Masumiyet Müzesi (Ciltsiz) Hakkındaki Yorumlar

tek kelimeyle harika bir aşka tanık oldum

Anlatımı çok hoş, anlaşılır ve keyif verici fakat diğer romanlarda olduğu gibi bir ders çıkaramıyor insan bu kitaptan.

akıcı güzel fakat detay çok fazla ve bunca detay arasında sıkılıyor insan
ama okunabilir

Kitap saplantılı aşk hikayesinin yanı sıra içinde bulunduğu dönemi iyi anlatıyor. Ayrıca birçok detayın müze için anlatıldığıda bir gerçek. Ancak okunması gereken bir kitap...

Orhan Pamuk'u iyi ki bu kitapla okumaya başlamamışım. eğer bu kitap en çok satanlar listesine girdiyse emin olun beğenildiğinden değil medyada bu kadar yankı bulmasındandır. olay hep aynı döngüde. özellikle son kısmında o kadar çok tekrara düşülmüş ki...
okumayanların bence biz okuyanlardan hiç bir eksiği yok..

Burada hakkında yorum yapılması gereken yazar değil kitabıdır. Ben bu kapsamda tarafsız bir şekilde yorum yapmanın doğru olacağını düşünüyorum. Bence Orhan Pamuk'un okuduğum kitapları içinde en güzel olanıydı. Kitabın dili o kadar güzel ki okurken hiç sıkmıyor ve bitirmek için sabırsızlanıyorsunuz. Okurken bazen böyle de aşk mı olurmuş desem de severek okuduğum bir Orhan Pamuk romanı oldu. Herkese tavsiye ederim.

açıkçası kitabı zor bitirdim ve beğenmedim .tasvirler, anlatımlar en çok da cinsel öğeler içeren kısımları kitabı güzel bir sanat eseri olmaktan çıkarmış basit, ucuz bir kitap haline getirmiş. okumaya başlamadan önce kitaptan çok etkilenmeyi bekliyordum ama kitabı aldığıma pişman oldum beklentilerimi boşa çıkardı bu kitap okumayı düşünenler çok güzel bir kitap olmadığını bilsinler....

Kitabın eleştirilecek pek çok yanı taktir edilecek bazı yanları var. Önce taktir edilecek tarafını söylemek isterim: Türk filimlerini andıran ve çoğumuza basit bir aşk öyküsüymüş gibi gelen romanın anlatımı cidden çok etkileyici. Bazı yerlerde tekrarlara düşmekle birlikte, dünya üzerinde hangi adama verirseniz verin, bu olayı bu kadar ayrıntılı, bu kadar derinlemesine ve bu kadar hissederek yazamazdı. Bu bir Orhan Pamuk ayrıcalığı.
Eleştirilecek yanlarına gelince: "Benim adım Orhan Pamuk. Ben yazarsam okunur." şeklinde bir yaklaşımı kabullenemiyorum. Sırf bu yapıtı Orhan Pamuk yazdı diye okudum. Yoksa her ne kadar anlatımını beğenmiş olsam da kitabı ortalara gelmeden bırakacağıma eminim. Nobel ödüllü bir yazarın, onu savunacağım pek çok nokta var, bu denli Türk filmlerinden fırlamış bir olayı -anlatımı dışında- işlemesi açıkçası beni hayal kırıklığına uğrattı. Postmodernizmin en önemli adlaından biridir, diyerek öğrencilerime anlattığım Orhan Pamuk, belli kısımları dışarda tutulmakla birlikte daha çok Ahmet Mithat Efendi vari davranmış bu yapıtında. Postromantizmi mi kurmaya çalışıyor, anlayabilmiş değilim.
Benim Adım Kırmızı'yı ve Kara Kitap'ı özlüyorum bu anlamda. Sayın Pamuk, sesimi duyuyorsanız lütfen Benim Adım Kırmızı gibi bir yapıtla aramıza geri dönün.

yazarın okuduğum ilk eseri ve gerçekten beğendim. okunmalı. böyle bir aşk yok ..

