haber muhabiri olarak bosnaya giden ve aslen boşnak olan yazarımız, olayların içinden aktarmış başından geçenleri ve gördüklerini. kitabın başlangıcındaki sunuşlardada aktarıldığı üzere bosna katliamı üzerinde yeterli derece durulmamış ve kaleme alınmamıştır.yazarın kitabı açıkçası doyurucu değil, yani yeterli derecede olaylara derinlemesine vakıf olamıyorsunuz. ancak kesinlikle çok değerli bir eser, çünki bire bir bu mezalimi anlatmış yazarımız ve gayet akıcı bir kullanmış. yazarımızında kitabında belirttiği üzere, kısa cümlelerle uzun yolların anlatılması imkansız. nacizane elinden gelen gayreti ve gördüklerini yansıtmış yazar bu günlük tarzı esere. ve çok çok faydalı bir eser okunulmasını kesinlikle tavsiye ederim. Allah c.c. kimseye böyle acılar tattırmasın.. sözlerime son verirken internetten ulaştığım bir anıyı anlatmak istiyorum konuya dair; 12 YAŞINDA YAVRUCAĞIN BAŞINA ĞELEN VAHŞET;
yıl 1995 aylardan temmuz
siz sıcaktan bunalırken ben ailemle bosnadayım
tek suçum boşnak olmak, müslüman olmak
ben suçumdan habersiz evimde uyuyorum
babam camın kenarında olacakların farkında
bekleyiş sürüyor evimizde
annemin ağlama sesini duyuyorum yine gece
ve gece kapımız çalıyor aniden
içeride 2 tane hollandalı asker
biri anneme bağırıyor diğeri babamı tutuyor
evde bıçak, çatal ne varsa topluyor asker amcalar
silah diyorlar kesecek meyve bulamadığımız meyve bıçağına
silah diyorlar babamın eskiden kalma çakısına
ve hepsini alıp gidiyorlar gelmeseler birdaha
bir daha çalıyor kapımız birkaç gün sonra
bu sefer sırp askerleri var kapıda
babamı bağlıyorlar ağaca
ve annemi alıyorlar yanımdan
babamın önünde annemi soyup tecavüz ediyorlar
ve annemi öldürüyorlar sonra
ve bana dokunuyor katilin elleri
soğuk bu eller ve üzerindeki annemin kan izleri
alıyorlar beni babamın önüne yatırıyorlar
soyuyorlar beni acımasızlar
12 yaşındayım henüz
ama bunu umursamıyorlar
bana da tecavüz ediyorlar
en hayvani en insanlık dışı dürtüleriyle hareket ediyorlar
babamın elini çözmeden
biri kafasına silah dayıyor
ben askerin altından kaçmaya çalışırken bir ses duyuluyor
silah sesi ve babamın son nefesi
titriyordu bedeni
ben ellerini tutarken titriyordu
gülüyordu sırp askeri ben göz yaşı dökerken gülüyordu
ve madalya verildi hollandalı askerlere
üstün hizmetlerinden dolayı
babama yaklaştım son sözü için
son kez baktı bana
uzandı kulağıma
anlat burada olanları herkese
unutulmasın srebrenica... Allah c.c. ın laneti bu vurdumduymaz insaniyetini kaybetmişlerin üzerine olsun. ayrıca birleşmiş milletler barış gücü denilen bu göstermelik kendi çıkarlarının savunucu oluşumunda, bu katliama nasılda göz yumduğunu asla unutmamalı. söz konusu müslümanlar olunca BM üzülerek ifade etmem gerekirki, toz bulutu olup uçuyor... yazık..