Gurur ve azamet abidesi imparatorluğun son 42 yılını anlatan nefis bir eser. Osmanlı'nın çöküşünü hüzünle seyrediyoruz. Kitabı okurken çok defa içimizden keşke demek geliyor ancak tarihte keşkelere yer yoktur. Mühim olan yaşananlardan ders çıkarmak. İmparatorluğu yıkan her bela bugün de başımızda. Batılının kafası hiç değişmedi. Şark Meselesi, Ermeni Sorunu,Kürt Sorunu halen devam etmekte. Cumhuriyetimizin başındaki her belanın kökeni çok eskilerde. Batılılarda Türk-İslam düşmanlığı hiç değişmedi.
Gazi Osman Paşa'nın, Muhtar Paşa'nın yaptıklarını okuyunca gözlerden birkaç damla yaş süzülüyor. Kahramanlıklarımız anlatmakla bitmiyor ancak ne var ki savaşta kazandığımızı masada yitiriyoruz. En açık örneği yunan İsyanı. Atina'ya girmemize ramak kala batılılar nasıl da müdahale ediyorlar. Esas ibret verici olan Yunan Kralının söyledikleri. Ne dediğini okuyunca görün. Koskoca imparatorluğa dört bir yandan Düvel-i Muazzamayı, direnmeye devam eden imparatorluğu ibretle izleyin. İnanılmaz olaylar.
Kitapta ayrıca Osmanlı düşmanı solculara da cevaplar veriliyor. Cumhuriyetin büyüklüğünü Osmanlı'yı kötüleyerek göstermeye kalkanlara yanıt bölümler var. Ama ne yaparsınız. Bizi yiyip bitirinde içimizdeki kavgamız, tarih düşmanlığımız değil mi?Kahramanlığını yüzlerce örnekte gördüğümüz Türk askerinin Balkan Savaşı'nda neden bozguna uğradığını biliyor musunuz? Orduda siyaset bulaşığı olması. Evet günümüzde de aynı şeyleri duymuyormuyuz.
İhtilaller, muhtıralar. Enver Paşalar günümüzde de var. Sadece iyi niyetli olmak yetmiyor. Enver Paşa da Rus makinlisine yalınkılıç gidecek kadar vatansever ama koskoca imparatorluğu birkaç senede yiyebilecek çapta birisi. Tarih hiçbir hatayı affetmiyor. Okudukça ne yapacağımızı bulabileceğimiz bir eser.
Ayrıca birşey söylemek gerekli. Bardakçı'yı yıllarca yurtdışında bırakan düzene de tesüf ediyoruz. Kendisine Allah'tan rahmet dilerim.