Toplam yorum: 3.076.922
Bu ayki yorum: 3.800

E-Dergi

DRETNOT Tarafından Yapılan Yorumlar

02.12.2010

Yazarın dokuzuncu hariciye koğuşundan sonra okuduğum ikinci kitabı bu. Bu eseri de ilki kadar beğendim. Ve iyice emin olmaya başladım ki Peyami Safa insan ruhunun derinliklerine inme hususunda belki de dünya çapında bir yazar. Bu kitapta da müthiş karakter analizleri ve çok güzel bir kurgu var. Bir genç kızın ruh halinden şark ve garp medeniyetlerinin çatışmasını gayet net şekilde vermiş. Bu kitap da MEB'in 100 Temel Eser kapsamında. Çok çabuk şekilde okunup bitiyor. Herkese keyifli okumalar..
02.12.2010

Peyami Safa'nın okuduğum ilk kitabı oldu Dokuzuncu Hariciye Koğuşu. Gerçekten çok beğendim. 15 yaşındaki bir çocuğun dizindeki bir problemden ötürü çektiği acıları ve ruh halini müthiş bir üslupla anlatmış yazar. İnsan karakterlerini analiz ediyor ve harika sonuçlara ulaşıyor. Kitap tabii bu havaya uygun olarak biraz karamsar gibi duruyor ancak kesinlikle iç karartıcı değil. Zaten çok kısa bir sürede bitirilebiliyor kısa olmasın da ötürü. Yayınevinin baskısı da gayet güzel, sayfalar gayet okunaklı. MEB'in de 100 Temel Eser Kapsamına almasından da anlaşılacağı üzere çok çok önemli bir eser. Şiddetle tavsiye ederim.
14.03.2010

Gogol'ün Ölü Canlar kitabını genel olarak beğendim. Öncelikle yazarın seçtiği kahraman çokm ilginç. Kitaplarda beklediğimiz kahramanların aksine çok da temiz bir adam olmadığını öğreniyoruz Pavel Ivanoviç Çiçikov'un, ama tabii bunun yanında insani yönleri de yok değil. Kitapta diğer ilgimi çeken şey ise Gogol'ün tasvir kabiliyeti, öyle betimlemeler kullanmış ki gözünüzün önünde canlanıyor Çiçikov'un gezdiği diyarlar ve çiftlikler. Yazarın, Çiçikov'un gezdiği yerlerde onun için kurulan sofraları çok ayrıntılı bir şekilde anlatmasından, herhalde hayatı boyunca dönem dönem de olsa açlık çektiğiniz düşündürdü bana. Para olgusu ise kitabın her yanına sinmiş durumda.
Fakat bence kitaptaki asıl vurucu yan; zamanın insanlarına, sistemine ve diğer yazarlara getirilen eleştirel bakış açısıdır. Evet zaman zaman tekrarlamalar yapılmış olabilir ancak kesinlikle okunması gereken bir kitap, insanların para ve ihtişam karşısında nasıl kimliklerini yitirdiklerini de gösteren güzel bir eser bence. Antik yayınlarının basım kalitesi ve çevirisi de güzel, keyifli okumalar..
07.03.2010

Dostoyevski gibi bir üstadın yazdığı bu eser bana hakikaten ilginç geldi, Bay Golyadkin'in gel gitleriyle gerilim yüklü bir kitap. Dostoyevski'nin hangi ruh halinde yazdığını merak ettim bu romanı. Ne var ki bana biraz zorlamayla uzatılmış gibi geldi konu. Okurken sıkılma olmuyor ancak sürekli içinizde bir karanlık ruh hali oluyor ya da en azından bana öyle oldu diyelim. Tabii bir yandan da Golyadkin'e sürekli kızdım kitabı okurken, sebebini okurken anlayacaksınız.
Diğer büyük eserlerinin yanında sönük kalmış olabilir ancak bence okunabilir bir kitap, tabii bunda Antik Yayınları'nın güzel çevirisinin ve özenli basımının da payı olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim.. Keyifli okumalar..
05.03.2010

Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun ilk romanı olan bu kitabı okul yıllarımda okuma fırsatı bulamamıştım, şimdi Kitapyurdu.com'dan alıp okuduğumda ise daha önceden niye okumadığıma hayıflandım. Nitekim Milli eğitim'in de 100 Temel Eser arasına almasından da kitabın değeri anlaşılmaktadır. Kitap gerçekten çok sürükleyici, elinizden bırakamıyorsunuz. Anlayamayacağımız kelimeler çok ama yayınevi bunu, bir çoğunun günümüz Türkçesiyle açıklamasını vererek aşmış. Kitapta, kuşaklar arasındaki çatışma ve sözde modernleşme uğruna yapılan densizlikler, en basit ve eleştirel şekliyle Naim efendi'nin bakış açısından yansıtılmıştır. Yakup Kadri'nin zaten yazarlığından bahsetmeyi çok gereksiz buluyorum. Fikirsel gelişim aşamasındaki gençlerimizin şiddetle okumasını tavsiye ediyorum ve tabii ana babaların da. Günümüzde de hala geçerli olabilecek bir klasiktir..