Mars Yıllıkarı'nda Bradbury, usta öykücülüğünü bir kez daha kanıtlıyor. Birbirini izleyen öykülerde, Mars'ın keşfini ve ilk yerleşimleri okurken, aslında kendimize tutulmuş bir aynaya bakıyoruz. Bradbury, bize bizi anlatıyor: Mars'da ya da Dünyü'da, insan here yere kendini taşıryor, korkularını, zaaflarını, merakını...
"Ray Bradbury bizi, aynaların merhametsizce yaşantımızı yansıttığı, kendi içimizdeki ve uygarlığımızdaki hataların abartılarak altının çizildiği bir koridora sokar. Gizli okşayılarla bizi önce bir memnuniyete sürükler, ardından da 'dünyanın çarpık, öğütücü, açgözlü sistemi'yle insafsızca yüzleştirir."
Fred Hoyle