E-Dergi

Kitabı okumak fazlaca yorucu. Bitirmek neredeyse mucize. Anlatım bölük pörçük.Duygular gerçek olamayacak kadar abartı şekillerde tasvir edilmiş. Farklı bir eserle oyalanmak isterseniz okuma listenize ekleyin derim.

Geleneklerin ve toplumsal alışkanlıkların insanları nasıl bağladığı sürükleyici bir hikaye ile okuyucuya sunulmuş. Yazarın şimdiki zaman ile Viktorya dönemini karşılaştırmalı olarak hikayeyi yedirmesi çok başarılı.Ayrıca yazarın kiapta anlatıcı olarak yer alması ve zaman zaman sohbet eder bir hava oluşturması anlatımı farklı kılmış. Muhakkak okunmalı derim. Benim başucu kitabım.

Kurtuluş mücadelesine farklı bir açıdan bakacaksınız. Sırtında havan mermisi taşıyan, bebeğinin örtüsünü ıslanmasın diye mermilerin üstüne örten, sorgusuz sualsiz silah yoksa kazma kürekle cepheye koşan Türk halkı görüntüsünün aksine, düzen bozulmasında devletin sahibi kim olursa olsun diye düşünen cahil halkın resmedildiği çok enteresan bir roman.Şaşıracak,düşünecek,etkileneceksiniz.

Anlatım sürükleyici.Kitap sizi içine alıyor. Ancak, Nermin Bezmen'in Kurt Seyt& Shura ve Kurt Seyt&Murka kitaplarını okuduktan sonra bu kitabı, 17 yaşındaki bir kızın fantezileri olarak algılamaktan kendimi alamadım. Ayrıca bunun devamı olan Aurora'nın İncileri kitabında açıklanacak bir merak öğesi de mevcut. İkisini de okumak gerek.

Kitabın biyografi olması en etkileyici yanı.Bu kadar görkemli bir hikayenin bir zamanlar yaşanmış olması insana tuhaf hissettiriyor.
Yazar,dedesinin hikayesini yaşandıktan 60-70 yıl sonra yazabilmiş.Ben ise yazar yazdıktan 17 yıl sonra okuyabildim...Ama okumak bir yana adeta yaşadım...Yüz yıl öncesine gittim....Yaşamadığım yılları özledim...
Yazar, yaşanmış bitmiş ömürleri her okuyuşta yaşanacak şekilde canlı ve bitmez kılmış...Hiç tanımadığım, görmediğim, bu ana kadar yaşadıklarını bile bilmediğim insanlara bağlandım, onlar için üzüldüm, ağladım...
Kitap bittikten sonra yazarın daha erken araştırmaya başlamış olmadığına üzülüyorsunuz.Şiddetle tavsiye ederim.Tam bir başucu kitabı.