Köy Enstitüsü Yılları Hakkındaki Yorumlar

Çok güzel bir kitaptı bir eğitimci olan herkese tavsiye ederim

Muhteşem bir dönem, muhteşem bir anı kitabı.Köy Enstitüsü Yılları tüm eğitmenlerin okuması gereken bir eser.

Köy Enstitülerini görememiş ama dinledikleriyle, izledikleriyle, okuduklarıyla köy enstitülerine hayranlığı ve merakı olan bir insan olarak, orda eğitim almış yetişmiş birinden okumak çok güzel. Sanki orda ben de varmışım gibi hissettim :)

Köy Enstitülerinin nasıl köy öğretmeni yetiştirdiğinin ;o eğitimi alan bir öğretmenin ağzından anlatılması etkileyici ve feyz alıcı bir eserdi.

Severek heyecanla sipariş ettim. Ve köy enstitülerinin amacını o kadar yalın ve doyurucu anılarıyla süslenmişki bu kitap sevdim. Gerçekten okunacak ve kütüphanenizde bulunması gereken bir eser.

hayran kaldım mekanı cennet olsun

Köy enstitülerindeki yaşantıyı birinci ağızdan dinlemek çok etkileyiciydi.

Çok etkileyici bir anı kitabı.
Talip Apaydın 1938'den başlayıp Köy Enstitüleri kapatılana kadar yapılan yenileşme hareketini içtenlikle, bir sohbet havasında sunmuş okura.

Talip Apaydın, Köy Enstitüsü'nde eğitim görmüş biri olarak yaşadıklarını sade ve yalın bir dille anlatıyor. Dönemin zihniyetini anlamak açısından birinci ağızdan yaşanılanları okumak çok keyifliydi benim için. Herkesin, mutlaka okunacak kitaplar listesine bu kitabıda eklemelerini öneririm.

Sn. ömür Kurtun tavsiyeleri ile aldım.Beğeneceğimi düşünüyorum.

Köy Enstitülerini okuyarak yaşayacağınız bir kitap.

Köylünün aydınlanmasını birinci ağızdan okumak...Duygulanarak ve hayıflanarak okunacak muhteşem bir kitap...

''Köy Enstitülerinin bütün günahını omuzlarıma alıyorum.Sevabı başkalarının olsun.O kurumların günahı bile bana yeter.'' Hasan Ali YÜCEL.
Kendini bu vatana adamış güzel,yürekli insanlar.Değerleri çok geç anlaşıldı.Şimdi çok ihtiyacımız var Tonguç'a , Yücel'e... üzüntüyle,hasretle,özlemle anıyoruz.
Talip Apaydına çok teşekkür ediyorum.

Ülkemizin geçmişine çok güzel ışık tutmuş okumaya değer.

Köy enstitüleriyle ilgili bilmediğim ne çok şey varmış. Kitabın hem dili güzel hem de dönemle ilgili çok önemli bilgiler içeriyor.

Fonda 1940'lar ve 1950'ler dönemi Türkiyesi'nin sosyo-kültürel açıdan; köylerimiz, köylülerimiz ve eğitim sancılarımız işlenerek, Türkiye Cumhuriyeti'nin en büyük devrimlerinden birisi kabul edilen "Köy Enstitüleri" gerçeği, Anadolu köylülerimizden ve bu enstitülerden yetişmiş bir yazar olan "Talip Apaydın" dan son derece yalın, samimi ve duygusal bir anlatım. Aslında birçok kitapta olduğu gibi bu kitapta da; yıllar geçse de hep birtakım kesimlerin engellemeleri ve Amerikan politikaları ile kendi ayağımıza kurşun sıktığımız gerçeğinin ayırdına varıyorsunuz!... Atatürk için hep keşke bir 10 sene daha yaşasaymış dediğimiz gibi, hep ikinci plana atılan "Milletin Efendisi" köylerimizin, köyülülerimizin ve geniş perspektifte de Türkiye'mizin eğitim sorunu çözülecek ölçüde bir 10-15 sene ömrü olabilseymiş Köy Enstitüleri'nin, ..... heyhat!!

Cok tartısılan tehlıkelı gorulen 1950 lılerın komunızm ocagı dıye ogretılen koy enstttulerını yazarımız muhtesem bı dılle tum cıplaklıgıyla anlatmıs.1940ların Turkıye sınde yasanan toplumsal degısımın onculerı bu ınsanlar Hasan Alı yucelın Tonguc babanın mırası bızlere.Her ne kadar sahıp cıkamasakta bu toplumsal egıtım ocagına. KOY ENSTITULERI ne kadar faydalı o zaman sartlarına gore modern bır egıtım kurumuydu onuda sıyası kaygılara alet ettık.BEYAZ ZAMBAKLAR ulkesını okuyan bırının FINLANDIYA nın temelının nasıl atıldıgını bılecegınden suphem yok belkıde EnSTITULER kapatılmasaydı KESKE kapatılmasaydı dıyesım gelıyor bu yuzden....Herkesın okumasını sıddetle tavsıye edıyorum.

