Ölüm Daha Güzeldi Hakkındaki Yorumlar

Yazarı çok severim. Kitaplarını beğenerek okurum ama bu kitapta biraz sıkıldım doğrusu...

Kitabın konusu olsun yazarın dili olsun tek kelimeyle mükemmel ben sadece bir kitap olarak okudum üzüldüm ama bunu yaşayan insanlar maalesef oldu.

Hüzünlenerek okudum. Konusu da kalemi de çok ilgilimi çekti. Yazarın diğer kitaplarını da okumayı düşünüyorum.

Mehmet Niyazi daha çok okuyacağım

Sovyetlerin bir milleti kültürüyle, kimliğiyle birlikte soykırarcasına yok edici kimliğini okuyacaksınız bu kitapta.

Anlatımı oldukça yalın ve bir o kadar da taraflı bir kitap olmuş.

Yalın, anlaşılır bir dille yazılmış sürükleyici bir kitap. Azerbaycandaki kardeşlerimizin, SSCB tarafından uğradığı zulmü bir solukta okuyup soydaşlarımızın ruh halini iliklerinize kadar hissediyorsunuz.

Anlatımı çok yalın, hemen her yaş seviyesinin anlayacağı içeriği gayet ciddi bir kitaptır. Bilinçlenmek, bilinci diri tutmak için okunmalı.

Yalın ve anlaşılır şekilde gerçekleri bize her satırında hüzünle anlatan bir kitap.

Bir Azeri ailenin yaşadığı dram, Mehmed Niyazi'nin kusursuz edebi anlatımıyla anlam bulmuş. Bu kitaptan sonra yazarın diğer kitaplarını da okumaya karar verdim.

Mehmet Niyazi hayranıyım bu ama kadar güzel roman yazan yok bütün kitaplarını alın

Yazar, Azeri kardeşlerimizin çektiği sıkıntıları romanlaştirarak güzel bir şekilde bize sunmuş, okumaya değer bir eser.

Stalinin glag kampalrındaki insanlık dışı davranışlarını en akıcı şekilde anlatan eserlerden biridir. okunmasını kesimlikle tavsiye ederim

Yaşanan sıkıntıları, görülen zulmü gayet akıcı bir şekilde anlatan yazar, coğrafyaya özel konu ile de ilgi çekmeyi başarmış eserinde.

tarihi romanları kadar sizi etkilemez belki ama okuduğunuza pişman olmayacağınız bir eser.

Akıcı, yürek burkan oldukça güzel bir kitap. Ama arka sayfası neden ters onu çözebilmiş değilim

Mehmet Niyazi yakın tarih romanlarından Ah Yemen , Çanakkale Mahşeri kadar kuvvetli olmasa da sade anlatımı ile her zaman beni etkileyen yazar. Bu romanında Azerilerin cektiyi sıkıntıları , kızıl ordudan kaçıp Türkiye'ye gelmeleri anlatılıyor.

Azeri kardeşlerimize yaşatılanları okuyun arkadaşlar..

Severek okuduğum güzel bir kitap anlatımı oldukça başarılı

mehmet niyazi'yi bu kitapla tanıdım. iyi ki tanımışım.

Varolmak Kavgası için yazdığım yorumu yanlışlıkla buraya eklemişim

Arkadaşlarımla aynı zamanda bu kitabı okuduk. Onlar gerçekten çok sevdiklerini söylediler ama zaten Türk edebiyatını -malesef- pek bilmeyen ve sevememiş birisi olarak bana sıkıcı geldi.

doyumluk değilse de tadımlık güzel ve akıcı bir eser

Sovyet Rusya'nın zulmünü anlatan mehmed niyazinin mükemmel anlatımıyla bir çırpıda okuyum bitireceğiniz ve sizi etkileyecek bir eser yaşanmış bir hayat hikayesi .

Mehmed Niyazi imzası taşıyan muhteşem bir eser Azerbaycan'daki soydaşlarımızın eski SSCB esareti altında yaşadıklarını öyle bir anlatmış ki yazar hala etkisi altındayım herkesin okumasını tavsiye ederim

Sovyet yönetiminin edebiyatı elinde tutmasının nedenleri var. Her ne kadar baskıcı rejim uygulasa da gerçekler toprakta biten fidan gibidir. Güneşin doğup battığı her günde gerçeklerin gün yüzüne çıkmak gibi bir huyu vardır. Ölüm bazı zamanlarda nimetti. Mehmed Niyazi işte bunları aktarıyor.

