E-Dergi

Kitaptan doktora tezimi hazırlarken ve kendi kitaplarımı yazarken yararlandım. Jahn'ın çalışması yazma sanatını öğrenmek isteyenler için değil, anlatı türleri konusunda derinleşmek isteyenler için temel bir giriş kitabı niteliğinde. Bahar Dervişcemaloğlu, yaşayan bu kitabın başarılı bir şekilde çevirisini yapmıştı. Sonradan kendi katkılarıyla da bu yöndeki çalışmalarını sürdürdü. Konuyla akademik düzeyde ilgilenenler, anlatı konusunda derinlik kazanarak özgünlük kazanmak isteyen yazarlar ve eleştirmen olmak isteyenler için temel kavramların anlatıldığı bir yapıt. Anlatıbilim'i, bu türden kaygıları olan kişilerin kesinlikle okuması gerektiğini düşünüyorum. Bir başlangıç kitabı olarak tavsiye ediyorum.

Kitapta medya ve toplum arasındaki ilişki konu ediniliyor. Televizyon, gazete, dergi, radyo gibi kitle iletişim araçları yoluyla temas kurduğumuz mesajların hangi yapılanmaların içinde şekillendiği açımlanıyor... Bilinçlenmek isteyenler okuyucular için farkındalık düzeylerini sonuna kadar açacak olan bir çalışma...

Kitap televizyon dizileri ve toplumsal değişim arasındaki ilişkiyi inceliyor. Aliye karakteri ve Türkiye'deki kadınlık durumu arasındaki bağlantı -karakterin kadınlar üzerinde yarattığı potansiyel değişim- olgusal olarak inceleniyor. Kitabın konusunu merak edenlerin yanı sıra, "diziler üzerinde çözümleme nasıl yapılır" sorusunun yanıtını arayanların ilgisini çekebileceğini düşünüyorum...

kitap, adından da anlaşılacağı üzere sokrates'in kendisini yargılayanlara karşı verdiği savunmanın metninden oluşuyor.
sokrates'in suçlamalara verdiği yanıttan oluşan ilk böüm; kendisi için düşündüğü cezadan oluşan ikinci bölüm; verilen ölüm cezası sonrasında yapyığı konuşmadan oluşan son bölüm kitabın içeriğini oluşturuyor.
...
sokrates'i biz öldürdük...(?)

"denemeler"i, bilgi edinmek için okumadım. zaten, pek bir şey öğreneceğimi de sanmıyorum...
bence, montaigne'den öğreneceğimiz yegane şey "düşünmek" kavramının kendisidir...
işlediği konulardan vardığı sonuçları değil de; yaşadığı devri göz önünde bulundurarak konuları işleyiş şeklini öğrenmeye çalışmak bence daha mantıklı.
özetle:
montaigne'den öğreneceğimiz çok önemli bir şey var: "şüphecilik".