okuduğum ilk Orhan Pamuk kitabıydı..İyi ki de okumuşum en azından Orhan Pamuk'un kalemi ile ilgili bir fikrim oldu..Ben kitabı genel olarak çok beğendim..Her ne kadar sonlara doğru konunun dışında hiç duymadığımız bilmediğimiz yabancı müzelerden bahsetse müze kısmı biraz baysada iyi ki okumuşum..Füsün ile Kemal aşkı benden aşktan çok Kemal açısından tutku ve de inata dönüştü biraz abarttı ama insan bazen sevgi konusunda ölçülü olamıyor ne yazık ki...Ya çok seviyor ya az ortası olamayabiliyor..
Kitabı bitirdikten sonra epey bir uzun süre gördüğüm bir poster bir insan ya da bir isim bana kitabı hatırlattı bana göre kitap okumanın en güzel kısmıda bu..Öte yandan yazarın tasvirleri çok kuvvetli kalemi çok iyi kullanıyor...
Okumayanlara gerçek bir aşk romanı eğer okumak istiyorlarsa tavsiye ediyorum...

son zamanlarda okuduğum en etkileyici kitaptı.okurken bunlar gerçek olabilir mi diye düşünmeden edemedim ama ne zaman ki gerçekten böyle bir müze açılacağını okuyunca gerçekmiş dedim.ben hayatımda hiç aşık olmam diyenlerin dışındaki herkesin okuyup da kendinden bir şeyler bulabileceği bir kitap.

kemaldende füsundanda zerre kadar haz etmedim.Çok çarpık bir ilişki bence kadar vaktiğimi verdiğime üzüldüm açıkçası...

Çok sıkıcı,bunaltıcı,kötü bir kitaptı.Orhan Pamuk'un kitaplarını çok severim ama bu bir facia.

Ben de beğenmedim. Hem de Orhan Pamuk'u daha önceden beğenmeme rağmen. Evet, bir aşk müzesi kurma fikri biraz orjinal belki, ama çok fazla detay, gereksiz müstehcen, ucuz bir aşk romanı olmuş. Verdiği detaylar onun gözlem gücünü yansıtıyor tabiki ama başarısız olmuş, uyuşmayan şeyler var. Merak uyandıran tek şey ortada iki kadın bir adam olması, o da zaten çok klasik bir konu. Benim Adım Kırmızı post modern bir eser olarak daha başarılıydı bence. Cevdet Bey ve Oğulları, Sessiz Ev giib ödül alan ilk romanları da klasik roman geleneğini çok güzel yansıtıyordu. Bir de Orhan Pamuk'un bu kitabındaki anlatım tarzı da çok farklı. Birinci tekil şahışta anlatıyor ve bu okuyucu Kemal ile empati kurmaya sevk ediyor ama bazen de Kemal'in düşünce dünyasına boğulmuş olmak okuyucuyu çok sıkıyor. Kemal adına gelince o adın sembolik falan olduğunu düşünmüyorum.

Bir kitapta en çok bu kadar detay olabilir doğrusu. Bir yaprağın üzerindeki çizgiler gibi. Çok hoşuma gitti.

Aşk bir saplatıdır! İşte bize bunun en çarpıcı örneğini sunmuş Orhan pamuk. Okurlardan bazıları sürekli tekrara düştüğünü söylemiş yazarın ama bence alakası yok. Aşk sevdiğimize her gün aynı duygularla bağlı olduğumuzun nişanesi değilmidir. Hergün aynı duyguyu yaşayamazsak nasıl aşık olduğumuzdan söz edebiliriz ki. Orhan pamuk harika bir iş çıkarmış...Herkes okusun

Orhan Pamuk'un bu romanını okurken Kar,Yeni Hayat ve hatta Benim Adım Kırmızı romanlarından sanki bir şeyler buldum. Ve bu da benim hoşuma gitmedi. Uzun tasvirler yaparak okuyucuyu etkilemeye gitmiştir Pamuk. Fakat bunda Ahmet Hamdi Tanpınar kadar başarılı değildir. Ayrıca yine A.H. Tanpınar klasiği olan eşya betimlemeleri ve ruh tahlillerini tatmin edici bulmadım...

