E-Dergi

Azgelişmiş ülkelerin azgelişmiş kafalı aydınları, çoğu da politikacıları, ne günün sorunlarını duyarlar, ne de bununla birlik olarak geleceğin sorununu. Sorumluluk duygusu, doğaya karşı, insana karşı, geleceğe karşı gerçekten insan olmakla orantılıdır. Tekbaşına kendi sorumluluğunu, çocuklarının sorumluluğunu, çıkarlarının sorumluluğunu duymak, başka bir sorumluluk tanımamak insanca bir şeyleri, iyi olanı, sevgi olanı, dost olanı yitirmek demektir.

Okudukça insanın hayatına yedirmesi gereken, bitirip rafa kaldırmalık değil de tekrar tekrar açıp bazı şeyleri hatırlamak isteyeceğim bir kitap. Çoğu psikoloji içerikli kitap gibi kendinizi yetersiz hissettirebilir ancak eksiklere değil de geliştirilebilir yönlere odaklı, anlaşılır ve okunmaya değer.

İskender pala'nin yazdığı kitap kasim 2022 de basıldı surname. osmanli döneminde düzenlenen sünnet düğünü esnasında geçen olayları konu ediniliyor. ikiz erkek kardeşlerin Nasrettin ve Nusrettin başina gelenler, olaylar, kazasker ve defterdar arasındaki çatışmalar, okurken kapılıp gideceksiniz..
entrikalar, rekabetler, hırslar, oyunlar ve aşk..
15 gün sürecek bir sünnet düğünü için basılan sahte altınlarin akıbetini de merak edeceksiniz. Nusrettinin müthiş zekasi ile ayarladığı saat kurgusu da yabana atılır değil.
ve aşk.nasrettiinin sevdasi.
harika bir final..
ilk başlarda ağır ilerleyen kitap daha sonrasında sizi o zamanlara götürüp tam bir hızla akıp gidiyor.
İskender pala kalemini konuşturdugu bir kitap.. tavsiye ederim..

Peki muhafazakar mı, reformist mi? Bir anlatıya göre "Topal Devrimci"! Yine anlatıcılara göre özünde Özal dönem adamı. 60'lı yıllardaki Özal'la, 90'lı yıllardaki Özal arasındaki fark, hiç de 30 yıl değildi, bir asırdı! 60'lı yıllarda bürokratlar arasında Avrupa Birliği'ne en sert karşı çıkışı yapan, o değil miydi? Peki Avrupa Birliği'ne başvuru aşamasında en çok emek harcayan da yine o değil miydi?
Tabuları yıkan mı, yoksa dünya konjonktürüne uygun adımlar atan pragmatist bir politikacı mı? Hangisi gerçek Özal? Soruları çoğaltmak mümkün. İşte The Özal bu sorulara yanıt vermek için ortaya çıkarılmıştır. En iyi karar kuşkusuz okuyucunun.
Ancak biz sadece şunu ekleyebiliriz: Özal ne yapmak istediğini biliyor ve bunu uyguluyordu.

İstanbul’un eski mahalle kültürünü, çeşmelerini, vapurlarını kelimelerle ince ince işleyen Sırdar, “Babalar ve Oğullar”da sevginin ve aile bağlarının en içten hâllerini ele alıyor. “Babalar ve Oğullar”, sıcacık hikâyeleri ve özenli kelime seçimleriyle okurlarını edebî bir şölene dahil ediyor.