Toplam yorum: 3.077.822
Bu ayki yorum: 4.700

E-Dergi

bir_okuyucu Tarafından Yapılan Yorumlar

09.02.2011

Sınır Üstündeki Ev, Dolmuşun Kapısı, Fişe Giren Çıkamaz, Nah Kalkınırız, Vatan Sağolsun, Biz Adam Olmayız ve daha başka önemli öykülerle beraber 25 tane öyküden oluşuyor kitap. Aziz Nesin öykülerindeki mizah yapısı, okuyucuyu tebessüm ettirirken, ‘güleriz ağlanacak halimize’ de dedirtmektedir. Özellikle, yazarın eserlerini ilk kez okuyacaklar için ideal bir kitap… İyi okumalar…
09.02.2011

Anadolu’nun üç önemli destanı, efsanesi: Köroğlu, Karacaoğlan, Alageyik. Köroğlu ve Alageyik Destanı Türk filmlerine de konu olmuştur. Bu önemli Üç Anadolu Destanı’nı Yaşar Kemal gibi usta bir kalemden okumak ayrı bir güzellik, ki yazar, Anadolu insanını eserlerinde müthiş bir dürüstlük ve titizlikle yansıtmıştır. Yazarın tasvirleri meşhur ama bu eserde betimlemeler tadında ve dozunda işlenmiş. Bu üç destanı okurken bazı hüzünlenecek bazı da tebessüm edeceksiniz ancak hüzün bir parça daha fazla… Yaşadığımız toprakların dürüst geçmişini ve yiğit ozanlarını, kahramanlarını, halk insanlarını merak edenlerin daha çok beğenerek okuyacakları bir eser. İyi okumalar…
29.01.2011

“Parti, size pek kurnaz olmayı öğretmiş. Ama fazla kurnaz olanın ahlâk anlayışı da kalmaz” diyor kapıcı Wassilij, Rubashov’un mahkemesini gazeteden okuyan partili kızına. Romanın başkarakteri Rubashov’un, ölüm cezasını beklerken yaptığı iç sorgulamaları ve özeleştirisi: “Tüm görenekleri silip attık, bize rehber olan tek ilke mantıksal sonuca bağlanan çizgi; ahlâki saframız olmaksızın yol alıyoruz denizde”
Koestler, ülkemizde pek bilinmeyen ve çok okunmayan bir yazar. Sovyetler’deki Stalinist devlet yönetimini konu edindiği bu romanda uygulanan komünist devlet yönetim metodunu da eleştiriyor. Sağ-Sol görüş fark etmeden herkes okumalı ama sol görüşe yakın olanların, konu üzerinden kendi eleştirilerini de yapmaları gerekecek bu okuma sonrası. Önyargısız ve gerçekçi değerlendirmelerle… İyi okumalar…
29.01.2011

Esir Şehir İnsanları’nda başkarakter olan Kâmil Bey hapisten çıktıktan sonra ayrıldığı eşi Nermin’in evine giderek kızıyla görüşmek ister. Fakat bu süreç, romanın yarısından sonra başlar. 1930’daki Serbest Fırka deneyimi, yazarın karakter çeşitlemesiyle anlatmaya çalıştığı konudur. Kuvayı Milliye saflarında bulunmuş insanların siyaset arenasından uzak tutulmaya çalışıldığı, meydanın kraldan çok kralcı olan parti kodamanlarına kaldığı bir dönem. Esir Şehrin Mahpusu’nda karşımıza çıkan hapishanedeki kötü adam Faytoncu Osman Ağa’nın Serbest Fırkacılığı ile İstiklal Savaşı’nda önemli mücadelesi olan Ramiz Dayı’ya kafa tutmaya çalışması yazarın dönem siyasal yapısının alt yapısını iyi vurguladığı, çelişkileri anlatmaya çalıştığı iyi bir anlatım. CHP'li önemli mebusların bir süre sonra Serbest Fırkacılara karşı aşırıya varan tepkileri, Kâmil Bey’in kızına gerçekleri anlatmaya çalışması, Gazeteci Murat’ın arkadaşı Selim’in bir dergi çıkarmaya çalışması ve dergide sarayların öğrenciler için yurt anlamında kullanılması gerektiğinden bahseden yazısı eserin bam telidir neredeyse. Selim’in bu görüşü, Atatürk’ün kaldığı saraya lafı getiriyor gibi algılanır, sivil memurlarca öldüresiye dövülür, bir daha da kendini toparlayamaz ve hastanede can verir.
Doktor Münir’in Kurtuluş Savaşı ve kahramanlık üzerine söylediği şu söz önemli: “Bence Kurtuluş Savaşımızın bir tek kahramanı var o da Kurtuluş Savaşı’nın kendisi.” Yazar, diğer birkaç eserinde olduğu gibi Doktor Münir üzerinden kendi görüşlerini okuyucuyla paylaşıyor ve ortaya, dolu, yiğit bir roman çıkıyor. İyi okumalar…
29.01.2011

Kemal Tahir eserleri, karakter diyalogları yoğun eserlerdir. Kurt Kanunu’nda da bu özellik devam ediyor. İzmir Suikastını konu eden romanın başa gelen karakterleri: Abdülkerim, Kara Kemal, Gurbet Hala, Emin Bey… İçlerinde yalnız Kara Kemal’in tarihte yaşamış bir kişi olduğunu biliyoruz, olay sürecindeki akıbeti de hüzünlü. Kara Kemal’in baskına uğradığı yeri İttihatçılık’tan arkadaşı diye tanıttığı Emin Bey’in evi olarak kurgulamış yazar. 1969’da yayınlanan böylesi bir eser için o yıllarda çok sınırlı bir kaynak söz konusudur ama yazar bize çok derinine olmasa da işin iç yüzü hakkında bir fikir sunuyor. Suikast konusunda Kara Kemal’i şöyle söyletiyor yazar: “İktidarlar, suikast girişimini sezinledi mi, durumu uygun buldu mu, önleyeceğine, el altından suikast delillerini kışkırtır”
Yaşanılan süreçte Emin Bey üzerinden arkadaşlık ve vefa duygusunu işliyor yazar: “Arkadaş, Emin’i arayan arkadaş! Burdayım ben!” diyen Emin Bey, sonu idam olan bir suçu üstlenmeyi göze alarak, baskında intihar eden Kara Kemal’den sonra da Abdülkerim’i evinde saklamak istiyor. Taraf-tarafsızlık sorgulamaları da önemli Emin Bey’in. Güzel, dolu bir roman ancak konuyu derinlemesine merak edenlerin, dönemi işleyen önemli araştırma eserlerini de takip etmelerinde yarar var. İyi okumalar…