Bir sabah “Cezayir”in Oran adlı şehrinin farklı yerlerinde görülen fare ölümlerinin vebanın habercisi olduğu çok geçmeden fark edilir. Ölümlerin yayılmasıyla korku her yanı kaplar. Bu durum karşısında bir yanda eli kolu bağlı şekilde bekleyenler olduğu gibi az da olsa doktor Rieux’nin etrafında toplanan bir avuç gönüllüler salgınla mücadele etmeye kararlıdır. İnanılmaz günler yaşanır korkunun kol gezdiği o günlerde ölülerin toplu gömülmesinden yakılmasına, karaborsacılığa kadar. Eser zor zamanlarda ve belki neticeye ulaşılamayacağı da öngörülse kötülüğe karşı mücadele etmenin anlamını ortaya koymaktadır. Eser Cezayir’de geçmesine rağmen yazar eserde Oran’ın Fransa’nın bir parçası olduğu düşüncesinden asla taviz vermez. Zaten anlatıda da yerli halkla ilgili bir şey bulmak hemen hemen imkânsızdır. Bir salgının etkisini ve ortamını okumak için korona günlerinde okunabilecek eserler arasında, ancak yazarın sömürgeci zihniyetini de asla göz ardı etmemek gerekir.