Batılılaşma & Düzenin Yabancılaşması Hakkındaki Yorumlar

Türk solunu önemseyen bir insan olarak anlatımı yorucu ve karışık geldi.emegine saygıyla beraber ben beğenmedim.

akademik bir kitap dilini anlamanız için uluslararası ilişkiler terimlerine aşina olmanız gerekiyor

Türkiye'de sosyal bilimlerde ideolojik kıralmaya neden olmuş ve ezber bozmuş bir kitap.

"Düzen" kavramını baş aşağı çeviren bir çalışma...

İdris Küçükömer’in en önemli eseri, Türkiye üzerine kafa yoranlara tavsiye olunur.

Türkiye üzerine düşündüren güzel bir kitap tavsiye ederim

idris küçükömer yakın siyasi tarihimizi çok iyi etğt edebilen uzmanlarımızdan. söylediği bir çok teori bugün dahi konuşulamamış durumda

Tezleri ile birçok siyasetçi ve siyaset bilimcinin ezberlerini bozan bilim adamının kitabını tavsiye ederim.

İdris Küçükömer çok fazla tanınmayan fakat görüşleri sağlam olan bir mütefekkir

Küçükömer son iki yüz yılın en sorununu Batılılaşmayı yatırıyor masaya.

Türkiye meselelerine kafa yoruyorsanız mutlaka okumanız gereken bir eser. Tavsiye ediyorum.

Biraz taraflı ve katılmadığım yaklaşımları olsa da güncelliğini koruyan bir kitap.

Türkiye'nin yetiştirdiği önemli mütefekkirlerden Küçükömer. "Batılılaşma ve Düzenin Yabancılaşması" bu toplumun Batı ile girdiği ilişkileri sorgulayan bir metin. "Türkiye Neden Batılılaşamaz" ve "Osmanlı Neden Kapitalist Düzene Geçemedi" en önemli makaleler. Okunması ve sloganlara indiegenmeden üzerinde düşünülmesi gereken bir kitap.

okumalarınıza farklılık katacaktır bu eser. siyaseti anlamak isteyenler için harika bir kitap

idris küçükömer'in bu kitabı ezberleri bozan bir kitap.

Küçükömer'den yine çok düşündürecek ve ilginç bir eser.

Küçükömer kitapta Türkiye'de sağ sol, sol da sağdır gibi bir ifade kullanmıyor. Anlatmaya çalıştığı şeyi ifade ederken kullandığı tablonun yanlış yorumlanması bu algıya neden olmuş.

Tam bir başucu kitabı!

18. yy dan itibaren batı gelişirken osmanlı yani türkiye niye gelişemedi sorusunun cevabını arayan herkese sebebini sosyolojik ve ekonomik olarak açıklayan bir kitap.

Sayın İdris Küçükömer'in, Türkiye'deki sağ siyasetin aslında sol; sol siyasetin de aslında sağ olduğunu öne sürdüğü bir politik eser. Eleştirel nitelikte olduğu gibi, sağ-sol ideolojileri tartışma anlamında bakılabilecek bir kitap.

İdris Hoca'nın Türkiyenin kuruluşundan itibaren siyaset ve para iktidarının görünmeyen ve üzeri örtülen işlerinin iç yüzünü ortaya koyduğu çok açık bir dille yazılmış mükemmel eseri

Günümüzde hala yaşayan capcanlı fikirlere sahip okunası bir kitap.

Güncel siyasi tartışmaları dahi bu kitap ışığında yorumlayabilirsiniz, kalıpların dışında düşündüren bir kitap. idris küçükömer değerli bir düşünür.

Merhum KÜÇÜKÖMER Hoca'nın Türkiye'de ezberleri bozan, sağ-sol ve ilerici-gerici klişelerini adeta ters-yüz eden bu yönüyle Aziz Vatanımız'da çöreklenmiş olan batıcı-laikperest ve hegomonik -sözümona- aydın tabakasını ziyadesi ile rahatsız ederek gazap şimşeklerinin merhum Hoca'ya yönelmesine sebep olmuş bu bakımdan fikrî tekâmül hedefleyen her ferdin muhakkak esaslı bir şekilde -analitik olarak- okuyup irdelemesi gerektiği sıradışı bir ilmî tez...

