E-Dergi

Açıkçası bir aşçı-gurmeden böyle bir roman beklemiyordum. Kendi hayatını çok akıcı bir anlatımla romanlaştırmış. Anı yaşayan ve gelecek kaygısı olmayan Dimitri'nin hayatı babası, annesi ve sevgilisinin gõzüyle romanda yer almış. Bir parça 6-7 Eylül olaylarına da değinen kitabı ben beğendım.

Sırf yazarın Nobel ödülü almasından dolayı aldım ancak hiç beğenmedim. Kendi halınde yasayan bır sıyahı aılenın reısı (sonny' nın) sıyası ıslere bulasması ve kendısıyle aynı dusuncelere sahıp beyaz bır kadına gonlunu kaptırması sonucu parcalnan bır aılenın sıkıcı oykusu.

Hayatımda bitirmek ıcın en cok mucadeleyı bu romanı okurken vermısımdır. Bu nedenle de kitaptaki imgelerın neyi cagrıstırdıgını kavrayamadım bile. Aynı olaylar 4-5 farklı karekter gözünden tekrar tekrar anlatılıyor. Aman dıyeyım hıc bulasmayın.

Yazarın okudugum ılk kıtabıydı ve cok begnedım yer yer guldum bazen de duygulandım. En beğendigım ve güldügüm check-up oldu ve sanırım bu, yazarın yasadıgı bır olaydı. Kısacası daha fazla Y.Okur okumam ıcın ıyı bır referans oldu benim ıcın.

Kitabı begendım. Ancak diziyi kitabı okumadan once ızledıgım ıcın biraz heyecanımı azalttı. (Ayrıca akbaba ve hayalet karekterlerı dızıdekı kadar ön planda değil) Dizisinin çok etkisinde kaldım. Keşke kitabı daha once okusaydım.