'' hayatını kendin mi yönetiyorsun? yoksa başkaları oltalarını atıyolar da yaşamının kıyılarına, bu oltalara takılıp sürüklenip duruyor musun akıntılarla boğuşurcasına? bir saniye durup düşündün mü kendi istediğin hayatı yaşayıp yaşamadığını? aşk denen yapışkan duygunun korkunç tuzakları mı sürüklüyor seni bir yerden bir yere, sütun gibi bacaklara takılıp, bakışlarını alamıyor musun bir kadının dudağından? yoksa iradenle yenebiliyor musun sende bağımlılık haline gelen tüm bu unsurları? yaşıyor musun? yoksa yaşatılıyor musun?
çekiştirilip ordan buraya,
itilip kıyıdan köşeye,
savrulup bir daldan bir dala,
sürüklenip bir nehirden bir denize, kendine vakit ayırmıyor musun yoksa? ya da belki de zaman kavramından bile uzaklaşmışsındır.
yaşıyor musun? yoksa yaşadığını mı zannediyorsun? '' sorularıyla baş başa kalırsınız gerçek şu ki okurken film izliyormuş hissine kapılırsınız, tarif edilemeyecek kadar mükemmeldir çünkü.