orhan pamuk'un en güzel romanı. sanki, eski divan şairlerimizin büyülü gazellerinden birini okuyordum. kemal'in ölüm tanımayan aşkı, füsun'un güzelliği, feridun'un sabrı, çukurcuma sokakları, nişantaşı'nın havalı butikleri, sibel'in hanımefendiliği, zaim'in dostluğu, 1956 model chevrolet araba... tekrar tekrar okunası ve okutulası bir eser.

bence güzel bir roman. romanın etkileyiciliği okurla duygusal bir bağ kurması sanırım.okunmasından pişmanlık duyulmayacak bir roman.

ayrıntılara çok girilmiş evet ama bu kitabı dahada okunur kılmış.Aşk acısını okuyucuya bu kadar iyi hissettirmesinin sebebi bu bence.İlk sayfalarda sonrasını merak ediyorsunuz ve uykusuz geceler sizi bekliyor fakat ilerledikçe ortalarda (ki bu ev ziyaretlerini anlattığı bölüm) bunaltıyor ve ne zaman bitecek hissi uyandırıyor.Sonu sanki Belgin Doruk Ayhan Işık filmi tadında.Sonuç olarak ben beğenerek okudum. insanı okuduğuna pişman etmeyen güzel bir roman.Tavsiye ederim.

Net bir anlatım, gözünüzde çok iyi canlandırıyorsunuz ama gereğinden fazla ayrıntıya girmiş. Okurken ben bu sayfaları okudum hissine kapılıyorsunuz. Ama yine de çok teşekkürler

kitap konu olarak çok güzel fakat çok ayrıntıya giriyor.bana göre fazla akıcı değildi.ortalarında sıkıldım.kitabın başında ve sonundaki 100'er sayfada daha fazla zevk aldım.güzel bir aşk hikayesi.bir erkeğin böyle bir aşkla bir genç kızı sevebilmesi beni çok etkiledi.

Orhan Pamuk'u klasik Türk edebiyatı gözlükleri ile yorumlamamak gerekir.

Onun romanlarında Yaşar Kemal'in İnce Memed'i gibi sevda destanları göremezsiniz belki. Ya da Tarık Buğra'nın Küçük Ağa'sındaki destansı milli öyküler de bulamazsınız. Halide Edib'in Sinekli Bakkalı'ndaki şehrin kıyısındaki, köşesindeki insanların hayatlarını da göremezsiniz. O direk olarak mutlu azınlığı inceler. Mutlu azınlığın, ufak mutsuzluklarından kocaman bir roman çıkarır. Belki dünya okuyucusu işte bu özelliği nedeniyle Orhan Pamuk okuyor. Büyük duygularla destansı romanlar yazmak yerine ufak, ufak şeylerden büyük anlamlar çıkararak romanlar yazmak.

Masumiyet Müzesi, yazarın en iyi kitapları sıralamasında ilk üçe girer. Kemal ile Füsun'un aşkı, bildiğimiz Türk filmi tadında aşklara benzemez. Kemal ile Füsun'un aşkı, dönemin ahlak kalıpları arasına sıkışmış ve bu nedenle bir türlü kavuşamamanın verdiği sıkıntı nedeniyle, kendi içerisinde barındırdığı küçük olaylardan bile mutluluk çıkarabilme yeteneğine bağlı bir aşktır biraz da.

Yıllar yılı, akıcı bir kurgu içerisinde, zaman ve mekanın gözümüze sokulacak şekilde belirli olduğu romanları okuyan Türk okuyucusunun Orhan Pamuk'un romanları ile bir anda barışması zor. Ayrıca kendisinin Türkiye Devletinin resmi ideolojisi karşısındaki muhalif duruşu nedeniyle, ülkenin vatan hainleri sıralamasında üst sıralarda yer alan bir yazar olduğu da düşünülürse, Orhan Pamuk'un beğenilmemesinin nedenlerinden birisi de açığa çıkmış olur.

Roman aslında çok güzel.Merakla bekliyorsunuz sonraki sayfaları.Sadece ayrıntının çok fazla olması romanın çekiciliğini birazcık azaltmış.Ama herşeye rağmen zevkle okudum.

