Okurken yok artık dedirten, son derece karmaşık görünen hayatımızı kurgularken her şeyi 'normal sınırlar' dahilinde kabul edip zaman içinde akarken, canımızı acıtan, psikolojimizi bozan yada bizi strese sokan olayların aslında anormal olan, başka bir deyişle bizim hesaba katmadığımız, 'normal sınırlar' dışında kabul ettiğimiz ve vuku bulmasını olanaksız gördüğümüz olayların vuku bulduğunda etkisini derinlemesine hissettiğimiz ve hayatımızda köklü değişimlere sebep olan olayları küçümsediğimizi kafamıza vura vura kabul ettiriyor yazar. Yani hayatta karşımıza neyin çıkacağını aslında öngöremediğimizi, ancak olabileceklere karşı kırılganlığımızı güçlendirebileceğimizin yollarını da gösteriyor bir bakıma. Bilinen istatistiği yeniden düşündüren, matematiksel modellerle öngörü yanılsamasına düştüğümüzü ve ekonomistlerin kendi deyişi ile şarlatanlıktan başka bir şey yapmadıkları iddiasını da deliller ve geçmiş örneklerle güçlendiriyor. Çok sıra dışı!