Abbott okumaya neden karar verdim diye kendime sorduğumda yanıt olarak,güzel kapak tasarımı,kapak üzerinde ki yorumlar ve tabiki de en büyük etken olarak Panik adlı roman üzerinde ki Michael Connelly 'nin yorumudur.Abbott'un Mahzen adlı romanını okurken (daha doğrusu okumaya çabalarken) çeviviriden mi desem yoksa yazarın kendi kaleminden mi desem anlayamadığım bir şekilde 200 küsür sayfa boyunca romanda bir iteleme hissettim.Sanki ben romanı okurken biri iteleye iteleye romanı zoraki bana okutuyor hissine kapıldım.Bir roman bu kadar mı saçma sapan ilerler veya bir çeviri bu kadar mı kötü olur gerçekten.Tamam konu olarak belki birazcık güzel olabilir ama yazım olarak hiçbirşey yok romanda.3-4 sayfada bir kavga-dövüş,kovalamaca ve çatışma ile Abbott bize gerilim yaşatmaya çalışıyor ama sadece çalışıyor.Bu basit sayfalar ile değil Dan Brown hayranları ancak Metal Fırtına hayranlarına gerilim yaşatabilir diye düşünüyorum.Ama bir de bu sayfaları Sayın Didem Çorbacıoğlu'nun(verdiği emeğe yazık diye düşünüyorum) kötü çevirisi ile okumayı düşünsenize?