Türk yazarlardan okuyabileceğiniz en ilginç kişisel gelişim kitaplarından birisi. Yazarı iddialı olunca ister istemez önce kitabın eksiklerinden başlamak istiyor insan: Kitabın sekizinci bölümünde zavallı butik adlı yazıda Erdal Demirkıran bir butik açtığından ve o butiği açmadan önce de iflas ettiğinden bahsetmiş ama önceki bölümlerde hiç kaybetmediğinden insanın isterse sürekli para kazanacağından ve para kazanmanın en kolay iş olduğundan bahsetmiş.Bu gözüme takılan ilk tutarsızlığıydı kitabın. İkincisi ise:Yine sekizinci bölümde ilk kitabıma dair adlı başlığında kendisinin biriyle konuşurken dünyanın en akıllı insanı olduğundan ve iki kişi oldukları için de bu ihtimalin %50 olduğundan bahsetmiş. Dünyanın en akıllı insanı olma ihtimali %50 değil şimdiye kadar kaç kişi yaşamışsa o sayıda bir kadardır çünkü yazar yaşayan en akıllı insan olduğu iddiasını bile aşmış direkt en akıllı insan olduğu iddiasına girmiş ama ufak bir matematiksel hata yapmış. Son olarak da yine sekizinci bölümde unvan çıkmazı başlıklı yazısında kendisini, kendi çalıuştığı alanın Da Vinci'si, Newton'u gibi kabul etmiş bence bu kadar yüksek özgüvenin hiçbir zaman temelli olabileceğini düşünmüyorum. Bir noktadan sonrasına insanın kendi özgüveni değil tüm insanlık götürmeli diye düşünüyorum. Kitabın olumlu yönleri ise Türkiye hakkında eleştirilerde bulunulan bölüm ülkemizi en iyi eleştiren yazılardan bir tanesiydi benim için. Bir de çocukların gelişimi hakkındaki yazıyı beğendiğimi söylemeliyim. İnsanları eleştirirken Erdal Demirkıran'ın takındığı tarafsız, umursamaz ve gerçekçi tavrı için bile bu kitabı okumak gerek diye düşünüyorum. Çok ciddi eksikliklerine rağmen okunması gereken bir kitap...