Açlık Hakkındaki Yorumlar

Okurken etkilenmemek elde değil. çok dokunaklı bir dram.

İncelemeyi Tok bir karınla yapıyor olmak ayrı bir azap benim açımdan. Yazarın bahsedeceği hayat ‘açlıkla boğuşanların’ sadece biri.
•
Eserini 1888’de yazmaya başlıyor ve eser ilk olarak bir dergide tefrika olarak yayımlanıyor. Tamamlanmış ve yine yazar adı yer almadan 1890’da yayımlanıyor.
•
Bakınız eserin çevirmeni Behçet Necatigil nasıl ifade ediyor eserin oluşma sürecini ve ilk cümlelerini :

Açlık sayıklamaları, belleğini bir zamanlar nasıl bastırmışsa, yine öylesine güçlü kuşatıyordu işte. Elinde bir kurşun kalemi, bir kağıt parçası ile şu satırları yazdı:

“ Yumruğunu yemedikçe kimsenin bırakıp gitmediği o garip şehir Kristiania’da aç acına sürttüğüm günlerdeydi... “
•
Suç ve Ceza vardı Açlık eseri öncesinde. Etkileri daha ‘romantik’ şekilde görülmekte. Ve Açlık sonrası Martin Eden yazıldı. Orada da Açlık’ın izleri mevcut.
•
Açlıkla boğuşurken yazma aşkıyla da yanan bir adam var eserimizde. Onun elinde birkaç kuruş ve bir kurşun kalemle verdiği mücadeleyi okuyacaksınız.

Yazar olmak sevdasıyla yanıp tutuşan ve bunu başarmayı çok isteyen hatta arada bir yazdıkları yayımlanabilen de bir adam var karşımızda. Bir o kadar da gururlu ve namuslu. Alnının teri ile kazanmadığı, hak etmediği parayı hatta yiyeceği kabul etmeyen bir adam. Bütün roman bunun üzerine kurulu aslında. Gururuna karşı açlığı..

Yazarlık süreci ile ilgilenenler mutlaka okumalı.

zor okunuyor, ama okunmalı bence...

bu kadar etkileyici olacağını sanmıyordum. çok başarılı.

çok beğendim.bir insan açlıkla sınanırken daha ne kadar onurlu durabilir? kendini, yaptığı yanlış bir şeyde haklı görebileceği,gösterebileceği noktalar hangi konular olabilir? çok güzel anlatılmış.kesinlikle başyapıt.

kitap daha güzel bitebilirdi. ayrıca bu kitabı o kadar övdüler ki beklediğimi bulamadım

15 yıl sonra geçenlerde tekrar okuduğum müthiş bir kitap. eserin kahramanı o kadar gerçek anlatılmışki onun için üzülüp onun için sevinebiliyorsunuz. kesinlikle tavsiye ederim.

Okudugum en güzel en etkileyici kitap.

Baslari cok akici gelmedi ama genel olarak guzel ve etkileyici betimleri olan bir kitap tavsiye ederim.

Uyuyamayıp sabaha kadar okuyup bitirdiğim kitap, çok etkileyici.

Biraz zor ilerledim

açlık ve safalete rağmen hayata sıkı sıkı sarılan bir adamın romanı

Açlık, muhteşem bir hissiyatla yazılmış, eşsiz bir eser.

Bir kitap okuyucuya ancak bu kadar etki edebilir. İnanılmaz.

Okurken baş karakter bir anda siz oluveriyorsunuz.

Muntazam dili ile; insanın yaşadıkları karşısında gösterdiği değişimi ve insanlık dışı davranışları çok güzel anlatmış. İnsanın ne kadar aciz varlık olduğunu tekrar hatırlattı.

Okuma hayatım boyunca okuduğum mükemmel kitaplar içinde ilk ona mutlaka girecek bir eser. Behçet Necatigil cevirisi ile okumak ayrı bir zevkti. Her kütüphanede bulunması gerekenlerden.

kitabın ana teması arka kapakta yazıldığı gibi olay hep bunun üzerinden gerçekleşiyor, sakin bir kafayla okunması gereken bir kitap yoksa yeteri kadar keyif alamayabilirsiniz.