“Herkes bilsin, çok mutlu bir hayat yaşadım.” diyordu Nobel ödüllü edebiyatçımız Orhan Pamuk, Masumiyet Müzesi adlı son romanında.
Yaşamımın sonunda “Nasıl bir hayat yaşadım?” sorusuna nasıl cevap vereceğimin merakı geldi içime oturdu kitabı kapattığımda…

Okuyamazsın , tekrarlar , tasvirler çok fazla dediler fakat okuduktan sonra o tekrarların ve tasvirlerin kitabın en etkileyici bölümleri olduğunu gördüm.Sonuç olarak da beğendim.Füsun'un bu süre içinde neler hissettiği de bilmek isterdim.

Orhan Pamuk'un en sevdiğim kitabından birincisi haline geldi bu kitap. Uzak ve fakir bir hısmına aşık olan Kemal'in aşkını, bu kadar çok aşık olan bir adamın iç dünyasını anlatan bir kitap. Kitap sadece bir aşk romanı değil, aşkın yaşandiği dönemin Türkiye'sini de bize yansıtıyor yazar. O dönemin Türkiye'sine, pek de değişmemekle birlikte, bekaret, kadın-erkek ilişkilerine bakış, fakir-zengin ayrımına yapilan göndermelerle bizi götürüyor kitap. Bazı bölümlerini gereksiz bulduğumu söyleyebilirim. Fakat öyle tatlı bir anlatımı var ki kitabın, her karesi bir Türk filmi şeridi gibi gözümde akıp geçmekte kitap okurken. Betimlemeleri, anlatımı, sıfatları, cümleleri yan yana dizişi harika. Kitabı çok beğendim ve uzun olmasına rağmen bir hafta gibi kısacık bir sürede bitirdim.Mutlaka okunmalı!

kitabı genel olarak düşünürsek hakkını vermek gerekir ki aşkı çok iyi, olması gerektiği gibi anlatıyor. ancak aralarda çok fazla ayrıntıya girilmesi biraz sıkıyor(özellikle kemal'in füsun'a kavuşmasına kadar geçen yerleri büyük bir sabırla okumaya çalıştım). kemal'in aşkını bir takıntıya, hastalığa dönüştürmesi dışında gerçek bir aşk hikayesi ama bana kalırsa kemal'in hisleri daha baskın, füsun'dan o kadar etkilenmedim. en çok etkilendiğim olay da füsun'un bilerek kaza yapması ve bunun sonucunda ölmesi. kemal'in aşkı bunu hak etmiyordu. şunu da söylemeden geçemeyeceğim ki kitabın anlattığı o masumiyet müzesini görme isteği bende gerçekten oluştu. aslında tavsiye edilebilinecek, hikayesinden örnek alınabilecek bir kitap, sabırla okumak gerek, sonu beni üzdü açıkçası. yine de yeniden okumak isteyeceğimi hiç zannetmiyorum. belki çok uzun bir süre sonra...

hiç sıkılmadan okuyabileceğiniz bir kitap tavsiye edilir

Çok güzel bir kitap,hala etkisindeyim.Klasik aşk romanlarından çok farklı.Aşık olan birinin aşkını elde edemeden normal hayata dönememesiyle ilgili.Yazar bunu çok başarılı bir şekilde,yaşadığı her acıyı bütünüyle hissettiriyor.Ben bu derece aşkın ruhun derinliklerinde anlatıldığı roman görmedim.

sanki bir türk filmi gibiydi kitap..güzel olmayan bir taraf yoktu ama bazı yerler çok fazla uzatılmış. dili kullanmasını çok iyi biliyor. tavsiye edebilirim.

daha önceleri orhan pamuk okumaya çalışmış fakat başaramamış olan insan topluluğunun bir üyesiydim, ta ki masumiyet müzesini, çok güvendiğim iki arkadşımın tavsiyesi üzerine alıp okumaya başlayıncaya kadar. elimden düşüremedim adeta. hem çok dramatik olması hem de kendi yaşadıklarım -belki her insan öyle hissediyordur- kemal'in yaşadıkları ile nerdeyse birebir örtüşüyor olduğu ve ıstırabıma tercüman niteliğinde olduğu için çok sevdim kitabı. "oku ve ağla.. ağla ve oku.." tadında bir kitap.

