Masumiyet Müzesi (Ciltsiz) Hakkındaki Yorumlar

Dunya edebiyatinda devrim yaratacak ogeler var kitapta. Ornegin; romanin bas kahramani Kemal'in kendi nisaninda Orhan Pamuk'u gormesi ! Kitabin sonunda Kemal'in, Orhan Pamuk'a soz vermesi, muzeye giris bileti ve muzenin yerini belirten harita konulmasi ! Tolstoy, "Anna Karenina'nin olmesine karar verdigimde, aci icinde kivrandim", demis. Yazarlar kendi kahramanlarini, sanki gercekten varlarmis gibi kendi iclerinde yasarlar. Ama bu sekilde, romandaki kahraminin, kitabin gercek yazarinla karsilasmasi, sohbet etmesi, ona bu kitabi yazma gorevi vermesi hic de alisik olmayan bir olay ! Bircok yorumcu gibi; kitabin gereginden fazla uzun olduguna katiliyorum. Ama bu uzun kitabi yine de hic canim sikilmadan okudum. Rusya'da yasiyorum. Rusya gibi edebiyata merakli bir toplumda, kitapcilarda Orhan Pamuk'un ruscaya cevrilmis kitaplarini gormek beni cok mutlu ediyor. Eminim ruscaya cevrildiginde cok sevilecek bu kitap !

beyaz kale ve benim adım kırmızı romanlarının yanında solda sıfır kalan, yalnızca cinsellikle ilerleyen ve Türk halkından oldukça kopuk bir kitap

sindire sindire okudugum ve bittiginde buyuk bır hüzünlu mutluluk duydugum cok guzle bı kıtaptı.Kemalın agzından okuduk ama ben bırde füsunun agzından okumak ısterdım onun bütün bu durumlar karşısındakı tepkisiz tepkilerini açık açık bilmek ister birde onun gözünden o aşkı okumak ısterdım ama ne yazıkkı hayal ettiğimizle kalacagız

masumiyet müzesi aragon un "mutlu aşk yoktur" cümlesinin her satırda kendini hissettirdiği bir roman.kemal -füsun aşkı nesnelere sinmiş ve her nesne müzede gezenlere mutlu aşk yoktur diyecektir.çok başarılı olmasa da güzel bir roman.

bir tavsiye üstüne aldım kitabı.bazen sıkılabilirsiniz ama benimde sizlere tavsiyem mutlaka ama mutlaka sonuna kadar okuyun.en büyük haz sonunda çünkü.

nobel öldüllü yazarımızdan yine muhteşem bir kitap masumiyet müzesi.baş ucunuza kadar gelip sanki kitabı sizinle okuyor orhan pamuk. aşkın insanın kaf dağına çıkartığı ve sonrasında nasıl nemrutun krater gölüne çaktığı bir roman. Romanda en etkileyici şey insanın sevdiği birinin eşyalarını alıp alıp nasılda bir müzeye dönüştürdüğü aşk böyle bir şey aşk orhan pamuk anlatımıyla şimdi daha güzel.Aşkın sadece cinsel objelerle yaşanılmasını değil sadakat ve saygılı bir yaşamla devam edilmesine çok güzel değinilmiş. İnsan psikolojisini yanlızca aşk çökertebilir ve insan psikolojisini ancak masumiyet müzesi özetleyebilir.

Çok güzel bir Orhan PAMUK kitabını daha bitirmenin hazzının yaşıyorum. Gerçekten de böyle büyük bir ustadan da ancak bu kadar iyi kurgulanmış bir AŞK karmaşası satırlara yansıyabilirdi. Alışılmadık bir aşk ve hayatlarını bu aşk etrafında hem kurmaya çalışan hem de kuramayan Kemal ve Füsun… Kendisini okutan bir kitap. Zengin ve hayatı yolunda bir adam olan Kemal, uzak akrabalarından Füsun ile karşılaşır ve aralarında bir ilişki başlar. Kemal nişanlısı, ailesi, çevresi ve değerlerinin arasında kalarak ne yapacağına karar veremez. İşte bu çelişkileri yazar çok iyi anlatmış. Ama İstanbul’da yaşasaydım romanı daha da derin yaşayabilirdim. Aslında bizi çok iyi anlamış ve bunu yine başarılı biçimde anlatan bir yazar Orhan Pamuk. Babamın Bavulu adlı eserinde: “ Yazarlar artık insanların sıkıntılarını, yalnızlığını anlatmak durumundadır.” der. Bunu çok iyi yapmış.

