerinin yaşadıkları hayatı, zenci ve beyaz ayrımını, para kazanma şartlarını öğrenmek istiyorsanız bu kitabı mutlaka okumanızı tavsiye ederim.

Christy Brown 5 Haziran 1932'de İrlanda'nın Rotunda hastanesi'nde beyin felçli olarak dünyaya gelmiştir. 5 yaşında tebeşirle A harfini yazdı. 6 yaşında ANNE yazmayı öğrendi. 8 yaşında su kanalında ilk kez yüzmeyi denedi. 10 yaşında resim boyası ve fırçasıyla tanışıp resim yapmaya başladı. 12 yaşında Sunday Independent gazetesinde yayınlanan Noel Resim Yarışmasına katıldı ve kazandı. Christy 18 yaşına gelene kadar tüm bunları sol ayağıyla yapmıştı. 18 yaşına geldiğinde Dr. Collisle tanıştı ve hayatı değişti. Tüm bunları yaparken, hayata tutunmasını sağlayan bir kişi vardı; annesi bayan Brown. Christy'nin yaşadığı zorluklarla nasıl başa çıktığını, psikolojik engelleri nasıl aştığını öğrendiğiniz de hayata bakış açınız değişecektir. Bu muhteşem kitabı mutlaka okumanızı tavsiye ederim

Edebiyat takipçileri için harika bir dergi olmuş.