"Eichmann gibi bir nazi suçlusuyla alakalı sorun, cezalandırılacak veya affedilecek hiç kimse kalmamışçasına tüm özlük haklarından feragat etme konusunda ısrar etmesiydi. Defalarca karşı çıktığı şey iddia makamının savlarının aksine kendi inisiyatifiyle hiçbir şey yapmadığıydı. Tek yaptığı, iyi veya kötü niyet barındırmaksızın verilen emirlere harfiyen itaat etmekti. Bu tipik nazi mazereti dünyada işlenmiş en büyük kötülüklerin önemsiz insanlar tarafından gerçekleştirildiğini açıkça ortaya koyuyor. Herhangi bir gayesi bulunmayan fikirden yoksun, ruhsuz kalpleri veya şeytani, iradeleri olmayan insanlar. Birey olmayı reddeden insanlar. Ve ben bu olguya kötülüğün sıradanlığı diyorum."