Türkiye'deki ideolojik yapılanmasını Osmanlı'nın son döneminden günümüze yansıyanlarını ve nasıl yansıdıklarını anlatan, yazıldığı yıllarda bilinçli bir gözardı edilişe maruz kalsa da günümüzde hakkı verilerek okunan ve okuyanların da önerdiği bir kitap...

Batı hızla kapitalleşme sürecine girerken Osmanlı bunu neden başaramadı sorusundan hareketle kitabına başlayan İdris Küçükömer batıcı-laik osmanlı- yeni türkiye devletinin bürokratlarının karşısında İslamcı-Doğucu halkın nasıl oluştuğunu tarihsel bir anlatım içinde aktarmaktadır

Değişik bir bakış açısı tavsiye ederim.

türkiye'nin batılılaşma tarihini , osmanlı'dan başlayarak inceliyor.
en önemli yanıysa türkiye'de halkın arasında sürekli bir ikilik yaratılarak (sağ-sol , laik-antilaik , kürt-türk)kapitalizmin sömürüsüne daha açık ve uygun hale getirilmesini vurgulaması.

Türkiyede siyasal sistemin evrensel siyasal sistemden epey farklı bir görüntü arz ettiğini Türkiyede solun sağ, sağında sol olduğuna dair çarpıcı bir tespitte bulunarak neden böyle düşündüğünü anlattığı güzel bir kitap

siyasi tarihe merakı olan okusun..

aldım ve hemen okudum, eğer siyasal tarihe meraklı ve toplumsal yapıyı sorguluyorsanız okuyun, ufuk açıcı bir kitap.

ciddiye alınması gereken iki solcudan biri.Diğeri kemal tahir

Sol-sağ kavramlarına, türkiye solunun neden halktan kopuk olduğuna dair önemli sorular sorduran bir kitap. Bu gidişle hiç eskimeyecek.

Durumumuza farklı bakan bir düşünürün gözüyle durumumuz.

Sol hakkında buna benzer bir kanaati çok daha önce İdris Küçükömer'i okumadan evvel kurmuştum. Yobaz olarak isimlendirilen, dindar kesim (onların içinde gerçekten de yobazı vardır) vardır malum. Ben çok küçüklükten beri solcuların ya da kendilerini sol olarak iafede eden birçok insanın aslında ne kadar yobaz olduğunu gözlemlemiş ve bunu söylemiştim. katı bir statükocu yanlarını söylemek zaten çok zor değildi. Türkiye'de gerçek manasıyla sol yok denecek kadar az bir kitle ile varlığını sürdürmeye devam ediyor bence. Diğerleri olsa olsa onların türküsünü, sloganlarını atabilir. Çoğu zaman bunu da yapmıyorlar. Emeğinize sağlık ve rahmet olsun Sayın Küçükömer.

İlk kez İdris Küçükömer okuyorum ve farkındalığımın artmasına sağladığı yarar için iyikide okumuşum diyorum. Şayet geçmişten gelen ve neredeyse kanımıza işlemiş sistematik bir sürecin bu denli anlaşılır açık bir ifadeyle deşifre edildiği bir başka esere henüz rastlamış değildim. Yazar, dönemini ve gelecek 50-60 yıllık dönemi çok iyi özetlemiş. Kitap ilgilenenler için gayet doyurucu ve baskı kalitesi olarakta oldukça iyi.

İdris Küçükömer,aktif olduğu dönemde gündem olmuş bir isimdir.Fikirleri sol cenahta ezber bozmuş,kafaları karıştırmıştır.Günümüzde tekrar bir okumaya tabi tutulmalıdır.İnanıyorum ki değeri daha bir anlaşılacaktır.

Kitap temelde 2 ana bölümden oluşmuş:Birincisi Türkiye'de sol-sağ algısı ki yazara göre Türkiye'nin ilerici kesimi sağ görüşe sahip olanlardır.Türkiye'deki solun statükocu ve değişen siyasi-sosyal olaylar karşısındaki tutumuna yer verilmiş.2.Bölümde ise Avrupa'daki Derebeylik,Kilise,Krallık ve köylü-çiftçi arasındaki özellikle son 300 yıllık mücadeleden bahsedilmiş.Ve bu mücadelenin Osmanlı toplumunda neden verilemediği,aradaki düşünsel ve teknik farkın nasıl bu denli açıldığı konusunda da iyi araştırma yapmış rahmetli Küçükömer.Zaten kendisi sol-sağ-ilericilik-gericilik gibi toplumu yoran meselelerde çok öncelerden beri kafa yormuş ve insanları aydınlatmıştır.Bu bağlamda denilebilir ki;kitap okumaya değer.Özellikle de Türkiye'de Sol-Sağ nedir? gibi sorulara cevap arayanlar için.