Yorum yapanların dikkatine;çoğu kitabı okumadan önce yorumları okur insan.Ve romanlarda rica ediyorum kitaptaki olaylar hakkında bilgi vermeyelim.Örneğin;Füsun'un ölümü...Romana yeni başlayan biri için bunu bilerek okumak hiç de hoş değil!!!Biliyoruz ki romanlarda sırf sonunda ne olacak merakı ile okunmamalı;ama herkesin bi okuma tarzı kimi insan okumaya başlamadan önce kitabın son sayfasını okur;kimisi ise sonunu bilmekten nefret eder.Ama bırakın buna biz karar verelim,sonunu öğrenmek istemeyen bi okuyucuya kitabın orta veya son sayfasındaki olayı siz söylemeyin,rica ederim!

Yorumların çoğunu okudum ve kitabın baştan sona abartıldığını düşünüyorum.Bir defa kitabın adı yanlış konulmuş "MASUMİYET"likle hiçbir alakası yoktu bence.Nobel ödülü almış bir yazarın böyle bir kitap yazması çok büyük bir hayal kırıklığı bence.Bir defa Fisun ların evindeki 7 yıl gereksizce uzatılmış,ben o sayfaları okurken resmen işkence çektimHerhalde Orhan Pamuk kitabı nasıl uzatacağını,ne yapacağını bilememiş.Kitapta gereksiz bir şekilde yazılmış 200 sayfa var.Kitabın sonunda Fisun un ölmesi kitabın basitliğinin en büyük örneği bence.Bildiğimiz tipik türk filmi tadında bir kitaptı diyebilirim.Ben beğenmedim...

Açıkçası 100 sayfadan sonra tekrarlar mevcut. Orhan Pamuk'un kitabı kalın tutmak için bir çabası oldduğunu (iyi niyetle) düşünmek istemiyorum.
Ama hikaye çok iyi...
Ne de olsa Pamuk Usta...

evet güzel sürükleyici bir kitap,bu konuda söylenenlere katılıyorum...ama orhan pamuk başka bir tarzda karşımıza çıkıyor...bir benim adım kırmızı'dan ya da beyaz kale'den aldığım tadı bu kitapta bulamadım...dil kullanımı biraz daha basitleşmiş gibi...yine de hikaye kendini okutturuyor...

O kadar güzel ki karakterle(Kemal) beraber yatıp, onla aşık olup, onunla aşk acısı çekiyor derdine ortak oluyorsunuz. müzedeki eşyaları görünce onları gerçek olmadığını bilsenizde gerçek olmalarını diliyorsunuz(Füsun'a sizde aşık oluyorsunuz onun bir parçasını görmek istiyorsunuz gerçek olmasada) çünkü roman o kadar etkileyiciki gerçekten olduğuna inandırılıyorsunuz..

Orhan Pamuk'un Kar'ını 2 günde büyük bir heyecanla okudum. Tek kelime ile mükemmeldi.Aynı duygularla Masumiyet Müzesi'ni elimi aldıktan 1 gün sonra ruhumu teslim ediyormuşum gibi geldi. Güç bela bitirdikten sonra aklımda hiç bir şey kalmadığını üzülerek gördüm. O yılları merak edenler Ayfer Tunç'un Bir Maniniz Yoksa Annemler Size Gelecek kitabını okumalı bence, çok daha doyurucu bir kitap bence..

Uzun uzun kitabın ne anlattığını ne ifade ettiğini yazmayı gereksiz görüyorum açıkçası bunu aylardır tüm köşe yazarları tüm televizyoncular yaptılar.Sadece uzun zamandır romanını merakla beklediğim Üstad Orhan Pamuk'un bu kez beni hayal kırıklığına uğrattığını söyleyebilirim.

Aslına bakarsanız bu kitap, bir nevi orhan pamuk kitaplarının kolajı olmuş.
örneğin, kemal'in füsun'u araması ve uzak akraba aşkı kara kitap'ta galip'in rüya'yı aramasına ve aşkına, kemal'in aile hayatı cevdet bey ve oğulları'na, trafik kazası geçirmeleri yeni hayat'a, şehirle ilgili yazılanlar istanbul: hatıralar ve şehir'e, kemal ve sibel'in aşkı kar'daki ka ile ipek'in ve lacivert'le kadife'nin aşkına (evlilik dışı olması sebebiyle) benziyor.

