E-Dergi

"evrensel yaşa, yerel düşün" diye bir düşün ahlakı içinde olan yerel takım taraftarlarının okumuş-yazmışları içinde ki en iyi örnektir necdet özkazancı'nın yazıları.. daha önceden kendi imkanıyla şekillendirdiği "yensen de yenilsen de" adlı kitabın da bu yeni çalışması formu gibi ulaşılabilir olmasını dilerim öncelikle..
necdet özkazancı'nın bu çalışması; sosyolojiyi, psikolojiyi, sosyo-psikolojiyi ve psiko-sosyolojiyi hem duygusal hem mizahi bir anlatımla yerel yaşayanların küçük ama bir o kadar da ahlaklı-değerli futbol ve taraftar gerçekliklerini anlatmak için çok iyi bir şekilde kullanmaktadır..
futbol kültürü üzerine yazılan en değerli, birebir yaşanmışlıklar ile donanmış bir çalışmadır.. yüzde yüz yerli ve yüzde yüz reeldir..

jamie'yi bize 24kitchen kanalı tanıttı.. daha önce kendisini tanımıyordum.. ancak programları ve çalışmaları tam anlamıyla sokak lezzetinin, servis zenginliğiyle buluşmasıdır.. yerine göre pasaklı, iğrenmeyen ve utanmayan bir aşçı jamie.. yerine göre de basbaya bir retoran şefi ve lezzet aşığı.. programlarında ki o beden dili ve yemeklerini tatdığı anlarda ki yüz mimiklerinde o derece başarılı.. bu çocuk bu iş biliyor..

kitap önce iktisadi bir hava veriyor gibi, ancak içinde biraz ilerleyince gerçekten de kapitalizmin her boyutta ki faktörel gerçekliğini okuyucuya veriyor..
esasında erol manisalı takip ettiğim bir yazar değil ama bu kitabı biraz inceleyince hemen aldım.. ve değdiğine de inanıyorum.. hangi ideolojiden olursanız olun kapitalizmi anlamak ve gercekten bilmek için iyi bir kaynak.. ayrıca okuması da oldukça rahat..

bu kitap futbola meraklı bir insanın okuması gerekliliğine inandığım bir kitap.. bir futbolcunun günlükvari almanak usulü önemli anları tarihleriyle aldığı notlardan oluşuyor kitap..
bir futbolcunun galibiyetten, yenilgiye, kulüp yönetiminden, diğer kulüplere o anlık bakış açısının itiraf gostergesi derecsinde değişik ve anlamlı bir kitap..
millwal'ın 70'lerdeki topcusu dunphy'nin güzel amatör bir çalışması..

emin hocanın bu kitabı kendisinin de dediği gibi , bundan bir önceki kovulduk'un devamı niteliğinde, ancak bu devam içerisinde en yakın tarihsel gelişmeler içine dahi parmağını sokmuş emin hoca.. nasıl bir deniz feneri davasını son çıkan kitabına gecirebiliyorsa "bu kitapta yeni bir şey yok" demek algı seçiciliğimizin ne ölçüde çalıştığını gösterir bize..
doğru olan şeyler bazılarımızca yanlış ve yalan olarak algılanıyorsa dürüstlüğümüzü önümüze alıp aynaya suratımızın içine içine bakmaya zorluyor insanı bu kitap...