“Benim hiç uçurtmam olmadı biliyor musun? Olsa da uçurabilir miydim bilmiyorum. Ama onun kadar renkli ve özgür bir hayatım olsun isterdim.”
“Bence rengin kendi içinde ama sen onu siyahla örtmüşsün.”
Gözlerimi Kerem’in gözünün içinde diktim ve “Vaktin var mı bir arkadaşımın hikâyesini dinlemeye?” Kerem tedirgin gülümsedi:
“Bu da doktorlara sorulan sorular gibi oldu aslında benim derdim değil, arkadaşım için soruyorum gibi.”
Ortamı yumuşatmaya çabalamıştı ama ben gülmüyordum, gözlerimde oturduğum andan daha fazla hüzün vardı.
“Hayır bu hikâye gerçekten arkadaşımın, ben hikâyeyi mahveden kötü kadınım.”
Kerem sayısız soruyla bakıyordu gözlerime, acaba nasıl bir acıyı didiklemişti farkında olmadan.
Biramdan koca bir yudum daha alıp yeni biramı söyledim, bir sigara yaktım. Birkaç dakika kadar sustum ve birden kelimeler dudaklarımdan değil, yüreğimden dökülmeye başladı, sanki yıllardır bu anı bekliyormuş gibi.