Bu noktada orhan pamuk'un bunu bilerek mi yaptığını yoksa aynı konuların üzerinde dönüp dolaşmaktan zevk mi aldığını kestiremedim açıkçası.

Kitabın sonunda vaadedilen ve şuan kurulma aşamasında olan hakiki MASUMİYET MÜZESİ'ne gitme fikri ise kitap sonunda beni heyecanlandıran tek şey oldu...

KEŞKE İKİ YIL EVVEL YAZSAYDINIZ ORHAN BEY.

BU KİTABI İKİ YIL EVVEL OKUSAYDIM, KEMALİN DÜŞTÜĞÜ HATAYA DÜŞMEZ, GÜZELİMİN KIYMETİNİ BİLİR, BUGÜN BU KADAR ACILAR İÇİNDE KIVRANMAZ, KABA OYALANMALARLA GEÇİRMEZDİM HAYATIMI.

MASUMİYET MÜZESİNİN AÇILMASINI HEYECANLA BEKLİYORUM. ÇÜNKÜ FÜSUN, SANKİ BENİM GÜZELİMDİ.

OKUMAYANLARA ŞİDDETLE TAVSİYE EDİYORUM. BİR ŞAHESER ÇÜNKÜ.

kitabı 10 günde bitirdim..okurların da dediği gibi,füsunların evinde geçen 7 yıllık zaman çok uzatılmış..ilk orhan pamuk romanım..ama bu ilk ve sondu..başka kitaplarını okuyacağımı sanmıyorum..betimlemeler çok fazla..türk filmi tadında bir kitap işte..

nobel ödüle alan yazardan beklenmeyen bir kitap pek bir şey anlamak zor. ben bu sözde yazardan daha iyi yazardım

KİTAPTA MASUMİYET DENİLEN ŞEYİN ADINI BEN KOYAMADIM.. BURDA MASUMİYET NİŞANLISI OLDUĞU HALDE BAŞKA BİRİYLE (AŞIK OLDUĞU KIZLA) BİRLİKTE OLMAK MI YOKSA DAHA SONRA AŞIK OLDUĞU BAYAN BAŞKASIYLA EVLİ OLDUĞU HALDE ONA YAKIN OLMAK İÇİN HERŞEYİ GÖZE ALMAK MI??? KAVRAMLARA YÜKLENEN ANLAMLAR NASIL DA FARKLILAŞABİLİYORMUŞ DEĞERLER NASIL DEĞİŞEBİLİYORMUŞ BUNU GÖRDÜM.. BENCE GÜÇLÜ BİR ANLATIM AMA YİNE DE TÜRK FİLMİ TADINDA YAZILMIŞ BİR HİKAYE...
BU ARADA KİTABIN BİR YERİNDE SATIR ARASINA SIKIŞTIRILMIŞ BİR BİLGİ DİKKATİMİ ÇEKTİ: VERGİLERİNİ ÖDEYEMEDİĞİ İÇİN SÜRGÜNE GÖNDERİLEN YAHUDİLERDEN BAHSEDİLİYORDU. BU BİLGİDEN DOLAYI DA BİR ÖDÜL BEKLİYOR MU ACABA PAMUK YAZARIMIZ MERAK EDİYORUM...
HERKESE İYİ OKUMALAR DİLİYORUM..

orhan pamuk'un tecrübesine yakışan bir roman ancak son bölümü öyle bir bağlamış ki keşke sonunu okumasaydım.

kim derse desin Orhan Pamuk Türk edebiyatının en büyüklerindendir.Bu romanını da şiddetle öneriirim.

bu romanda orhan pamugu bulamadım üzgünüm

yazar çizgisinin dışında farklı bir tat sunmuş bu romanında akıcı güzel bir dillle yazılmış karakterlerin işlenişi olay örgüsü ve betimlemeleri harika

Gerçekten de çok güzel bir kitap.Çok etkileyici.Her insanın kendinden bir şeyler bulabileceği harikulade bir aşk eseri.Orhan PAMUK gibi bir yazara ship olduğumuz için ne kadar iftihar etsek azdır diye düşünüyorum.Bir gün Orhan PAMUK ile tanışıp onun imzaladığı bir kitabı okumayı çok isterim...

