İskender Pala'nın son romanı olan Surname için yine muhteşem başyapıtlardan biri diyebilirim. Romanda tarih net olarak bilinmese de 16-17. yüzyıllar arasında (celali isyanları s.117) geçtiği kitapta dile getiriliyor.
Sultanın emri ile şehzadeler için 15 gün sürecek sünnet düğünü ile başlayan serüven, sefer sırasında sadrazamın ölmesi ile boşalan sadrazamlık makamı için verilecek mücadeleyi gözler önüne seriyor. Bu mücadele Sultana yakın olan Defterdar ve Kazaskerin mücadelesidir.
Eski iki dost olan Defterdar ve Kazasker, kendilerini sadrazamlık makamına uygun görüp her türlü yolu mübah olarak görürler. Kalpazanlık, hile, cinayet, hırs ve birbirinin kuyusunu kazma konusunda kimse onlara rakip dahi olamaz.
Dobra Hatun külhanında yetişen 3 kafadar gençler (Nasrettin, Nusrettin ve Zeyrek Şaban) Defterdar ve Kazaskerin yaptıklarını açığa çıkarmak için ellerinden geleni yapacaktır. Sultanın karşısında öleceğini dahi bilse yalan söylememeye yemin etmiş gençler, tüm oyunları bozacak ve artık hiçbirşey eskisi gibi olmayacaktır...
Roman, okuyucusunu başından sonuna kadar serüvenin içinde tutarak, Osmanlı Devletinin taht süreçlerindeki görünmeyen yönlerini, trajikomik edayla gözler önüne sermektedir. Sadece tarih yüklü özelliği ile değil, doğruluk, bilgilik ve dürüstlüğünde karakterler üzerinden anlatıldığı bu romanı okumanızı tavsiye ederim...
Şimdiden keyifli okumalar...