beklediğim kadar anlatımı güzel değildi. Nobel almış bir yazardan daha farklı beklerdim.

kemalin aşkı bu kitabı okumaya değer yapıyor aslında saplantısı demek daha doğru olur ama gençler için biraz fazla müstehcen en azından okuduğumu duyan herkesin bana garip bakmasını sağlayacak kadar ama gerçekten büyük ve saygı duyulası bi aşk hikayesi olduğuna inanıyorum orhan pamuk un anlatış tarzı da çok güzel takılıp kalmıyor,saatlerce hiç sıkılmadan okuyabiliyorsunuz tavsiye ederim

masumiyet müzesi, hayretler içinde kalarak okuduğum bir kitap,okurken gerçekten bir insanın başka bir insana bu denli tutulmasına olanak veremiyor insan,diğer yorumları okumadım ama çoğunlukla bahsedilen şey kemalin hissetiği şeyin aşk değil bir saplantı olduğudur muhtemelen,zaten kitabın çoğu yerinde bunu kendisi de söylüyor,ama ben bunun aşk olduğuna inanmak istiyorum,böyle bir bağlılık,böyle bir sevda,aşk duygusunun çağlar ötesi olduğunu hatırlattı bana,aslında çoğu yerde kemale çok kızdım,kendini bu kadar aşağılatması saçmaydı,okurken aslında yapabileceği başka birçok şeyin olabileceğini düşündüm ama onları yapsaydı bu hikaye oluşmazdı,birde ben füsunun kemali sevmediğini gözlemledim,bu ''çok sevmemek değil,hiç sevmemek'' bence...teknik olarak ise,kitap klasik bir orhan pamuk kitabı,dilden çok hikayeye hizmet etmiş,önemli bir araştırma,coşkulu bir anlatım,çoğu yerde cümleler uzun ve anlaması güç...ben olsam okurdum...

müthiş bir aşk hikayesi okurken kemali takdir etmemek elde değil yaşadıgı aşktan ötürü cok fazla detay oldugu dogru ama o kadar güzelliğin arasında bu eksi olarak sayılmaz kitabın sonu ise müthiş hüzünlü inanılmazdı gercekten

bu kitabı elime alır almaz büyük bir heyecenla okuyup hemen bitirmeye çalıştım.çok sürükleyici bir aşk hikayesi.kemalin füsüna duyduğu derin sevgiyi anlatıyor.aşkın yanısıra aile cinsellik tutku heyecan verici süper bir kitap.

Hayatımda ilk kez bir kitab bitirirken hüngür hüngür ağladım... belki inanmayacaksiniz ama çok etkilendim. çok çekici bir roman olmadığını kabul ediyorum, hatta ortalarında çok sıkıldım.Aşk acılarını okumaktan bıktım ama yine de bırakmadım kitabı ve iyi ki bırakmamışım. Çok güzel, çok çok çok... En çok da son cümleden etkilendim. "Herkes bilsin; çok mutlu bir hayat yaşadım."

hani eskiden sabaha karşı çıkan siyah beyaz türk filmleri olurdu ya!! işte o masumlukta. Bazen insan kendini Kemal yerine koyuyo bazende Füsun. 'Ben olsam ne yapardım acaba?' diye. Gerçekten çok sürükleyici ve duygusal bir kitap. Ayrıca müzeyide görmek istiyrum en kısa zamanda!

bir aşkın gücü bu derece kuvvetli ve etkileyici olabilir.yazar bunu olabildiğince iyi anlatmış lakin ayrıntılara boğulup kalabilirsiniz bu aşk içinde.biraz ayrıntılardan soyutlanıp kendinizi aşkın gücüne verin derim

muhteşem bir eser . okurken gözyaşlarımı tutamadım. çok çok etkilendim . mutlaka okumalısınız. kitabın detayları da harika. aklımdan çıkaramıyorum...