Tutkulu bir aşkın,saplantı haline dönüşmesinin ve sevilen kişinin bir türlü elde edilememesinin sonucunda aşık olunan kadının evinin her şeyiyle müze haline dönüştürülmesinin romanıdır.Kemal'in Füsun'un evindeki bölümü çok uzun anlatılmış olsa da,dile gelen duygular,düşünceler,olaylar yazarın dilinden o kadar güzel kelimeye dönüşmüşler ki,anlatamam.Herkes birşeyler hisseder ama dillendiremez.Orhan Pamuk bu konuda çok başarılıydı.Hatta,bir ara romanın as kahramanının (Kemal'in)Orhan Pamuk olup olmadığını bile düşündüm.Nobel ödüllü bir yazarın anlatımı da ancak böyle olmalıydı.Önyargılar bir kenara bırakılmalı ve yıllar süren bu emeği bir kez olsun okumalı ve emeğe saygılı olunmalı,diyorum.Hoştu.Ben beğendim,beğenileceğine de eminim.Tavsiye ederim.

Türk sineması tadında bir romandı.. Orhan pamuk bu işi iyi yapıyor bence. böyle bir yazarımızın olması türk edebiyatına büyük katkıdır..

Orhan Pamuk'u okurken bosuna nobel edebiyat ödülünü almadıgını her kelimesinde anlıyorsunuz. Siz kitabı okumuyorsunuz adeta kitap size kendisini okutturuyor ama bazı yerlerde asırı detaya inince sıkıyor, hadi artık diyorsunuz. Bence orhan Pamuk un yazdıgı en iyi kitap Benim Adım Kırmızıdır. Çogu kitabını okudum. Bu kitap beklentilerimi bir nebze karsılasa da bana "Benim Adım Kırmızı" kitabından aldıgım hazzı vermemistir.

Türk filmi tadında bir kitap olmuş..Konu olarak zayıf,gayet sıradan bir hikaye idi,ama Orhan Pamuk'un kendine has dili romanı sıkıcılıktan kurtarmış.Yine de üslubu Gabriel Marquez'in "Kolera Günlerinde Aşk"ını hatırlatmadı değil ..Herşeye rağmen 2-3 günde zevk alarak okudum..Okunmadan geçilmemeli..

ne anlatılanları nede anlatım tarzını beğendim, gerçi yazarın kendisini demişti "aşk romanı yazamıyorum" diye. bu roman yazarı haklı çıkarmış, tavsiye etmem.

Orhan Pamuk hakkında pek de olumlu olmayan düşünceleriniz olabilir.Yorumda bulunan bir arkadaşın dediği gibi Orhan pamuğu okumadan değerlendirmek yanlış. Bu kitapn isimsiz yayınlansa bile çok tutardı.Çünkü klasik bir konu çok özgün bir şekilde işlenmiş. okumaya değer bir kitap.

Cümle kurgularının bozukluğuna katlanabilirseniz, zor da olsa bitirebilirsiniz. Sanırım bu romanı ingiliz çevirmenin işini kolaylaştırmak için ingilizce gramer kurallarını gözeterek yazmış. Çevirmeninin bıu noktada işi hiç de zor olmayacak. Yapılan büyük pazarlama çalışmasına rağmen sıradan bir kitap olmaktan öteye gidemiyor. Türk edebiyatı değerini bulamamış çok daha büyük yazar ve romanlara sahip. Bence onları deneyin. Orhan Pamuk ile hiç vakit kaybetmeyin.

Orhan Pamuk'un bocalama evresine girdiğinin kanıtıdır.AÇık seçik sahnelerle süslendirilmiş adet rüsva bir şekilde yayınlanmış bir roman.

Nobel ödülü almış yazarımıza "masumiyet müzesi" değilde "kara kitap" gibi bir roman daha çok yakışırdı. Aldığım haz "kara kitap"ın onda biri kadar bile değil...

