Gurbetçilerin yaşadıklarını yüzeysel özetlediğini düşünüyorum. Oldukça duygusal bir kitap olmuş ancak oldukça da taraflı olduğunu düşünüyorum. Giden bütün gurbetçiler melekmiş, terk dertleri ekmek parasıymış, birbileri ile dayanışma halindelermiş, cahillikten kaynaklanan bazı adetleri şehirlere taşımaları normalmiş gibi bir ortam yaratılmış.
Aslında gayette uçkuru peşinde koşup yuvasını dağıtan, Türkiye'de bıraktıklarını bir daha hiç arayıp sormayan, şehre hiç uyum sağlamaya çalışmayıp kendi kara düzenini devam ettirmeye çalışan, cahilliği maharet sayan, çocuklarının eğitim hayatını ve entegrasyonunu önemsemeyen, Almanlara açıkça düşmanlık besleyenleri de mevcuttur.
Kitap bunlar hiç yokmuş gibi ele alındığı için oldukça romantik bir yaklaşımı olduğunu düşünüyorum.
Ancak anlatımı, öyküleştirmesi başarılı.