Toplam yorum: 3.120.541
Bu ayki yorum: 1.984
E-Dergi
Adem Artan Tarafından Yapılan Yorumlar
Yine bir Mustafa Armağan klasiği.
"Bildiğini zannetmek, bimemekten daha kötüdür." Sayın Armağan, bildiğimizi zannettiğimiz -ne kadarını bildiğimiz de şüpheli ya- Osmanlı'ya yine farklı; ama bir o kadar da çarpıcı açılardan, yani ezber bozan ışıklar düşürmeye devam diyor. İyi de ediyor.
Kitabın ilk bölümü Osmanlı ile iç içe sıkı bir tarih felsefesini içeriyor. Sadece şu başlık bile bence bu kitabın okunulmasını gerekli kılıyor: "Bana tarihini anlat, sana kim olduğunu söyleyeyim!"
Osmanlı'ya, daha doğrusu bildiğimizi sandığımız gerçeklere farklı açılardan bakıp ezber bozmak isteyenlere hararetle tavsiye edilir.
Kitabı okuduktan sonra karşınıza daha farklı, daha insani ve daha sıcak bir Osmanlı manzarası çıkacak. Tabi bunun da Osmanlı'nın hepsi değil, bir bölümü olduğunu bilmek şartıyla.
Gelmiş geçmiş hemen hemen bütün önemli milletlerin tarihlerinden çarpıcı olayların derlenmesiyle oluşturulan bir seçki. İçinde çok ilginç bilgiler olmasının yanı sıra her olayın kaynağının da belirtilmesi takdire şayan. Sürükleyiciliği de cabası. Tarih meraklılarına, öğretmenlerine özellikle tavsiye ederim.
Ruh ve gönül mimarlarımızdan Yunus Emre hakkında kısa; ama doyurucu bir biyografi. Özellikle Yunus ile ilgili belli başlı rivayetlerin yanında O'nun hayata ve sanata bakışı çok güzel şekilde belirtilmiş.
Kitapta Yunus'un şiirleri eski Türkçe ile yazılmış. Her ne kadar bu haliyle de anlaşılıyorsa da yanına bugünkü Türkçe ile veya eski kelimelerin günümüzdeki karşılıkları da yazılsa iyi olurdu. Yunus'u biraz daha ayrıntılı tanımak isteyenler için iyi bir başlangıç kitabı.
Vatanseverliğin azim ve gayret ile buluşunca nelere kadir olduğunun, olabileceğinin çarpıcı bir hikâyesi.
Olmazları olur yapanların armağanı bir ülke, Finlandiya. Kanıtı ise ceplerimizde taşıdığımız Nokia marka cep telefonları.
Başarının her şeye rağmen pes etmeden çalışanların olduğunu ortaya koyan bu çarpıcı güzellikteki eser, bir şeyleri dert edip de alt etmeye çalışan insanların neleri, hatta bir ülkenin kaderini nasıl da değiştirebildiğini örnek olaylardan hareketle önümüze koyuyor.
"Tomurcuk derdinde olmayan ağaç, odundur." İşte bugünkü Finlandiya da o tomurcukların ürünü. Hem de gözalıcı muhteşemlikteki bir ürünü.
Eğitimciler başta olmak üzere herkesin okuması gereken bir kitap. Özellikle de "Haydut Karokep" adlı bölüm beni çok; ama çok etkiledi.
Osmanlı gerçeğinin, Osmanlının bir köprü ve Vişegrad şehri özelinde Balkanlara neler getirdiğinin çarpıcı hikayelerinden oluşan kitabı, sadece tarih meraklılarına değil, edebiyat severlere de hararetle tavsiye ederim. Köprünün yapılmasıyla başlayan kitap köprünün etrafında gelişen hikayeleri ve Vişegrad'ın Osmanlı'dan Avusturya-Macaristan'ın hakimiyetine geçene kadarki değişimini insanlardan ve olaylardan yola çıkarak veriyor. Osmanlıya dair medeniyet vizyonundan parçalar bulabileceğiniz ve bazı yerlerini altını çizerek okuyacağınız bir kitap. Osmanlıyı bir de bir Sırp yazarın kaleminden okuyanlara tavsiye ederim.