Toplam yorum: 3.122.637
Bu ayki yorum: 4.082
E-Dergi
Adem Artan Tarafından Yapılan Yorumlar
Orta Asya’da Hunlarla başlayarak Osmanlı’da genişleyen kronolojik bir tarih eseri. Bu bakımdan ilk başta insana sıkıcı gibi gelse de içinde ilginç ayrıntılar ve çarpıcı tespitler bulunan ve özellikle de son döneme, yani yakın tarihe doğru –tabi tarihle olan ilginize göre– insanı daha bir sıkı saran eser. Son yüz sayfasını bir çırpıda okudum.
Osmanlı’nın özellikle son dönemlerini daha derli toplu, bütüncül öğrenmek isteyenler için tavsiye edilebilir bir kitap. Merhum Erol Güngör’ün sosyal psikolog olması hasebiyle tarihimizi, Osmanlı’yı sosyal bir psikologun gözünden okumak isteyenler bir de “Tarihte Türkler”i okumalı. İnsanları ve olayları yönlendiren sosyal psikoloji olduğuna göre.
Kitapta her ne kadar ufak tefek olsa da yazım yanlışları var, sonraki basımlarında düzeltilmesi muhakkak ki yerinde olur.
Osmanlı devleti ile ilgili merak edilen belli başlı mevzular kısa; ama doyurucu bölümler eşliğinde aydınlatılıp cevaplandırılıyor. Beş kitaplık "Sorularla Osmanlı Tarihi"nin tek kitapta toplanmış bir özeti gibi. Ama farklı başlıklar da var. Uslübünün yalınlığı ve sürükleyiciliği ile ayrıntıya fazla girmemesi kitabı kısa zamanda okumanızı sağlıyor. Bilimsel kaynaklı/temelli popüler bir tarih kitabı. Meraklılarına değil sadece, herkese tavsiye ederim. Çünkü tarihimizi ve hele de Osmanlı'yı bilmek, kendimizi bilmek demektir.
Kitapta hazır cevaplardan ziyade çarpıcı tarihî olaylar yer almakta. Örnekler kitabın adıyla daha mütenasip olabilirdi; ama bu haliyle de hiç de fena değil. Ben, tarih meraklılarına ve öğretmenlere tavsiye ederim. Çünkü kitapta seçilen örnekler öyle boş ve sıradan değil. Ama kitabın içindekilere göre daha mütenasip bir isim konulabilirdi. Zevk alarak okuyabileceğiniz kısa; ama çarpıcı bir derleme.
Osman Bey’in hanımlarından Malhun Hatun ile başlayarak son padişah Vahdeddin’in hanımlarından Nevzad (Nejad) Hanımefendi’ye ve “Bugün İstanbul’da ölemiyorum!” diyece kadar İstanbul âşığı olan son halife Abdülmecid’in kızı Dürrişehvar Sultan’a kadar gelen edebiyat el ele, gönlü gönüle vermiş sıcak, sıcacık bir tarih çalışması.
Hep erkekler üzerine çevrili “tarih projektörleri”ni tersine çevirerek onların yanlarında, yanıbaşlarında bulunan eşlerine, sevgililerine, âşıklarına çeviren bu özlü ve sıcak kitapta kadın sultanlarına dünyasına şöyle bir eğilme fırsatı bulacaksınız. Yazar, dönemin kaynaklarından seçtiklerini hikaye dili içinde çok güzel kullanmış. Onların o albenili dünyalarının perde arkasına çevrilmiş, biraz da evlatlarının kaderlerine ışık tutan kimi mutlu, kimi hüzünlü; ama muhakkak ki ilginç dünyalarına tarih eşliğinde, edebiyat tadında kısa bir yolculuk yapacağınız, siyaset ile iç içe bu aşk hikâyelerini tarihe farklı bir açıdan, kadınların, kadın sultanların penceresinden bakmak isteyenlere kesinlikle tavsiye ederim.
Uzun bir aradan sonra beni böylesine sürükleyen başka bir kitap okuduğumu hatırlamıyorum. Dolayısıyla sürükleyiciliği de cabası.
Gurbet herhalde ancak bu kadar çarpıcı ve güzel anlatılabilir.
Karay'ın 150'liklere katılarak sürgüne gönderilmesinin edebiyatımıza büyük katkısı olmuş. Siyasi bir karar, edebî bir harikaya kaynaklık yapmış.
Özellikle "Eskici" hikayesi harika. Gurbet en yakıcı ancak bu kadar anlatılabilir. Bir de Balkan Savaşlarının ne demek olduğunu yine en yakıcı ve yaralayıcı şekilde anlattığı ve insanın gözpınarlarını kurutan "Gözyaşı" adlı o kısa ama kısalığıylaters orantılı vurucu hikayesi yok mu! Her okuyuşumda içimden bir şeyler kopar, gitmediğim Balkanları kendi vatanım sayarım.
20. yüzyıl Osmanlısına ve Türkiyesine sosyal açıdan ışık tutan usta işi hikayeler. Kısa ama bir aynı oranda da etkileyici hikayeler. Diğer hikayeler de güzel olmakla birlikte "Antikacı" da Ortadoğu'da özellikle İngilizler tarafından hangi oyunların çevrildiğine farklı bir açıdan ışık tutuyor. Her bir hikayesi, dönemine çeşitli açılardan göndermeler yapan edebi, siyasi, sosyolojik ve psikolojik yönleri ağır basan hikayeler.