2+2=4 argümanının, bilimsel olarak yanlışlanabilmeye açık olmaması halinde, bilimsel olmayacağını, bilimsel olmayan bir argümanın da gerçek bir örnekle bilgi verebilir (işe yarar) olması gerektiğini iddia eden bilim felsefesinin üstatlarından Karl Popper’in en önemli kitabıdır bu. Bilim felsefesi -yani bilim nedir- üzerine, bilgi mantığıyla (tümevarım ve tümdengelimin sorunlarını) ve yöntemin masaya yatırılmasıyla başlar. Yanlışlanabilirlik (konusunun Aristo’sudur kendisi), sınanabilirlik, yalınlık, olasılık (en önemli konulardan birisidir) ile devam eder ve sağlama ile bitirir. Günümüzde kitle iletişim araçları olan televizyon veya sosyal medyada her çıkan söylentiye inanmayan insanların en çok olduğu ülkeler İskandinavya, Almanya ve Japonya’dır. Eğitim sistemlerinde sorgulamanın ve eleştirel düşünmenin önemini çok iyi anlatıyor olabilirler mi sizce de? Hume’un açtığı yolda, en önemli kitaplardan birisidir. Geleceğin bilim ve ilim adamlarına ve eğitimcilere tavsiye ederim.