E-Dergi

Kitap (kendine has) klasik rus edebiyatını çok net bir şekilde sergiliyor. Dönemin köylü, uşak, memur, vali kısaca çeşitli sınıflara ait insan topluluklarını cesur bir dille tasvir ediyor. Açıkçası biraz şaşkınlık içinde bırakıyor yaşam tarzları, hayata bakış açıları, var olma sebepleri vs. Kitabın sonu olmamasının biraz canınızı sıkacağına ancak kesinlikle tadını damağınızda bırakacağına garanti verebilirim.

Kitabı aldıktan sonra uzun bir süre okuma fırsatı bulamamıştım. En sonunda okuyacak bişey kalmadığında elime aldım. Neden böyle bir fikre kapıldım bilemiyoruma ma boşuna beklemişim sanırım. Konudan uzaklaşmıyorsunuz, sürekli bir gizem ortalıkta dolaşıyor. Herkesten şüpheleniyorsunuz. Ve sonuna gelince bukadar da olmaz diyorsunuz. Sürükleyici, gizemli, etkileyici sonuyla açıkçası okunası.

Kitabı arkadaşımdan ödünç aldım ancak geri vermeye hiç niyetim yok... Stephen King romanda korkuyla duygusallığı öyle bir harmanlamış ki okurken hayran olacaksınız. Özellikle Doktorun içinden konuşmaları çok etkileyiciydi. Hele kendisini teskin etmeye çalışanlara karşılık kendi kendine oğlunun ölümünü betimlediği sayfayı tekrar tekrar okuyacaksınız.

Değişik bir hikayesi var. Bilimkurgunun sınırlarını zorlamış yazar ancak kitap çok basit ilerliyor. Akıcılığına söylnecek birşey yok ama dediğim gibi kitap doyurucu değil. Öylesine okumuş gibi bir his verdi.

Yazarın Kızıl Nehirler hariç bütün kitaplarını okudum. Açıkça söylemek gerekirse Taş meclisi hariç bütün romanları aynı heyecan ve kurgu üzerine gidiyor. Seri katiller, ritüeller, polisiye olması falan... Ancak taş meclisinden sonra beni biraz hayal kırıklığına uğratan diğer kitabı malesef Leyleklerin uçuşu oldu. Sebebi de esas adamın sürekli bir rastlantıyla çözüme ulaşması oldu. Sürekli birileri en olmadık yerden çıkıp yardımcı olması ve bunun birçok kez tekrarlanması tuhaftı. Belki biraz daha az rastlantı olsa daha iyi olurdu.