E-Dergi

Kitabın yazarı Dilipak usta olunca insanın kafasında soru işareti de kalmıyor değil açıkçası, ancak zaten kendisinin bir taraf olduğunu beyan edecek kadar kendinden emin ve ideasına bağlı yazar, her ne kadar kendi penceresinden anlatmış olsa da aslında gerçekçilik çizgisinden çıkmamıştır. Anlatılanlar ve DP nin getirdikleri, hatta yeni bir ideolojinin yaratılması anlamında dikkat çekici...

Bir eserin üzerinde Ahmet Ümit ismini görüp de ona dikkat kesilmemek ve bir süre sonra aniden bu eseri satın almış bir halde kendinizi bulmak şaşırtıcı olmasa gerek, kitabı okumaya başladıktan sonra insanda hüznü, gizemi, polisiyeyi çağrıştıran hatta aşkla harmanlanmış ama tutkuya esir düşmüş hisleri bile farketmeden gidemezsiniz....Kitabın insanda pek çok his uyandırabilecek nitelik ve cümle kurma ve kelime kullanma kabiliyeti ile yazıldığını göz ardı etmemek gerekir.

Ece Temelkuran a bu kitapla ilgili yorumlarda haksızlık edildiğini düşünüyorum, sürekli aynı cümleleri aynı sanatla kuran yazarlara alışık olan insanlarımız farklılıkların tadına varmaktansa onu kabul etmemeyi ve ayak diremeyi tercih ediyorlar, bana kalırsa bir kitap hep aynı beklentiler gözlüğü ile değil biraz da yazanın gözüyle okunabilmeli, olaylara, cümleler o bakışla bakılabilmelidir, işte o zaman aslında verilmek istenenler hakkı ile alınma mücadelesindedir...

İnsanda aşka karşı bir aşık oluşa gidiş hissi uyandıran, aşkın yüceleştiği bir zemini kutsallaştıran ve bazı yerlerinde insanı hayallerden hayallere sürükleyen bir kitap, ben kitabı akıcı ve insanı kendinden geçiren nefesler almaya iten bir eser olarak nitelendiriyorum, aşk için okunması elzem bir eser...

İskender Pala nın bu kitabındaki anlatım dili, kullandığı kelimeler, tarihi örgü, özellikle sunni ve alevi bakış açılarının yansıtılması, döneme ait kurguların gerçekçilik ötesinde bir dille sunulması hakikaten inanılmazdı...Okurken kendimden geçtiğim nadir eserlerden biri...