Borges'i hiç okumamış olsanız bile, hiçbir kitabını merak etmeseniz bile onunla yapılmış on yedi röportajı okumak, sanki bu yüzyılda yaşamıyormuşcasına sesi uzaklardan gelen bu adamı dinlemek cazip gelebilir. Gözlerini okuma uğruna kaybeden, kendinden önceki edebiyatı fethedip yeni bir çığır açan Borges'in bilgeliği bu röportajlarda kendini en fazla belli eden şey. Bu kitabı okurken keşke böyle bir yazarla tanışmak, konuşmak mümkün olsa diyor insan. Neyse ki bu kitap var, her akşam günün yorgunluğunu atmak, kafa dağıtmak için birebir. Abarttığımı düşünenler kitaba bakmakdan hüküm vermemeliler.