E-Dergi

mükemmel çevirisi ile lezzeti artmış john fovles eseri. yazarla koleksiyoncu adlı kitabı ile tanışmış ve çok beğenmiştim. bu kitap ise standartları bir yukarı çıkarmış. gerçekten keşke daha erken okusaydım diyeceğiniz bir eser olmuş. koleksiyoncuyu beğenenlerdenseniz bu kitabi kaçırmamalısınız.

bundan 3 yıl önce okuduğum çavdar tarlasında çocuklar(gönülçelen) ile tutku haline dönüşen j.d. salinger öykülerinden biri daha..ikinci dünya savaşı zamanlarında yaşayan glass ailesinin öyküsü bu kitapta sadece franny ve zooey ile sınırlı kalmıştıdaha sonraları aileyi,yükseltin tavan kirişlerini ustalar ve seymour bir giriş adlı,yine iki öykülük bir kitapta tanıdık sanırım bu ailenin beyaz perdeye aktarılma zamanı çoktan geldi de geçiyor.

ahmet ümit okumayı çok severim fakat bu sefer çok sıkıldım. en başta komiser nevzat'ın hüzünlü iç dünyası bana diğer polisiye dizilerdeki komiserleri hatırlattı. bence bu kısım özgün olmamış. bir katilleri ben de sayfalar öncesinden tahmin ettim bu da okurken sıkılmama sebep oldu. sanki gereksiz uzatılmış gibi geldi. onun dışında istanbul'un tarihiyle alakalı anlatılan hikayeler ve efsaneler cok daha heyecanlı.

yazar iskender pala'nın hayatının orduda ve akademide eş zamanlı çalıştığı dönemini anlattığı kitap. pala, akademik çalışmalarını orduda öğretmenlik yaparak finanse ediyor. kitabın en ilginç yanı, pala'nın başına gelen bütün felaketlerin aslında onun lehinde gelişmesi. kitapta yakın tarihe ilişkin de bilgiler var.

tüm dinlerde anlatılan ideal insan, tasavvufun ulaşmaya çalıştığı mertebe.