Mehmed Niyazi her eserinde olduğu gibi burdada gerçekleri objektif dille anlatmıs ve aktarmıs

Başlığının hakkını veren bir kitap. Yazarın yüreğine,kalemine sağlık...

Bir başka duyguya daha yolculuğa çıkacağıma eminim seninle

Kendi derdimizden burnumuzun dibindeki, Azerbaycan Türkü kardeşlerimizin çektiklerini görmemişiz, duymamışız. Her sayfasında, her satırında ayrı bir hüzün, ayrı bir heyecan, ayrı bir destanlık yatan bu harika eserin mutlaka okunması gerekir. Oku ki, milletimiz yaşadığı tüm coğrafyalarda neler çekmişler öğrenesin.!

Gerçekten ölüm daha güzel olurdu bazı zamanlarda ...

Azeri Türklerinin dramını anlatma amacıyla yazılmış fakat amacına çok da ulaşamamış bir kitap gibi geldi bana. Okumazsanız çok da birşey kaybetmiş olmazsınız

Meşhur romancı Mehmet Niyazi'nın kaleminden çıkmış bu eser, Kafkaslardaki kanı bir dini bir ve dili bir kardeşlerimizin XX. yüzyılın başlarında yaşadıkları işgence ve zulümleri anlatıyor. Yazarımız bu eserinde melodik dil kullanmıştır. Sanki olayları bir kederli müzik fonunda anlatıyor. Çok uğurlu bir işe imza atmıştır değerli yazarımız.

Bir kaç filmde sscb zamanında sürgün hayatlarına rastlamıştım. Fakat gerçeği bi nevi yansıtan bu kitapta sadece stalin karşıtlarının değil aynı zamanda azerilerin de bu kitle içinde olduğunu acı bir şekilde göstermesi beni üzerek aydınlattı.
İlk sayfalar beni sıksa da sonra ki sayfalarda ki betimlemeler yerinde ve açıkcası mükemmel bir son ile kitap nihayetine vardı.
Yazarın biraz daha uzatması ve sürgün hayatının daha derinlemesine bizlere göstermesini isterdim.

Rezil komünistlerin yalancı bolşeviklerin Türk-İslam tarihine verdiği zararı şeytan bile verememiştir. gardaş Azerbeycan'da yaşanan ve Sibirya'ya uzanan bu insanlık dramını mutlaka okuyalım, okutturalım arkadaşlar. Ve unutmayalım 1978-79 yıllarında verilen mücadelenin de ne kadar anlamlı olduğunu.

Yakın geçmişte kendisini süper güç olarak tanıtmış zihniyetin iç yüzünü bu eserde açıkça görebillirsiniz.

Kardeşlerimizin çok sıkıntılar çektiğini biliyordum ama bu derece çarpıcı bir şekilde ilk defa okuyorum. Yazarın içten ve akıcı anlatımıyla romanın baş aktörü tahir ile birlikte Sibirya'nın soğuğunda üşüyor, birlikte firar heyecanını yaşıyorsunuz. Kitabın ebadı da çok değil zaten, bir çırpıda okunabilir!

Türk milletini diğer milletlerden ayıran en belirgin hususiyet kuşkusuz bağımsızlığına verdiği önemdir.Türkün aç ama hür yaşaması, tok fakat esir düşmesinden daha mühimdir.evet bu necip millet bunu tarih de ispatlamıştır.roman sovyet esaretinde inleyen Azerbaycanlı bir ailenin hür kardeşlerinin yaşadığı Türkiye'ye göçebilmek için verdiği mücadeleyi ve bu uğurda kaybettiklerini anlatıyor.elime aldım ve bitirene kadar bırakamadım.ne zaman bitecek bu kasvet diye gerildim,bozardım,sinirlendim.ben ki okurken böle oldum bu zulmü yaşayan soydaşlarımız ne çekti diye de derin bir düşünceye daldım.ülkemizin böle esaret hayatı yaşamadığına bir kez daha şükür ettim.gerçekten ders alınması gereken bir mevzuyu işlemiş yazar.kürsülerde atılan nutukların,kağıtlarda yazan yaldızlı vaatlerin sinsi niyetleri kamufle eden bir malzeme olduğunu anlamak gerek.hürriyetin,istiklalin ne manaya geldiğini iyi bilmek için esaretin ne olduğunu bilmek gerek.kitabı kesinlikle okuyun...

