E-Dergi

Bilinç akışı tekniğinin uygulayıcısı olan Woolf'un kitabında, olaydan çok karakterlerin akıllarından geçenler belli bir düzene sokularak anlatılıyor.. Bu kitapta da ana kahraman Clarissa Dalloway'in bir günü anlatılıyor.. Parkta yürürken vitrinleri sırayla geçişiyle düşüncelerindeki geçiş paralellik gösterilerek anlatılıyor.. Aynı zamanda parkta gördüğü insanlara da zihin geçişi yapılarak onlarında bu bir günde neler düşündüğü bilinç akışı yoluyla okuyucuya aktarılıyor.. Okuması oldukça güç bir yazar Woolf..

Oya Köymen, kapitalizmin hangi iktisadi süreçten geçtiğini hem dünya hem Türkiye sahnesinde nerelerde rol aldığını, her alandan okurun anlayabileceği açıklıkta bir dille anlatmış bu kitabında..

Uzun uğraşlar sonucu bulduğum Süleyman Çobanoğlu'nun ilk şiir kitabı Şiirler Çağla'yı ikincisinden sonra okudum, yani Hüdayınabit'ten sonra.. Hüdayınabit'i okuyunca bunu da okumam gerektiğini düşündüm..Hem yazıları hem şiirleri ile kelimenin tam anlamıyla 'farklı' bir yorum Süleyman Çobanoğlu..

Cihan ablanın hikayelerinin temel özelliğidir aslında, onlara bir son yazmamak.. Çünkü amacı bir olayı serim düğüm çözümde anlatmak değil, sıradan insanın hayatından bir parçayı alıp o durumu betimlemektir..Dolayısıyla gerisi okuyucuya bırakılır.. Okuyucunun cümlelerine.. Anlattığım hali en yoğun hissettiğim kitabı oldu Cihan ablanın..İçinde zamanında bir takım dergilere gönderilmiş hikayelerin bulunduğu bir kitap oluşturulmuş..

Köy Sosyolojisi dersi kapsamında okuduğumuz bu kitapta, geleneksel anlamda köyünde yaşayan insanların hayatlarından kesitler içeren hikayeler var.Aynı zamanda köylü insanı tanıtan, onların özelliklerini anlatan yazıları da barındırıyor içerisinde.Berger'in anlatımıyla ayrı bir tadı var bu kitabın..