Her ne kadar kitapta anlatılan drecede bir aşka inancım kalmamış olsa da Pamuk'un anlatımının kitabı ne kadar okunur kıldığı bir gerçek. Kitabın kurgusu kusursuz. Uzun süredir Postmodernizm sınıflarında "Benim Adım Kırmızı" okutuluyordu örnek olması için, Masumiyet Müzesi de listeye katılabilir kesinlikle. Tipik bir Orhan Pamuk eseri diyemeyeceğim ama kesinlikle okunabilecek bir kitap

Kara Kitap'ı ve Beyaz Kale'yi okurken zorlanmış olanlar (ya da bu iki hikayeyi sadece başlamış olduğu için bitirmek zorunda hissedenler; hatta bitiremeyenler) Masumiyet Müzesi'ni bitirmekte de zorlanacaklarını tahmin ettiklerinden belki de hiç eline almayacaklar bu kitabı. Ancak, Masumiyet Müzesi Orhan Pamuk'tan beklenmeyecek kadar akıcı bir hikaye.
Tavsiye ederim, korkmadan başlayabilirsiniz; diğer ikisinden çok daha çabuk bitecek.
Kemal'in nişan törenine Orhan Pamuk, Celal Salik, Cevdet Bey'in oğullarının katılması, vs... Hoş sürprizler.

orhan pamuğu yansıtan güzel bir aşk hikayesi okumaya değer

orhan pamuk yıne ustalıgını konusturmus...yalnız bu romanında bazen o kadar cok ayrıntıya gırmıs kı...nerdeyse masanın uzerındekı tuzzlugun kac delıgı oldugunu bıle ogrenebılırsınız...tavsıyem dınlenmıs zamanlarınızda okumanızdır..

kitabın sürükleyici yönü çok kısa tam hızlanıyorum diyorum hemen tempo düşüyo, ama okunabilecek kitaplardan bir tanesi.

BENCE 1 NUMARA OLACAK KADAR GÜZEL BİR KİTAP DEĞİL. EVET KEMAL'İN AŞKI ÇOK BÜYÜK AMA SAPLANTILI VE SIKICI GELİYOR BİR YERDEN SONRA. EVDEKİ GÜNLERİ ÇOK UZATMIŞ GİBİ GELDİ BANA. FAKAT ANLATIMI GAYET GÜZEL

eger kendi öryargılarınızı bir kenera bırakıp bu kitabı okursanız eminim ki etkileneceksiniz.eger önyargılarınızı biraz yok sayıp bu kitabı okuduğunuzda orhan pamuk'un dili nekadar ustaca kullandığını anlayacak ve orhan pamuk'un eserlerine ilgi duymaya başlayacaksınız.onun nekadar tarih bilincine sahip olduğunu anlayıp yazarı bu şekilde değerlendireceksiniz okunmaya değer bir kitap.okumanızı şiddetle tavsiye eder iyi okumalar dilerim

Duygular çok güzel ifade edilmiş..Kitapta anlatılmak istenen ve savunulan "davranış" değil,safça olan bir aşkın varlığı,bunun sonucunda yaşanılan ızdıraplar..Kitabın ortalarında konunun çok uzatılıp sıkını bir hal aldığına katılıyorum..Ama "kitap" olarak güzel bir eser..

Orhan Pamuk'un kitapları her zaman popülerdir. Çıktığı zaman muhakkak satın alınır ve yanında gezdirilir. Ancak kitap okunmaz! Zira o kadar sıkıcı bir anlatımı vardır ki okunacak bir kitap olmak yerine koltukaltı kitabı olarak yanında gezdirmek tercih edilir...

NOBEL ÖDÜLÜNÜ HAKKETTİĞİNİN EN GÜZEL KANITI.BU KİTABIN EN BÜYÜK YARARI OKUDUKTAN SONRA HEMEN AYNI GÜZLELLİKTE BAŞKA BİR KİTAP DAHA OKUMAK İSTİYORSUN.KELİME KAÇIRMADAN SİNDİRE SİNDİRE OKUDUM.SAYIN ORHAN PAMUK FAZLA ARA VERMEDEN YENİ ROMANINIZI BEKLİYORUM.HATA MASUMİYET MÜZESİ 2 BİLE OLUR.

