Osmanlıca öğrenmek, Osmanlı kültür ve medeniyetini anlama ve bilmede ilk ve en önemli adımlardan biridir. Bizler, atalarımızın altı yüzyıldan fazla bir süre kullandıkları ve tarih sahnesinden çekildikten sonra arkalarında milyonlarca eser bıraktıkları bir mirasın insanlarıyız. Bu büyük mirası değerlendirmek, yorumlamak, yeni araştırma ve inceleme eserleri ortaya koymak, bizi geçmişimizle buluşturan köprüleri yeniden kurmak, hatta sağlamlaştırmak Osmanlıcayı bilmekle mümkün. Bu yüzden de millet olarak tarih, kültür ve medeniyetimizle barışık olmak zorundayız. Çünkü millet olarak yaşamak, ayakta kalabilmek ve varlığımızı sürdürebilmek buna bağlıdır.
Mevlâna’nın Mesnevî’sindeki bu hikâyelerle Osmanlıcayı öğrenmek arzusundaki okuyucularımız, medeniyet yolculuğunda önemli bir kapıyı aralamış olacaklar.