Talip Apaydın köy enstitüsü yıllarındaki anılarını bu enstitülerde edindiği ideolojik (Kemalist laik aydınlanmacı köylücü) bakışıyla harmanlayarak son derece yalın bir dille aktarmış. Kitap hem o zamanın köylerini köylüsünü anlamaya yardımcı oluyor hem de köy enstitülerinin içine götürüyor sizi. Bir süre hislerini paylaşıyorsunuz. Gaza getirebilen bir üslupla yazmış. Bence kesinlikle okunması gereken bir kitap Bir çırpıda bitirilebilir.

Hepsi köy çocuğu..Çoğu yoksul..Köy enstitüsü olmasa okuma gibi bir seçenekleri büyük ölçüde yok..Bu nedenle köy enstitüleri atılımı bukadar büyük ve bu kadar tehlikeli. Talip Apaydın'ın anıları içerisinde enstitülerin yaptıklarını hayretler içinde okuyacaksınız ve devam etse türkiyede neler olabilirdi üzüntüsünü duyacaksınız.

talip apaydın beyefendinin anılarından yola çıkarak hazırladığı kitap köy enstitülerinin tarihini anlatırken,niye yok edildiği de başımıza balyoz gibi iniyor.kitap bittiğinde ülkemizin içinde bulunduğu durumu başka açılardan da görme fırsatı yakaladım.mutlaka okuyun ,çocuklarınıza da okutun.eğitim nedir öğrensinler böylece...

Eğitimci olduğum ve Köy Enstitüsünden kalma bir okulda okuduğum için ilgiyle okudum. Köy enstitüleri ile ilgili bilgi sahibi olmak ve bu konuda fikir ileri sürmek isteyen herkes okumalı.

Köy Enstitülerini ve köy enstitüsü ruhunu anlamak isteyenlere birinci ağızdan bir anı kitabı. Kitapta Rauf İnan’ı, İsmet İnönü, Hasan Ali Yücel’i ve daha pek çok kişiyi bulacaksınız. Bu kitaptan notlar alarak Panait İstrati, Pestalozzi gibi saga pek çok kişiyi okudum. Tavsiyemdir.

Mahmut Makal, Fakir Baykurt gibi köy enstitüleri konusunda güzel bir eser vermiş bir yazar. Öğretmenlere, okul yöneticilerine okumalarını öneriyorum.

Köy enstitülerine dair çok güzel bir anı kitabı

Türk Milli Eğitim camiası içerisinde adı adeta bir efsane şeklinde dolaşan "Köy Enstitüleri"ni bizzat bu okullardan yetişmiş bir yazarımızın birinci ağızdan tanıklığında kaleme alınmış güzel bir eser. Yazar aynı zamanda kendi ifadesiyle bu eseri kaleme alarak "Tonguç Bana"ya olan ahde vefasını da ödemiş bulunur. Bence her öğretmenin/eğitimcinin okuması gereken bir eser. Yer yer okurken gözlerim dolmadı da değil...

Bir solukta okunan anlatımı akıcı kalbe dokunan muhteşem bir kitap.Yazarın diğer kitaplarında da anlatım inanılmaz akıcı ve güzel tavsiye olunur

Dili oldukça akıcı, verdiği bilgiler yaşadıkları, yaşama bakış açısı derinden etkiledi. İyi ki okudum

Talip Apaydın, Köy Enstitülerinden mezun olmuş bir yazar. Anılarını anlattığı bu kitap kesinlikle harika. İçten ve samimiyetle ifade edilmiş o anlar.

Anadolu şartlarına en uygun Türk eğitim modelinin yaşandığını anlatan harika bir anı-roman. 1940'lı yıllarda başlayan bu eğitim sisteminde Anadolu'nun Eskişehir Çifteler'de başayan ve daha sonra Kırklareli, Balıkesir, Van, Kars, Malatya, Trabzon... Toplam 21 Köy Enstitüleri açarak yörenin şartlarına uygun tarım, hayvancılık öğrenmenin yanı sıra, piano, mandolin, saz gibi enstumanlarında eğitimin verildiği hatta sahne sanatlarının da eğitimin verilip Anadolu halkını kendi içindeki potansiyeli orataya çıkararak nasıl da gelişmeye yönelik hamleler yapıldığını anlatan harika eser.