E-Dergi

Kitabın ismi oldukça isabetli seçilmiş.. İnsanlığın sozsuzluk algısı üzerine kurgulanmış kitap, 'ertesi gün hiç kimse ölmedi' cümlesi ile başlar.. Ölümsüz olmanın heyecanı ile çoşan toplulukların, bir vakit sonra köhneyen kurumlar, yaşlanan insanlar, yığılan sorunlar bulutu altında kıvranışı, hem psikolojik hem ekonomik hem siyasi hem de felsefi boyutta ele alınarak açıklanır..
Sonra karar değiştirip farklı bir üslupla geri gelen ölüm, yine her şeyi kaosa sürükler. Çünkü bu seferde ölümü bir hafta öncesinden haber vermeye kararlıdır. Öleceğini önceden öğrenen insan, bu seferde gel gitler içerisinde kalarak bocalar..
Sadece bir olayı üstünkörü anlatmaktan çok fazlasına sahip bir roman.. Çok boyutlu bakış açısıyla yazar, durumu sosyolojik olarak incelemektedir.. İnsan doğasının en doğal yanı olan ölümün, gerekliliğini ve 'yaşam'dan farklı bir şey olmadığını yeniden hatırlatıyor roman sağlam eleştirileriyle..

Akıcı, keyifli bir kitap.. Modern romanın örneklerinden olduğu gibi, konusu da bize uzak zamanları değil, tam içinde bulunduğumuz anı, şimdiyi konu ediniyor.. Fabio Volo'yu okurken bir yandan zevkli bir konuyla sarmalanmış olarak hikaye içerisinde kaybolurken, diğer yandan önerdiği müziklerle tanışarak farklı bir atmosfere giriyorsunuz..

Herkes tarafından bilinen bir cinayetin öyküsü.. Kimsenin engel olamadığı bir cinayet.. Hep kendi ülkemizde namus cinayetlerinin var olduğunu düşünür, duyardık. Böyle öğretilir bize.. Ama bu hikaye İspanya'da gerçekleşen bir namus cinayetini konu edinmiş, durum kendi ülkemizde duyduklarımızdan hiçte farklı değil..

Çocuk zamanları sırtlandığım bir gecede aldım elime Peter Pan'i.. Biraz çocukluğumu hatırlamak, biraz içimdeki çocuğu hatırlamak, biraz da masumiyet aramaktı niyetim.. Çoktan kovup penceremin dışında bıraktığım peri hikayelerine yeniden inanıp, hayal dünyama geri dönmekti.. Sadece çocukların görebildiği Peter'ı belki bende görebilirim bu sayede..
Hayal dünyanızın kapılarını yeniden aralamak için.. Peter Pan..

Bir iç yolculuk hikayesi.. Yazar kendi iç yolculuğunu paylaşmış bizlerle.. Hem de hiç bir sansür, çekinme, cilalamaya gerek duymadan.. Yer yer eleştirmiş, yer yer beğenmiş kendini.. Nico adlı roman kahramanına yazılan uzuuun bir mektup 'Kısa Bir yürüyüşe Çıkıyorum'.. İçerisinde hayata dair herşeyden bir parça var.. Aile, iş, arkadaş, sevgili, sex, sinema ve özellikle müzik.. Okuduğunuz bir kitap -roman,hikaye,şiir- türü hiç farketmez, size yeni birşey öğretmiyor, yeni birşey tanıtmıyor ise onu okumakla okumamak arasında fark yoktur.. İşte bu kitap bana şarkılarını çok beğendim Ben Harper'la tanışma fırsatı sağladı ve o mükemmel ressam Magritte'i hayatıma soktu.. Halil Cibran'ın sözleriyle başlıyor olması da kitabı ayrıca çekici kılıyor..