TÜRK FİKİR VE İDEOLOJİ TARİHİNİN ÇARPIKLIĞINI İLGİNÇ TEZLERLE ELE ALAN BAŞYAPIT.TAVSİYE EDERİM.

Üstadın şaheseri...Türkiye'deki sağ-sol kavramlarını ters düz eden Küçükömer bu yapıtıyla zihinleri yeni baştan çalışmaya zorluyor.Herkesin okuması gerektiğini düşünmekle beraber,iktisatçıların veya iktisata meraklı olanların daha fazla zevk duyacağını hissediyorum.

Bu kitabı okuyunca,günümüzde hala nükseden bazı idari hastalıkları daha iyi anlayacaksınız.Batı medeniyeti ile Osmanlı medeniyeti arasında ki üretim,yönetim ikilisi arasındaki farklar iyi analiz edilmiş.

İdris Küçükömer kitabının kapağındaki iddiasını kitabında adım adım ispat etmiş adeta.Türkiye'de ki sağ ve sol'un tarihten günümüze incelendiği çok faydalı olacağını düşündüğüm bir eser.Öneririm.

Türk solunun en isabetli sosyolojik değerlendirilmesini kitaptır...adeta sol kesmeden gizlenen kitaptır....bu alanda gereksiz birçok kitap okumak yerine,bu kitabı derli toplu okumak gerekir...okumayan çok şey kaybeder.

Katılmadığım bazı yaklaşımları var. Biraz daha sade bir dille anlaşılabilirsiniz

Bir an önce alıp okuyup anlamak istiyorum.

yorumlara bakınca herkes sağ-sol meselesine takılmış. ama kitabın asıl konusu emperyalizmin Osmanlı ve daha sonra Cumhuriyet dönemindeki çelişkili toplum yapısını kullanarak ülkeyi nasıl yarı sömürge haline getirdiğini anlatıyor. bunu anlatırken de tarihsel süreç içerisinde bu çelişkili toplum yapısının nasıl oluştuğu gayet güzel anlatılıyor

itap eleştirisi ise yukarıda verilen bilgiyle yorumlanacak olursa akademik hayat için çok referans kaynağı olmasa dahi klasik tarih okumasını değiştirmesi adına önemlidir. ayrıca gazete yazısı olması nedeniyle de halk için yazıldığından genel olarak basite indirgenmiş bir kapitalist eleştiri vardır.
başka bir sorun ise solun tanımı içindir. sol ne demek olduğu konusu belirsiz olmakla beraber bazen üretim araçlarının halkın refahını artırması ya da halka yakın olma gibi yöntemlerle açıklamıştır. bu tanım sorunludur. verdiği örnekler ise bu konuda kesinlikle pegagogluktur.
özetle okunması gereken bir kitap ama bilinçli bir şekilde ve çapraz okumalarla beraber. bunun okuması ise bülent tanörün anayasa gelişme tezleri olabilir. iyi okumalar

Kitabın hakkında bilgi kısmını okuyan insanlar siyasi açıdan yazıldığını düşünebilir. Daha önceden ekonomik bazlı kitaplar okumayanlar için biraz ağır ve sıkıcı olabilir. Ama yazıldığı zamandan da bakılınca değerli bir eser olduğu konusunda şüphe yok.

Tamemen saçmalıklar üzerien kurulu.Yanlış,yanlı tespitler.60 yıllık sağ iktidarlar silsilesi ve işte gelinen nokta,insana değer veriyor mu sağ sizce.İnsanları koyun gibi olan sağ,inanları koyun sürüsü gibi yönetmeye çalışan sağdır.Zira,akp oyları vs,sokaktan geçen simitçi bile akplidir,nerede kırsal kesim insanı varsa akplidir.Şehire gelenlerin ben zaten şehirli saymıyorum,şehirleri onlar mega köyler haline getirmişlerdir.Bu tamamen sağ kafanın bir ürünü olup,sözüm ona objektif bir bakış açısıyla yazılmış izlenimini veren bir kitaptır.

Bu itap konusu itibari ile iyi fakat baskıyı yapanlar cümlelerde çok hata etmişler. Cümlelerin bazılarının anlaşılması çok zor.