Tarihe meraklı olduğum için bu romanın geçtiği tarihi atmosferi çok beğendim. Hiç bir şekilde olağandışı bir yan barınmayan hikaye gayet yalın bir şekilde anlatılmış. Dönemin farklı toplumsal sınıflarının kimliklerini ve uygarlıklarını sorgulaması ve filozofça yapılan tahliller çok düşündürücü ve öğretici. Engizisyon Mahkemesi Başkanından, zengin ve şöhretli dul Dona Inez'e, gençlik pınarının peşinde koşan yaşlı ihtiyardan burunsuz askere kadar gemideki herkesin anlatacğı bir hikayesi var. Ancak öyküde anlatılan en etkili ve en korkunç hayat hikayesi kuşkusuz "köle"nin. Çok rahatlıkla ve memnunlukla okuduğum bir eser, sonunda ise gerçekten sürpriz bir final okuyanları bekliyor.Herkese tavsiye ederim.
Not:Bu harikulade kitaptaki tek olumsuz yan kitabın orijinal dili olan Danimarkacadan değil de İngilizce çevirisinden çevrilmiş olması. Türkçeye çevirisinin daha iyi olabileceğini düşünüyorum, sanki biraz aceleye gelmiş.