DAHA ÖNCE ORHAN PAMUK'UN BİR ROMANINI OKUMUŞ VE TARZINI BEĞENMEMİŞTİM. BİR DAHA OKUMAYA DA YELTENMEMİŞTİM. ANCAK TESADÜFEN "MASUMİYET MÜZESİ" ELİME GEÇTİ VE OKUDUM. OKURKEN EPEY ŞAŞIRDIM ZİRA YAZARIN BU ROMANI OLDUKÇA AKICI OLMUŞ. YAZARIN DAHA ÖNCE OKUMUŞ OLDUĞUM KİTABINDAKİ TUTUKLUK "MASUMİYET MÜZESİ"NDE YOK. 600 SAYFAYI ADETA YUTARAK OKUYORSUNUZ. KONU OLARAK ÇOK FAZLA BİR ÖZELLİĞİ YOK ASLINDA, SIRADAN YANİ, BİRÇOK ROMANA KONU OLMUŞ KARA SEVDA İŞLENMİŞ. ANCAK, YAZARIN BU SIRADAN KONUYU ELE ALIŞ BİÇİMİ GERÇEKTEN DEĞİŞİK VE ETKİLİ...İSTANBUL SOSYETESİNİN ÖNDE GELEN İSİMLERİNDEN BİRİ OLAN KEMAL VE ONUN UZAKTAN AKRABASI OLAN FÜSUN'UN HAYATI FÜSUN'UN ÇALIŞTIĞI MAĞAZADA KESİŞİNCE OLANLAR OLUR VE O ANDAN SONRA İKİSİNİN DE HAYATI ESKİSİ GİBİ OLMAYACAKTIR. BİR ÇEŞİT KOVALAMACAYA DÖNÜŞEN HAYATLARINDA ACI VE MUTLULUK EKSİK OLMAZ, MUTLU OLDUKLARI ANLAR İSE YAZ YAĞMURU KADAR KISADIR...DOKUNAKLI VE BİR SOLUKTA OKUNAN BİR ROMAN, AŞKA DAİR HİKAYELERDEN HOŞLANIYORSANIZ OKUMANIZI TAVSİYE EDERİM.

Neden halk olarak doğruları söyleyen yazar,sanatçı topluluğuna bu kadar önyargılı ve acımasızca yaklaşılır.Hoşumuza gitsede gitmesede ülkemde yaşanan bazı gerçekler var ne yazık ki!Bir ülkede yaşanılan gerçeklere karşı sanatçı,yazar,akademisyen vs.kısacası herkes duyarlı olmak zorunda aslında.İnsan olmanın bir gerekliliğidir bu.Bizim düşüncemizde olmayan birini ötekileştirmeye harcadığımız enerji ve çabayı anlama ve kabul etmeye harcamış olsaydık daha yaşanılır olurdu dünya ve ülkem.
Orhan Pamuk'un bir çok kitabını okudum ve okumaktayım.Herkes okumalı Masumiyet Müzesi 'Nİ.

Önyargılarınızı bir kenara bırakıp Pamuk'u anlamaya çalışmak, en azından bu kitap gibi siyasetten uzak eserlerini takip etmenin iyi olacağını düşünüyorum.

Kitap Roman kahramanının en mutlu gününü anlatması ile başlıyor.. Tek cümleyle özetlenebilecek bir konusu var aslında. Mutluluğu ve aşkı yakaladığımızda öylesine doğal geliyor ki. Sevinç bulutlarda yürüme.. Hep o vardı hep o olacak hissi. Başka biriyle nişanlanana değin aşkının büyüklüğünü anlamıyor.. Sonra da kaybediyor.. Ve bam.. O anda büyüyor o anda hayatı anlıyor o anda neyin kazanmaya değer neyin önemsiz olduğunu anlıyor..
Masumiyet Müzesi işte bu kavrayışın kitabı..
Oldukça akıcı ve kolay okunur bir kitap..

ilk iki cümlesinde anlatım bozukluğu var kitabın, yani ne denebilir ki başka. kendi düşüncelerini(!) sanki amerikancadan tercüme eden bu yazarımız kendine yazık etmenin örneklerinden biri. neyse, olur böyle şeyler...

Orhan Pamuk hayranı olmasamda öneri üzerine okudum. Çok güzel bir kitap. Ben de sizlere öneriyorum...

orhan pamuğu çok eleştirdiler çok konuşuldu çok şey söylendi ama yinede okumak lazım ...bu eserini beğendim ama

bir nobel edebiyat ödünü almış bi yazardan daha nasıl bi kitap beklenebilirki güzel gayet .ayrıca kitapyurdu fiyat kolaylığını unutmamak gerekir