hiç beğenmedim çok ayrıntıya girilmiş hiç bana göre değil tavsiye etmiyorum

nedense tür yazarlari son dönemlerde okumaya basladim.simdiye kadar ilgi duymadim.Orhan pamauk da ilk okuduklarimdan masumiyet müzesini yeni bitirdim...her kitap okunur bu genel bir kural ancak ben nobel almis bir edebiyatcidan böyle bir kitap beklemezdim.Son derece basit yazilmis bir roman.Örnegin istanbulun bir sürü eglenecek yeri varken kemal bey´in füsünla iki de bir sevismek icin kosup merhamet apartmanina girmelerini ben hic anlayamadim.Demek istedigim su:Istanbul´da ask yasanacaksa dogasiyla insaniyla birlikte yasanmali onlardan kacarak degil....okurken pek zevk almadim...

o kadar çok ayrıntı var ki kitabın sonunu öğrenmek için illa tüm sayfaları okumak gerekmiyor:) en son bölümü okuyunca fusun'un nasıl öldüğünü diğerlerinin de ne yaptıklarını anlyabiliyorsun.bir süre sonra bayıyorkitap

Bu romanda okuduğum bazı şeylerin gerçek hayatla uyumlu olduğunu düşünmüyorum; elbette gerçek hayatla uyuşmak zorunda olması gerekmiyor ancak, hisler ve duygular, bilimkurgu romanlarında dahi insansaldır. Ben bu romanda anlatılan bazı duygu ve hislerin; insansal olduğuna inanmıyorum ve gerçekle örtüşemeyeceğini düşünüyorum.

orhan pamuk hayranları bu kitapta biraz hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz.tamam güzel bi kitap ama biraz fazla uzatılmış.aynı sayfadaki konuları sürekli döndürüp döndürüp yazmış.ama kemalin aşkınada hayran kalmadım değil.kemalin aşkını çok güzel işlemiş.kitabı genede tavsiye ederim.okadar emeği var yazarımızın.alıp okunmasını tavsiye ederim.

böyle bir aşk olabilirmi dedirtiyor insana...anlatımı tarzı kurgusu süper olmuş hersayfasında yeni bir merakla bir solukta okuyabileceginiz bir kitap...

Hikaye ve kurgu gayet güzel.
Aşk acısı içinde geçen 1 yıl özellikle çok iyi anlatılmış.
Sadece malum 8 yıl bitmek bilmedi çok fazla uzatılmış bence
Ama kesinlikle okumaya değer.

tüm ön yargılarıma rağmen Orhan PAMUK 'a olan nefretime rağmen alıp okuduğum bi kitap ne yalan söyleyeyim iyikide öyle yapmışım gerçekten son derece güzel bi kitap ilk sayfasından itibaren kitap kendine çekiyor insanı orta kısımlarda özellikle kadın kahramanın evinde geçen o sekiz yılı anlattığı kısımlar braz bezdiriyor insanı ama muhteşem bi final bekliyor sabreden okurları eğer doğruysa açılacaksa müzesi kesinlikle giderim okumayı seven insanların bu kitaptan öğreneceği cok sey var...

Kemal'in Füsun'a olan mükemmel aşkının etkileyici bir şekilde anlatıldığı çok güzel bir Orhan Pamuk eseri. Kitabı okurken biraz fazla emek harcamamız gerekiyor. Sanırım,kendisi de bu kitaba oldukça fazla emek harcayan,,üzerinde 6 yıl boyunca çalışmak gibi bir emek,, yazarımız bunu bizden haklı olarak bekliyor. Masumiyet Müzesi'nin hızlı bir başlangıcı,durağan bir gelişim süreci ve mükemmel bir finali var. Sıkılabileceğimiz ikiyüz üçyüz sayfalık gelişim sürecinin tadını son yüz sayfada fazlasıyla çıkarıyoruz. Ömrünün sonlarında bir akşam yazarımızla birlikte yürürken cebinden çıkardığı sevgilisinin resmine sokak lambasının ışığında bakarken ''Ne kadar güzel değil mi?'' diyen Kemal amcamız beni kendimden alıp götürdü,,uzun süre bazen hıçkırarak bazen de sessiz sessiz ağladım.. Keşke Kemal amcamızı görüp onunla kısa süre de olsa sohbet edebilseydim... Nobel ödüllü yazarımız Orhan Pamuk bu kitabıyla çok güzel bir işe imza atmış durumda...