Kitabı okuduğum süre boyunca sürekli bir açlık hissettim.

Açlığı iliğime kadar hissettim.Birkaç gün yemek yerken hep aklımdaydı.Tavsiye ediyorum.

karakterin acılarını iliklerime kadar hissettim, yaptıklarına sinirlendim, okurken tam olarak yaşadım. güzel bir anlatım beğendim.

Kitaptaki bazı kısımlar o kadar etkileyici ki tekrar tekrar okumaktan kendimi alamadım. Kesinlikle öneririm

yavaş ve özümsenerek okunması gereken bir kitap

yazarın güzel bir çalışması olmuş.

efsanelerden. çok çarpıcı bir eser. filmi de izlenmeli

Kitabın konusu kısaca şu şekildedir: “Açlık romanı, yazar olmak amacıyla Kristina’ya gelmiş, bir taraftan açlık ve sefaletle boğuşurken diğer taraftan hayallerini gerçekleştirmeye çalışan genç bir insanı anlatır. Başkarakterimiz Andreas Tangen, tek ideali yazar olmak olan, oldukça gururlu ve alçakgönüllü ama bir o kadar da aç ve sefil biridir.” Kitap da bunun üzerinden gelişir.

Yazarı tesadüfen keşfettim iyi ki keşfetmişim. Son zamanlarda hep aynı türde kitap okuyordum bu kitabın farklı olması çok iyi oldu. Yazarın hayat hikayesini de araştırmalısınız.

betimlemeler çok etkileyici

Açlık duygusu kelimelerle ancak bu şekilde anlatilabilirdi... Harika bir kitap

Etkileyi ve her insanın okuması gerek bir kitap

Fazla yoruma gerek yok.Sadece okuyun, çok iyi.

Başyapıt. Fazla yoruma gerek yok. Kitabın isminde de yer alan "açlık" duygusunu iliklerinize kadar hissedeceksiniz.

Duygulandıran bir öyküsü olan başyapıt, kesinlikle okunmalı.

Anlatım birinci ağızdan, oldukça akıcı ve kitabın çevirisinde de kayda değer bir sorun yok.

Açlık ve yokluk gibi kavramları çok iyi anlama fırsatı sunan bir eser

Yazarın yaşadığı açlık ve yokluğu çok iyi anlıyorsunuz. Gerçek hayatında bunu yaşamamış olsaydı duyguyu böyle geçiremezdi belki de

Birinci ağızdan yazılmış müthiş bir eser. Karakterin içinde bulunduğu zorlu fiziksel koşullar ve beraberinde gelen ruhsal iniş çıkışlar, bir şekilde yaşama tutunma ümidinin hep var olması öyle gerçekçi öyle canlı anlatılıyor ki etkilenmemek imkansız. Çok çok sevdim.

Geçmişte yaşayan nice güzel yazarlarımızın açlıkla olan sınavını dile getirmiş.Mükemmel bir kitap.

açlığın iyi tasvir edildiği bir kitap..

Çok etkili ve başarılı bir anlatımı var, harika bir kitap.

Varlık yayınevi pek bilinmiyor ama çevirisi gerçekten güzelmiş. Benim için en sürükleyici eserler kahraman bakış açısıyla yazılmış eserlerdir. Bence bu türde yazılmış en başarılı eserlerden bir tanesi.

Farkli tarzda yazılmış bir roman. okurken sürekli açlık ve sıkıntı çektim bunu bana hissettirdi o nedenle tavsiye ederim

Hikaye örgüsü güzel bir ktiap

Yorumları okuduktan sonra en kısa zamanda okumaya başlayacağım. Yazarın kendi hayatından esinlenmesi ise daha etkileyici görünüyor.

Kahramanla acıkıyor ve yemek yemek istemiyorsunuz. Güzeldi

Açlıkla sesini duyurabilmiş yazarın açlık öyküsü.

son zamanlarda rastladığım en ama en etkileyici eser.

Okumayı sürekli ertelediğim, Kitap Ağacı Klasikler Kulübü sayesinde ocak ayında okuyacağım kitap. Artık şans vermenin zamanı geldi.