üstad bu eserinde her zamanki yalın üslubuyla çok vurucu bir gerçek hayat hikayesini işlemiş. azerbaycan'da; tek suçu şerefiyle, haysiyetiyle yaşamak olan kardeşlerimizin çektiklerini yine çoğu romanında olduğu gibi gerçek karakterlere gerçek olaylara dayandırarak kendine has yorumuyla aktarmış. sscb düzeninin içyüzünü görmek isteyenler için harika bir kitap. rıza islamzade'nin "kardeşim" diyerek ölen arkadaşına sarıldığı anda gözyaşlarımı akıtmamak için kendimi zor tuttum. okuyun efendim, pişman olmazsınız.

türkler; tarih boyunca ölümün daha güzel olduğu zamanları çok yaşadı. o zamanlardan birini de mehmed niyazi üstad romanlaştırmış. bize de içimiz kan ağlayarak, okumak düştü. bağımsızlığımızı kaybettiğimiz an, başımıza neler gelebileceğinin iyi bir örneğidir bu romanda anlatılanlar. uyanık olmalıyız. zira çok zor bir coğrafyada yaşıyoruz.

Bugün Amerikanın, dün Sovyetlerin "sizleri özgürleştirmeye geldik" yalanını gözler önüne seren bir yapıt. herkese eşitlik vaadeden sosyalist sistemde kendi ögürlüğünü isteyen Azeri Türklerine ne eziyetler ne işkenceler yapıldığını okuduğunuzda onların çektiği çilelere ortak olacaksınız.

mehmet niyazi her zamanki akıcılıgıyla ve üslubuyla bu kitabında da beyenılerı topluyor..ve kitabı okurken gercektende "ölüm daha güzeldi" dedirttiriyor bizlere..kitabın konusunun gercek hayattan alınması ise kitaba ayrı bır guzellık katıyor..tesekkurler mehmet niyazi

nerde benim ural altay daglarım sabah olur akşam olur aglarım diyor serdengeçti. yaralarımızın biri olan azerbeycanda ki bir dönemin küçük bir karesine ışık tutmuş bu kitap. hocama böyle bir kitap yazdıgı için teşekkür ediyorum. bu kitapta türkün türkten başka dostu yoktur kaidesini daha iyi anlayacaksınız.

“Kütüphanede Yaşayan Adam”.Kendisine Almanya’da verilen bu ünvânı, İstanbul’a geldiğinde vaktinin büyük kısmını geçirdiği yeni restore edilen Beyazıd Devlet Kütüphanesi ‘nde devam ettirmiştir Mehmed Niyazi. Muhafazakar milliyetçi bir yazar olan Niyazi , sabah erkenden gittiği ve orada çalışanlarla beraber kapattığı kütüphaneyi kendisi için bir yuva kabul etmiş, adeta mesai yapar gibi planlı bir şekilde her gün gitmiş, yazdığı birçok yazı ve kitabını da burada tamamlamış. Yine, yeni bitirdiğim eseri #ölümdahagüzeldi de kütüphanede yazılmış, kitap kokularıyla beslenmiş bir eseridir.

Sscb zulmünü mükemmel işlemiş ama keşke tahir, zeynep ana ve hatunun beklenen güzel sonu olsaydı. Sonu bayağı hayal kırıklığı oldu eser lezzeti açısından. Dramatik güzel bir sonla kitap bitebilirdi...

İçim sızlayarak okudum. Her ne kadar bu şekilde anılmasa da resmen soykırıma maruz kalmış soydaşlarımızın acı hikayesi.

Olayların gerçek hayattan alınmış olması kitabı daha da ilginç ve buruk bir duruma getiriyor. Sovyet egemenliği altında perişan olan insanların hikayesi. Sibirya kar çölü ve rejim muhaliflerini sindirmenin tehditkâr yolu, caydırıcı yönü.
Yazar bağımsızlık yolunda Azerbaycan Türklerinden bir kısmının yaşadığı olumsuzlukları -ki bu çok hafif bir ifade kalır- ele alıyor.
Hasan Dede'nin "Azim! Vurdular seni Azim." sözü adeta kulaklarınızı yırtacak.
Etkileyici bir eser...

Dönemin şartlarında yaşananların sürükleyici bir dille okuyacaksınız. Etkileyici.

soydaşlarımızın çektiği sıkıntıları dile getiren harika bir roman. okurken o zulümleri derinden hissediyorsunuz.

Soydaşlarımızın yaşadığı acılar sizi derinden etkileyecek. Sade üslub daha da güzelleştirmiş..